Görevin translate French
2,659 parallel translation
Elbette ama 4 yıldır buradasın. En uzun görevin bu oldu.
Mais vous êtes là depuis quatre ans, c'est votre poste le plus long.
Görevin burada olacak.
La mission est ici.
Bu, senin görevin.
Les informations doivent venir de ton côté.
General, Vivian'ın bu tarz bir görevin altından kalkabileceğini sanmıyorum.
Général, je ne suis pas sûr que Vivian soit faite pour ce genre de mission.
Bizim için bir görevin var mı?
- Vous avez une mission pour nous?
Pam, senin görevin de ODIN ajanlarını etkisiz hale getirmek.
Et Pam? Tu t'occupes des agents d'ODIN.
Görevin başlamasına 14 dakika kaldı. Erken baskın yaparak riske giremeyiz.
Il nous reste 14 minutes, on peut rien risquer.
Öyleyse görevin olarak kocanın peşinden Bassano'ya gitmen tövbekarlığını ispatlayabilir.
Voici peut-être votre pénitence, suivre votre mari à Bassano et faire votre devoir.
Lakin senin görevin değildir zira bu senin hanedanlığın değil.
Et ce n'est pas ton devoir, parce que ce n'est pas ta Maison.
Senin görevin artık burada.
Ton devoir est ici maintenant.
Görevin yanında yeni doğmuş bir oğlan nedir ki?
Et que pèse le devoir, contre un nouveau-né qu'on prend dans ses bras?
Bunun senin görevin olduğunu sanıyordum!
Je suis désolée. Je croyais que c'était votre travail!
Görevin nedir?
- Quel est ton devoir?
Görevin McCallister olmadığını biliyoruz.
On sait que la mission n'était pas McCallister.
- Bu benim ilk görevim değil. - Tabii ki ilk görevin.
- C'est pas mon premier.
Ayrıca basınla uğraşmak bir komiser olarak senin görevin.
Par ailleurs, les relations presse font partie de tes attributions de lieutenant.
Birçok görevin altından kalkmaya alışman lazım.
Tu apprendras à jongler.
Görevin ne zaman bitecek?
Quand ta mission prendra-t-elle fin?
Bitti. Bu gazeteler yeni görevin.
Voici ta nouvelle mission.
Ayrıca dışarıdan alınan yemekleri eve getirmek de senin görevin.
Tu es aussi en charge de ramener à la maison tout les diner à emporter.
Bu artık senin görevin değil.
Donc ce n'est plus votre mission maintenant.
Tamam, ilk görevin : Her maçtan önce bana babanın hamburgerlerinden getir.
Ta première tache de ramasseuse, amène-moi un hamburger avant chaque match.
- Eski görevin tam iadesi.
Rétablissement complet.
Artık senin görevin değil.
Cela ne vous concerne pas.
Görevin önceliği John Allen'ı kurtarmak.
La mission est d'évacuer John Allen.
İlk görevin için hazır mısın?
Etes vous prête pour votre premiere mission?
Zavallı Müdür senin seçim görevin yüzünden yorulmuş.
Le pauvre DGP est fatigué par les éléctions.
- Görevin ne olduğunu dahi biliyor musun?
Tu as écouté mes directives?
Görevin en zor kısmı.
C'est une mission très difficile.
Ne pahasına olursa olsun Camelot'u korumak senin görevin.
Ton devoir est de protéger Camelot à tout prix.
Bugün tatil günün, o halde sanırım Aktif bir görevin yok değil mi?
C'est ton jour de repos donc tu n'as pas mission.
Senin görevin kızlar bulmak soru sormak değil.
Trouve des filles, et ne pose pas de questions.
- Buradaki görevin sona erdi! - Kovuldun!
C'est fini pour toi.
İlk görevin iş bulmak.
Premier but : un travail.
Evet, Koç Gilday beni zorluyor olabilir ama görevin zorluklarından biri de bu.
Coach Gilday peut être dur avec moi, mais c'est pour marquer son territoire.
Bir gün, bu senin görevin olacak.
Et un jour ce sera le tien.
İlk gizli görevin.
Je suppose que nous verrons, hein?
Seni görevin, Myka.
Ta mission.
İşte o yüzden onu uzak tutmak senin görevin.
Arrange-toi pour la distraire.
Ve bunu düzene koymak senin görevin.
Et c'est ton devoir de réparer.
Gerisi sana kalmış. Bu isimleri elemek bütün bir günümü alacak ama görevin sana ait olan kısmı tamamlandı.
L'analyse prendra une journée, ta mission est terminée.
O, görevin adı.
C'est le nom de la mission.
Küçük keşif görevin burada sona eriyor.
37 ) } Boy Wonder : Je mets un terme à votre mission de reconnaissance.
Yapma... Görevin başarılı olduğunu söyleme bana.
ne me dis pas que la mission est un succès.
Senin öncelikli görevin Son Hyuk'un yerini bulmak.
Votre objectif principal est de trouver Son Hyuk.
İlk büyük laboratuar görevin bi teraryum yapmak.
Votre premier travail pour le labo sera de contruire un terrarium.
- Görevin güvenliği.
- Je dois l'avouer, je savais. - Priorité à la vie.
Bu senin görevin, değil mi?
- La faute à ton boulot, non?
Neymiş görevin?
En quoi consistait votre serment?
Senin görevin ona yardımcı olmak!
Pourquoi?
Görevin ne?
Quelle est ta mission?
göreviniz 18
görevin jim 19
görevini yap 19
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevim 43
görevimiz 59
görev çağırıyor 20
görevin jim 19
görevini yap 19
görev 62
görevli 39
görevi 115
görev tamamlandı 49
görevim 43
görevimiz 59
görev çağırıyor 20