Günah işledim translate French
268 parallel translation
Tanrı'ya karşı günah işledim.
J'ai péché contre Dieu.
Sana karşı günah işledim. Hepsi geçmişte kaldı.
J'ai péché contre le ciel et devant Toi.
Yüce Tanrı'ya ve size itiraf ediyorum : günah işledim.
Je vous confesse devant Dieu que j'ai péché.
Ne günah işledim de senin gibi bir çocuğum oldu!
Qu'ai-je fait au ciel pour avoir pareil fils!
- Bir günah işledim ve ben kefaretini çekerim.
J'ai péché, je dois faire pénitence.
Günah işledim. - Pearl!
J'ai péché.
Baba, ben günah işledim.
Père, j'ai péché.
Ben senin gözünde ve cennete karşı günah işledim.
J'ai péché contre le ciel et contre toi.
Zavallı minik Claude'um, ben ne günah işledim?
Mon pauvre petit Claude! Qu'est-ce qu'ils t'ont fait?
Gençliğimde, rüyamda kutsal sandık için muazzam,... bir tapınak yapacağımı görmüştüm ama,... büyük günah işledim ve tanrının evini,... yapma görevimi yerine getirmedim.
Dans ma jeunesse, je rêvais de bâtir un grand temple pour abriter l "arche d" alliance. Mais j "ai grandement péché. Je n" ai pas su bâtir la demeure du Seigneur.
- Peder, büyük bir günah işledim.
J'ai un horrible péché à confesser.
Ben ne günah işledim?
Qu'est-ce que j'ai fait au Bon Dieu?
Günah işledim.
J'ai péché.
Suçsuz birini ele vermekle günah işledim.
J'ai péché. En livrant un sang innocent.
Günah işledim.
J'ai péché contre le ciel!
Tanrım, ne günah işledim?
Mon Dieu, qu'ai-je fait?
Pek çok adam öldürdüm ve pek çok kadınla günah işledim.
J'ai tué des hommes et péché avec des femmes.
Tanrım, çok kötü bir günah işledim!
Mon Dieu. Pourquoi ai-je commis un tel péché?
Yüce Tanrım, bunları hak edecek ne günah işledim?
Qu'ai-je fait au bon Dieu pour meriter ca?
1820'de muhafız alayındaki işimden istifa ederek affedilmez bir günah işledim.
En 1820 j'ai commis l'irrémissible péché de démissionner de la Garde.
Bir günah işledim, efendim.
J'ai péché, maître.
Hayatım boyunca pek sık günah işledim ölmeden önce son bir tane daha işlesem önemi olmaz.
Dans ma vie j'ai fait tellement d'injures à Dieu que si j'en fait une autre à ma mort ce sera la même chose.
Bir günah işledim cezamın kefaretini bu dünyada ödüyorum. ... Gözlerimi yitirmem daha büyük günahlara bulaşmamayı öğretti.
Ceci dit sans amertume... j'en viens à la conclusion... que le maître qui met une telle tentation... entre les mains d'un homme si pauvre... commet un plus grand péché... que celui pour lequel j'ai perdu mes yeux.
Beni kutsayın peder, günah işledim.
car j'ai péché.
Neden her şey benim başıma geliyor? Ne günah işledim ben?
Qu'est-ce que j'ai fait pour mériter ça?
Büyük günah işledim. İtaatsizlik, gurur. Ama şeytan bize üstün geliyor!
Je suis en état de péché mortel... désobéissance, fierté... mais le mal nous accable!
Hem düşünce, hem sözlü, hem de hareket olarak günah işledim.
J'ai péché en pensée, en parole et en acte.
Bağışla ben, peder, günah işledim.
Bénissez-moi, mon père, car j'ai péché.
Beni kutsa peder, günah işledim.
Bénissez-moi, mon père, car j'ai péché.
Peder, çok günah işledim.
Mon Père, ma vie entière est un péché.
- Bir çok günah işledim.
Jamais! - J'ai tant péché.
Ben günah işledim, ama şu an, azizlerin, özellikle çok dindar olanlarının, yolunu izlemeye niyet ediyorum.
J'ai péché, mais j'ai désormais l'intention de suivre le chemin des saints, et en particulier les très croyants.
Günah işledim ve kayıp bir'öküz'gibi sürüden ayrıldım. - Koyun gibi!
J'ai péché et vagabondé comme un bœuf égaré.
Günah işledim!
J'ai péché!
Peder bağışla beni. Günah işledim.
Bénissez-moi mon père, j'ai péché.
Peder, affet beni, çünkü sanırım günah işledim.
Pardonnez-moi mon père car je pense avoir péché.
Hazırım peder, bir günah işledim.
Je l'espère car j'ai péché
Peder, günah işledim...
Mon Père, j'ai péché...
Biliyorum ama ben gerçekten günah işledim.
Je sais, mais j'ai vraiment péché.
Evet... günah işledim.
Eh bien, j'ai péché.
- Ama... günah işledim.
Mais j'ai péché. Oui.
Ama günah işledim, özür dilerim.
Mais j'ai péché et je le regrette.
Beni kutsayın peder, günah işledim.
Pardonnez-moi car j'ai péché.
Kutsa beni peder, günah işledim.
Pardonnez-moi. mon Père car j'ai péché.
Tamamını derinden yaşadım. Ben tutkuyu tattım, günah ve cinayet işledim.
J'ai connu une vie pleine et intense, le goût de la passion, du crime
Çok kötü bir günah işledim.
une chose épouvantable.
Hepsini işledim. En kötü günahı bile.
Tous, même les plus graves.
- Tanrım, günah işledim. - Mükemmellik için çabala, hemşire.
Révérend!
Günah işledim.
Très forts, petit.
Bir günah işledim.
Je t'ai offensé.
Peder, günah işledim.
Mon Père, j'ai péché...