Hack translate French

- the Hackensack Boğaları.

Ies Hack.ensack. Bulls.

Yayılan şu alkışları dinleyin burada Hackensack'ta..

Ecoutez les maigres applaudissements ici à Hack.ensack..

Bir sistemi hack'lemek çok yorucu!

Craquer des systèmes informatiques me redonne une seconde jeunesse.

elit olmak için, mükemmel bir hack gerçekleştirmelisin böyle kaza eseri bir şeyden olmaz bu senin gibsonlardan biri olduğun anlamına gelir fizikte petrol bulmak için kullandıkları süper bilgisayarlar kullanıyorlar.

Pour être élite, tu dois effectuer un piratage qui ait un but, pas ce bobard accidentel. Ce qui veut dire que tu dois t'attaquer à un de ces Gibsons, mec. Ces super-ordinateurs utilisés en physique et pour chercher du pétrole.

Neyse, eline nasıl geçti bu hack programı?

D'où sors-tu ce passe informatique? D'un type sympa.

- Şikayet etmeyi kes! Kusanagi ve Togusa bir sonraki umulan hack bölgesine ulaştılar. Siz ikiniz burada bir şey varmı diye bakın.

Kusanagi et Togusa se dirigent vers la zone d'où il est supposé passer le prochain appel.

Hack bölgesi araştırıldı ve bulundu.

Ils correspondent aux points d'appels retracés.

Melekte bir bilgisayar, Casper ona karşı hack girişiminde bulunabilir ve kendini yok etme programını yükleyebilir ama...

Si la cible est l'ordinateur, nous pouvons connecter Casper et les Anges, et ainsi envoyer un programme proposant l'autodestruction.

Kendi deneyini yapmak için okulun ana güç kaynağını hack etmiş.

Il a piraté le réseau d'alimentation afin de réaliser sa petite expérience. Et ainsi semé le chaos.

Herşey yolunda. CPU'sunu hack'ledim ve sonra ana işletim sistemini devre dışı bıraktım ve komut bölümüne girdim.

J'ai piraté son unité centrale, contourné ses principaux systèmes d'exploitation et je suis entré dans ses sous-programmes.

Bunu hack etmem gerekli.

J'essaie le serveur central.

Hack-E-Sack.

Sac de billes.

Bilgisayar olduklarını anladım - Sistemi hack'liyor.

Un pirate.

Shelley Hack!

Shelley Hack!

- Uydu hack'lemek zorunda kaldık.

- Piratage satellite.

Ama Langley veri arşivini hack'leyip bize iyi bir şeyler bulabildi.

Mais en piratant les archives, Langly a trouvé un enregistrement intéressant.

Sizi hack'lemişler.

- On vous a piraté.

Ben yer altı çocuğum Hack'ledim minibüsten

Je suis un hacker, toujours là où ça se passe

MIT makinalarından birine şifre koydukları zaman Ben ve diğer hackerlar hoşlanmadık tabiki. Yıkıcı bir hack yapmaya karar verdim.

Quand ils ont mis des mots de passe sur une des machines du MIT, moi et une poignée d'autres hackers qui n'aimions pas cela, avons décidé d'essayer une sorte de hack subversif.

Her neyse, kısaca onları bu hack olayına dahil ediyordum Sonuç olarak, her beş kullanıcıdan biri bana katılıyordu. sadece ENTER a basıyorduk şifre yerine : )

Et en plus je les ai mis au courant de la situation et de la façon de réaliser ce hack, et une quinzaine de gens parmi tous les utilisateurs m'ont rejoint en utilisant juste Enter comme mot de passe.

Şimdi söylemeliyimki GNU adı bir hacktir.

Maintenant je devrais expliquer que le nom GNU est un hack.

Bütün GNU projesi, cidden büyük bir hack tir.

Le projet GNU tout entier est vraiment un gros hack.

Fiber Optiğin bilgisayarları hack etmediği ihtimali üzerinde hiç durmadılar.

Ils n'ont jamais essayé de prouver que Phiber Optik s'était introduit dans certains ordinateurs.

ATT cep telefonunu umursamaz tavırlarla çıkardı ve bazı tuşlara basarak Capitol Hall'deki bazı görüşmeleri odaya taşıdı... Tam bu sırada bir FBı ajanı tepesinde dikiliyordu.

Et il sort un téléphone cellulaire de ATT... et le déballe du plastique, le hack avec ses doigts... et commence à écouter des appels... de la région de la Capitol Hill... alors qu'un agent du FBI est derrière son épaule et l'écoute.

Milyonlarca insanı hack'liyorsun.

T'envoies des messages pirates à des millions de gens.

Kate Jackson ile Shelley Hack'i kolayca bulabiliyorsun.

Kate Jackson et Shelley Hack, faciles à trouver.

Bende bu hack yetenekleri varken sizlerle uğraşacağıma web milyoneri olurdum be.

Je devrais être milliardaire au lieu de vous aider.

Dr. Koch mu? Ben Al Hack.

Docteur Koch, ici Al Hack.

Al Hack, Val'ın menajeriyim.

Al Hack, son agent.

Programları'hack'leyen programlar.

Des programmes qui piratent des programmes.

Hayatımda yaptığım en çirkin'hack'olmalı.

C'est le piratage le plus naze de ma vie.

Bur yaşlı Hack Scudder'ın sevgilisinin resmi.

C'est une photo de la copine du vieux Hack Scudder.

Hack bana resmi gösterdi.

Hack m'a montré la photo.

Zavallı yaşlı Hack.

Pauvre vieux Hack.

Hack Scudder'ı hatırlıyor musun?

Tu te souviens de Hack Scudder?

Ve üstelik, Hack Scudder'ın baban olduğunu düşünüyorum.

De plus, je crois que Hack Scudder est ton père.

Beni kurtaran Hack Scudder'dı.

C'est Hack Scudder qui m'a aidée à m'en sortir.

Yaşlı Hack Scudder ve ben.

Hack Scudder et moi.

Beni durdurmayacaksın Hack Man!

Tu ne peux rien contre moi, Hackman.

Ve bu grubu bir tek amaç için bir araya getirdim! İlk ve son defa bir yolunu bulup... Hack Man'den kurtulmak!

Et j'ai réuni ce groupe pour une seule raison, pour une fois pour toutes trouver le moyen de nous débarrasser de Hackman.

Sessizlik! Bizim görevimiz Hack Man'i komisyondan uzaklaştırmak.

Notre travail est de mettre Hackman hors d'état de nuire.

Daha işim bitmedi Hack Man!

Un de ces jours, j'aurai ma revanche, Hackman! Je reviendrai.

Senin, Polaris kentinin en genç bilgisayar dahisi olduğunu biliyorum. Hükümet dosyalarını hack edebileceğine eminim. Ve bu insanın kim olduğunu ortaya çıkarabileceğine de.

Je sais que tu es le plus jeune génie informatique de Polaris City, et je suis sûre que tu seras capable de hacker les fichiers du gouvernement et de trouver qui est cette personne!

Arayan Black Hack.

C'était Black Hack.

Bence Black Hack şu G5 işinde bize birşeyler ayarlayabilir.

Je parie que Black Hack peut nous dégoter un jet privé.

Hayır. Vegastan uçakla gideceğiz, Black Hack bize jet ayarladı.

On volera de Las Vegas, grâce au jet de Black Hack.

- Hack.. Telefon açın, hemen haber almayı bağlayın haber almaya ihtiyacım var.

Appelez les renseignements.

Hack işlemini durdurdular!

Ils nous ont trouvés! Je dois pré venir le type qui m'a aidé!

Bu bir Hack-E-Sack.

c'est un sac de billes.

Hack Man!

On a obtenu l'interdiction des recherches.

Ericcson pası Hackın'a verdi.

C'est bien. Continue.