Gecebilirsiniz translate French
297 parallel translation
- Ama birkaç saat içinde sınırı geçebilirsiniz Teğmen.
Vous serez à la frontière en quelques heures.
Pekâlâ, geçebilirsiniz.
C'est bon, passez.
Ufak bir sorun çıktı, ama siz geçebilirsiniz.
Des bricoles, vous passerez.
Benimle dalga geçebilirsiniz ama ablanızı bulma konusunda ciddiyim.
Vous ferez les plaisanteries parce que je vais être sérieux.
- Şu bayan sözünü es geçebilirsiniz.
- Entrez, Miss Clary.
Benimle orada irtibata geçebilirsiniz.
Tout le monde pourra m'y contacter.
Bir saniyeden daha kısa sürede de bu dünyadan ötekine geçebilirsiniz.
En moins d'une seconde, vous pourriez être dans l'autre monde.
Geçebilirsiniz.
Vous pouvez passer.
Masaya geçebilirsiniz.
Le souper est servi.
Eğer adamlarınız da sizin kadar ukala ve kendinden eminse yarıp geçebilirsiniz.
Ils enchaînent les raids depuis 2 mois. Ils en ont assez d'être bombardés 24 h / 24.
Geçebilirsiniz.
Passez.
Gelecek hafta, ofisimde benimle temasa geçebilirsiniz. - Evet, burada.
Prenez contact avec moi dans la semaine qui suivra.
Artık yerinize geçebilirsiniz.
Quittez la barre.
Benim yerime geçebilirsiniz.
- Merci beaucoup.
Elbette, ama başka bir odaya da geçebilirsiniz. Mesela çalışma odasına?
Bien sûr, mais ne préféreriez-vous pas... une autre pièce?
- Ee şuraya geçebilirsiniz.
Vous n'avez qu'à aller là.
Kapıyı açabilir misin? Geçebilirsiniz hanımefendi.
Ouvrez la porte.
- Peki efendim, Geçebilirsiniz
Bien, monsieur le commissaire, - vous pouvez passer. - Merci.
Ne? Aşağıda temizleyicideki şu elbiselerle şehrin içinden fark edilmeden geçebilirsiniz.
Avec les vêtements du pressing, en has, vous pourriez aller n'imporle où sans éveiller l'attention.
Geçebilirsiniz, Binbaşı.
Vous pouvez passer, Major.
O zaman yerinize geçebilirsiniz, Marshal.
Alors vous pouvez vous lever, marshal.
# Odun yığınları arasından Saha'ya geçebilirsiniz.
On peut aussi entrer dans le Plot d'ici par les tas de bois.
Yatağa geçebilirsiniz.
Vous pouvez vous allonger sur le lit.
Hükümet kuruluşlarıya irtibata geçebilirsiniz.
Vous pourrez y contacter une agence gouvernementale.
Artık Seviye 5'e geçebilirsiniz, beyler.
Vous pouvez descendre au niveau 5, messieurs.
Bayan Riordan. Konuşabilirsiniz, veya tatbike geçebilirsiniz.
Pour Mrs Riordan...
Öyleyse Mr. Spak gezegene inmek için, doktorla beraber nakil odasına geçebilirsiniz.
- Allons sur la plate-forme de téléportation.
ILS önlemeye göre, yaklaşıma geçebilirsiniz.
Quand vous aurez capté l'ILS, vous pourrez atterrir.
Pekâlâ, 13 numaralı odaya geçebilirsiniz.
- Prenez la chambre 13.
Geçebilirsiniz.
Vous pouvez y aller.
Şu bölmelerden birine geçebilirsiniz.
Vous pouvez vous servir d'une de ces cabines.
Brasov tüccarlarına, imtiyazlarını güçlendiren fermanımı iletin, böylece, Eflak'dan Tuna boyunca tüm köylere kadar sorunsuzca geçebilirsiniz.
Vous, vous apporterez une lettre pour les marchands de Brasov, pour renforcer leurs privilèges, pour que vous puissiez aller partout à travers la Valachie sans problèmes, même vers les villages qui longent le Danube.
Olağan açılış işlemlerine geçebilirsiniz.
Suivez l'ordre normal et retirez les barres.
Yeleklerinizi çıkarırsanız geçebilirsiniz.
Enlevez vos couleurs, vous passerez.
Yerinize geçebilirsiniz, Bay Robertson.
Vous pouvez quitter la barre, M. Robertson.
Yerinize geçebilirsiniz, Bay Drummond.
Vous pouvez quitter la barre, M. Drummond.
Geçebilirsiniz.
- C'est bon.
Belki doğrudan, ziyaret sebebinize geçebilirsiniz.
Pourriez-vous en venir à ce qui vous amène?
Kalkışa geçebilirsiniz.
Altimètre 3002.
Geçebilirsiniz.
Compris.
Beyaz duvarlar ve bir kasetçalarla uçuşa geçebilirsiniz.
Avec ça, vous allez tomber les filles.
Geçebilirsiniz.
Allez-y.
Belki üçünüz benim gücümü geçebilirsiniz. Şimdi onun kaderini paylaşacaksınız!
Vous trois auriez pu me vaincre... mais avec la perte d ´ un... maintenant votre destin sera le sien!
- Tamam, geçebilirsiniz.
- Allez-y. - Merci.
- Ama geçebilirsiniz. - Elbette.
Mais vous pourriez le faire.
Yani bugün, yarın makineden geçebilirsiniz, ne zaman keyfiniz...
Vous pouvez le passer aujourd'hui, demain, quand vous voulez...
Pekala, sınırı geçebilirsiniz.
Très bien. Vous pourrez passer la frontière.
- Ajan Mulder! - Yerinize geçebilirsiniz.
Vous pouvez vous retirer.
Sırf kapıya baksın diye haftada fazladan 100 dolar alan... salak nöbetçiyi geçebilirsiniz.
Tu passes devant le branleur qui se fait 100 dollars rien que pour surveiller la porte.
Oradan kamyonla geçebilirsiniz. Saw Mill Park Yolu'nu takip edin. Yaklaşık 20 mil kadar.
Il faut suivre l'autoroute pendant 30 km.
Şu karışıklığa bak. Buyurun geçebilirsiniz.
C'est à vous?