Gecikti translate French
912 parallel translation
Destek ateşin 2 saaniye gecikti!
Le tir de soutien était en retard de deux secondes!
Destek ateşin yine gecikti! Üzgünüm!
tu es toujours en retard!
Neden Dr. Waldman düğüne gecikti?
Pourquoi le docteur est-il en retard?
Lora yine gecikti. Ne zaman bir randevum olsa, böyle yapar.
Lora est encore en retard, comme chaque fois que j'ai un rendez vous
Neden gecikti, o zaman?
Pourquoi donc tarde-t-il?
Şu cambaz herif "ibious corpse" belgesini getirmekte biraz gecikti.
- L'habeas corpus était en retard.
24 saat gecikti.
Vous devriez vous tenir à distance de cet homme, Monsieur
Bayan Farrell biraz gecikti gibi.
Mlle Farrell est un peu en retard.
Yarım saat gecikti, Ve muhtemelen diğer haftalar da gecikecek.
Il a déjà du retard, il risque d'arriver la semaine prochaine.
Görünüşe göre gecikti. Kendisini bekliyoruz.
Il semblerait qu'il ait du retard, mais il ne saurait tarder.
Görünüşe göre kimse bilmiyor madam. 20 dakika gecikti zaten.
Personne ne semble le savoir. Il a déjà 20 minutes de retard.
Neden bu kadar gecikti aklım almıyor.
Je ne sais pas ce qui l'a retenu.
Horace neden gecikti acaba?
Qui peut bien retenir Horace?
- Hayır. Beş dakika gecikti.
Il a 5 minutes de retard.
Özür dilerim kocam gecikti.
Désolée, mon mari est en retard.
İki saat gecikti.
Deux heures de retard.
Niye bu kadar gecikti?
Elle est en retard!
Genç adam bir saat 25 dakika gecikti.
Le jeune homme a 1h25 de retard.
Dr. Hill yine gecikti.
Le Dr Hill est encore en retard.
Oyun gecikti.
- La pièce a du retard. - Au revoir.
Yargıç izleyeyim derken boşanma gecikti.
Ça a retardé le divorce de 20 minutes.
- Teşekkür ederim. - Arkadaşınız gecikti galiba.
Votre amie tarde!
Müthiş üzgünüm. Trenim yarım saat gecikti.
À cause de mon train!
Yağmur biraz gecikti, hepsi bu.
Les pluies ont un peu de retard.
- Bay Colpeper biraz gecikti. Duydunuz mu?
M. Colpeper est en retard.
George çok gecikti.
- George est très en retard.
Uçak gecikti.
Le bateau a du retard.
- Helen neden gecikti, merak ediyorum.
- Je me demande ce qui retient Helen.
Yıllar önce kararlaştırmıştık ama bir sebep öbürünü kovaladı ve gecikti. Ama bu sefer tamam, kesinlikle evleniyoruz.
Il est fixé depuis longtemps, et puis on retardait.
- Kont Pfferman bir saat gecikti.
- Le comte Pfferman a 1 h de retard.
Pierre niye gecikti?
Que fait Pierre?
Korkarım çocukların bazısı biraz gecikti.
Je crains que certains garçons Ne soient en retard.
Yedi dakika gecikti.
Sept minutes de retard.
Yedi dakika gecikti.
Sept minutes de retard!
Ama çok gecikti, Bay Kentley sinirlenmeye başladı.
Il est vraiment en retard. M. Kentley s'énerve.
Buzdolabının ödemesi kaç ay gecikti? Dünyalar umurumda değil.
- Ton réfrigérateur, il est payé?
Nasıl oldu da Porter bu akşam bu kadar gecikti?
Pourquoi Porter rentre tard?
- Ödemelerin gecikti mi? Ne kadar?
- Du retard dans tes cotisations?
Sadece bir gün kalmayı düşünüyordum ama, projeyi gördükten sonra dönüşüm gecikti. Projeyi görünce sen de...
Quand j'ai vu ça, j'étais transporté.
Neden bu kadar gecikti anlamadım.
Elle devrait être là.
Şu yakıt varilleri niye gecikti? Gönderin!
Amenez les en haut!
Araba neden gecikti dersin?
As-tu idée de ce qui retarde cette diligence?
Yine gecikti.
Encore en retard...
22 dakika gecikti.
Il a 22 minutes de retard.
Süvari birliği biraz gecikti.
La patrouille est un peu en retard.
Çok gecikti.
Il est vraiment en retard.
Vicki, neden gecikti acaba?
Que peut bien faire Vicki?
# Gecikti # Güle-güle.
Vous devriez avoir honte!
- Evet, New York'ta gecikti.
Il sera là demain.
- İşte bu, Tom olmalı. - Çok gecikti.
- Il a sûrement mis assez de temps.
Çok gecikti, değil mi?
- Jed est en retard.
geciktim 283
geciktin 152
geciktim mi 32
geciktik 55
geciktiniz 43
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
gecikme 24
gecikiyoruz 26
gecikmem 16
geciktin 152
geciktim mi 32
geciktik 55
geciktiniz 43
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
gecikme 24
gecikiyoruz 26
gecikmem 16