Gonder translate French
5,208 parallel translation
" Bu gönder, evsizler, tempest-tost
" Envoyez-les, les sans-abri, les ballottés.
6 bölüğün yüzbaşılarına da mesaj gönder.
Envoyez un message aux six capitaines.
Gönder.
Et envoyé.
"Tehlike altındasın. Her neredeysen orayı hemen terk et." Gönder.
Quitte immédiatement l'endroit où tu es "
Gönder tuşuna basmadan önce karar hakkında takıma danışman gerekir.
Une équipe doit parler de la décision avant que tu cliques sur "envoyer".
- Berbat. - Gönder.
- Non!
Şimdi Liz'e ajanstan, işin iptal edildiğini söyleyen bir mail gönder.
Envoie à Liz un e-mail de l'agence lui disant que la partie est annulée.
- Tamam dinle, bunu hemen yüz tanımlamaya gönder, tamam mı?
Faites une reconnaissance faciale, d'accord?
Oğlunu seviyorsan, onu bırakmalısın. Güvenli bir yere gönder.
Si tu aimes ton fils, tu devrais l'abandonner, l'envoyer à la sécurité.
Ajan Keen'e gönder.
Envoyez-le à l'agent Keen.
Gönder bakalım.
- Balance, mon gros.
Yeni direktifleri alıcı kaynağa gönder.
Envoyez de nouvelles instructions pour recevoir les fonds. "
- Tony, Bishop'a bulundukları yerlerin adını gönder. - Bunu durdurmalıyız.
- On doit mettre une fin à ça.
- Gönder içeri!
- Envoyez les!
Ben asla gönder... Tekrar.
une nouvelle fois.
Gönder ve seviş.
Envoyé c'est pesé.
Bak, eğer bu kızdan gerçekten hoşlandıysan, onu Facebook'ta ara ve mesaj gönder.
Écoute, si tu aimes vraiment cette fille, cherche-la sur Facebook et envoie-lui un message.
Veya... Göğüslerinin resmini gönder.
Ou... envoie-lui une photo de tes seins.
Gönder!
Fais lui la passe!
- İçeri gönder.
Fais-les entrer.
"Kaplumbağayı çiz, beş sent gönder ve yarışmayı kazan!" diyenler gibi hani.
"Envoyez-nous vos meilleurs dessins."
Hızlı olun. Bizi kurtarmak için daha çok adam gönder.
On a besoin de renforts!
- Onu eve gönder.
Faites-la partir, renvoyez-la au pays.
Jack, bana seninkinden bir sinyal gönder.
Jack, envoyez-moi un ping.
FBI'ı o ahıra gönder.
Oui. Envoyez le F.B.I. à la grange.
Tamamdır. "Gönder" tuşuna basmak üzereyim.
Bon. Je vais appuyer sur "envoyer".
Mary, Sanjar'ı gönder.
Marie, faites venir Sanjar.
Sen git parayı internet cafeden gönder.
Toi... tu vas au cybercafé pour envoyer les fonds.
Hazır ve gönder.
Prêt pour la décharge.
- Spiridon, malum şeyleri gönder.
Spiridon, qu'on aille la chercher.
Biraz daha gönder, biraz daha gönder!
Encore, encore.
O gemileri hemen gönder.
Donnez les autorisations.
Gönder.
Envoyez-la.
Benim için bir mesaj gönder.
Tu vas envoyer un message pour moi.
Marenick, parayı gönder.
– Marenick. Virez les fonds.
Yere iner inmez tutukla beni, fonları dondur.Gönder gitsin.
Dès l'atterrissage, arrêtez-moi et gelez les fonds. Mais virez-les.
- Neden gönder miyorsun?
Et si tu m'obligeais?
- Gönder öyleyse.
Allez, oblige-moi.
Stüdyo turuna gönder Jeb.
Fous-les dans le petit train!
Buraya doğru gönder.
Fais-la glisser jusqu'ici.
Beni Londra'ya geri gönder yeter.
Ramène-moi à Londres.
- Bana bir resmini gönder, bebeğim.
Um... je veux. Que faites-vous? Oh, bébé, envoyez-moi une photo de, voulez-vous?
- Tamam. - Hatta birkaç tane gönder.
Envoyez-moi quelques photos.
Çocuklara öpücük gönder.
Elle dira bonne nuit aux enfants pour vous.
Gönder
... un prix vraiment bas.
Ya da yanlışlıkla yeniden Tweet gönder düğmesine bastım.
Ou alors j'ai cliqué sur "retweet" par erreur.
Askerleri gönder.
Envoie-les.
Bu çocuğu evine gönder, oğlum!
Renvoie le petit chez lui, vas-y.
Babaya öpücük gönder bakalım.
Fais un bisou à papa.
Onu görürsen, eve gönder.
Si tu le vois, renvoie-le-moi.
En iyisi hepsini gönder.
Mieux vaut les envoyer tous.