English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Grandi

Grandi translate French

6,486 parallel translation
Burada büyüdüm.
C'est ici que j'ai grandi.
Sizin müziğinizle büyüdüm.
J'ai grandi avec votre musique.
Herifle beraber büyümüştük.
Bien sur, les enfants avec qui nous avons grandi?
- Bakım evlerinde büyümüş, ailesi yok.
- Grandi dans des familles d'accueil. Aucune famille.
Büyüdüğün yer orası değil mi?
C'est bien là-bas que tu as grandi?
Yetişkindi.
Il avait grandi.
Aman Tanrım, aynı evde mi büyüdük yoksa?
Oh mon dieu, avons nous grandi dans la même maison?
Benim de büyürken yanımda babam yoktu.
Je n'ai pas grandi avec mon père aussi.
Ben mi manyaklaştım yoksa sen uzadın mı?
C'est moi ou tu as grandi?
Bir grup evinde büyüdü diye Noel'in büyüsünden mahrum kalacak diye bir şey yok.
C'est pas parce qu'il a grandi dans un foyer que ça veut dire qu'il ne peut pas profiter de la magie de Noël.
Evet. Ve ben büyürken hiç yanımda olmadın.
Oui. et tu n'étais jamais là quand j'ai grandi.
- İddiaya girerim terk eden sen olsaydın ve ben babamla büyüseydim en mutlu insan ben olurdum.
- Je te parie que je serai une bien plus heureuse personne si tu étais celle qui étais partie et que j'avais grandi avec mon père.
Portland, Oregon'da büyüdüm.
J'ai grandi à Portland, dans l'Oregon.
Orada doğmuş ve orada büyümüş.
Elle est née là, elle y a grandi.
Bunlar birlikte büyüdüğüm insanlar.
J'ai grandi avec ces mecs.
Bolivya'da doğmuş, Amerika'da büyümüş.
Un Bolivien qui a grandi en Amérique.
Jersey'de büyümüştüm.
J'ai grandi dans le New Jersey.
Bulger kardeşlere birkaç ev mesafede toplu konutlarda büyüdü.
Il a grandi dans les quartiers, à quelques maisons des frères Bulger.
Southie'de onunla büyüdüm.
J'ai grandi avec lui.
Southie çocuğu, birlikte büyüdük.
De Southie. On a grandi ensemble.
Jimmy'nin yaptığı işlere bulaşmanın delilik olacağını bildiğini biliyorum. Ben Billy'yle büyüdüm, Southie'de.
J'ai grandi avec Billy, à Southie.
İskelede büyüyen yetimler, erkek denmek için aceleleri var.
Des orphelins qui ont grandi sur le quai tous les deux impatients de devenir des hommes.
Bunların hepsi bu mahallenin çocukları. - Evinize girin.
Tous ces garçons ont grandi autour d'ici.
- Çiftlikte büyüdüm ben.
J'ai grandi sur une ferme.
Annem Maine'de büyümüş.
Ma mère a grandi sans le Maine.
Büyümüşsün!
Tu as grandi.
Hani vardır ya birlikte büyüdüğünüz tipler, belki küçükken beraber banyo yaptığınız, ama şimdi sadece sizi çileden çıkaran.
Il y a des gens comme ça, avec qui on a grandi, pris des bains, mais qui vous agacent au plus haut point maintenant.
Tavsiyelerine uyup büyüdüm ben de.
J'ai suivi leurs conseils. Et j'ai grandi.
Ben büyüdüm fakat Küçük Prens'i hiç unutmadım.
J'ai grandi, mais je n'ai jamais oublié le petit prince.
İnan bana, devlet büyüttü beni, kurallara ayak uydururum.
Fais-moi confiance, j'ai grandi dans le système. Je peux suivre les règles.
Oğlumuz büyüdü.
Notre fils a grandi.
Şey... Gideceğimiz ev, annemin büyüdüğü ufak bir kasabada.
La maison où l'on va se trouve dans le village où ma mère a grandi.
Hani şu çocukluk evimiz?
La maison dans laquelle on a grandi?
Siktiğimin çokluğumuzun sikik evini satmışlar amk!
Ils ont vendu la maison dans laquelle on a grandi, bordel de merde.
- Katolik olarak yetiştirildim. Ama artık karımın Presbitryan Kilisesi'ne gidiyorum.
J'ai grandi comme catholique, mais maintenant... je vais à l'église protestante de ma femme.
Hayır, Ohio'da büyüdüm. Ama annem Boston'lu.
Non, j'ai grandi dans l'Ohio, mais ma mère est d'ici.
"Irkçılığın topluma işlendiği İngiltere'de yetişip bugünü hayal edebilmek oldukça güç olmalı."
J'ai grandi dans une Grande-Bretagne où le racisme était tissé dans la société.
Büyüdü ve bu 174 doları nasıl bulacağımızı düşünüyor.
Elle a grandi et elle essaie de voir d'où vont venir ces 174 $.
Ne kadar büyüdüğüne bir baksana!
Comme tu as grandi!
Büyüdüğünde ise hiç yanında olmadım.
Quand elle a grandi, je n'étais jamais là.
Büyüdüğüm yeri göstermek için onu buraya ilk getirdiğimde..
La première fois que je l'ai amené ici pour lui montrer où j'avais grandi,
Tamam. Hunter Philadelphia'da büyüdü.
Ok, donc Hunter a grandi à Philadelphie.
- Şehirde mi büyüdün?
- T'as grandi en ville? Non.
Ne kadar büyümüşsün!
Tu as grandi!
Onlara bağlandınız.
Vous avez grandi attaché à lui.
- Dört yıl sonra kızlar büyüyor ve atkuyruklu eleman yine geliyor.
4 ans plus tard. Les filles ont grandi. M. Queue-de-Cheval est là.
Sistemin içinde büyüdüm ben.
J'ai grandi dans le système.
Hadi
- Elle a grandi.
Çok büyümüş.
Elle a grandi.
Ya ben sarhoşum ya sen?
L'enfant grandi dans le fœtus, pas dans un thermos.
Ben de ayrı anne-baba ile büyüdüm.
Oh. Eh bien, j'ai grandi avec des parents séparés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]