Heyecan verici translate French
3,259 parallel translation
Ben Springfield'e başka türlü bir şey bulmak için geldim. Daha heyecan verici hayatı olan biri.
J'espérais trouver à Springfield un homme avec une vie... aventureuse, et disons...
- Evet, çok heyecan verici.
- C'est excitant.
Ne kadar heyecan verici.
Comme c'est fantastique.
Ne kadar heyecan verici bir eşleşme değil mi? - İnanılmaz bir eşleşme.
Quel combat incroyable!
Ama en kötü tarafı, onu ertesi gece rüyamda görebilecek kadar heyecan verici bulmuştum
C'est toujours un con. Mais le pire c'est que je le trouvais assez excitant pour rêver de lui la nuit suivante.
Tüm bunlar çok heyecan verici.
C'était vraiment excitant.
Yani ben yetişkin bir kadınım ve hayatımda bulunduğum en heyecan verici yer Florida'ydı.
Mais je suis une adulte, et l'endroit le plus excitant que j'ai vu, c'est la Floride.
Oldukça heyecan verici.
C'est emballant.
- Heyecan verici!
- C'est excitant!
Andrew Brewster ile beraberim heyecan verici, yeni bir organik temizlik ürününün yaratıcısı.
Je suis ici avec Andrew Brewster, créateur d'un nouveau produit nettoyant biologique génial.
Çok heyecan verici.
très excité.
Geldiğiniz için teşekkürler, çok heyecan verici!
Merci d'être là. C'est génial!
Artı değerler çok heyecan verici.
De nouveaux capitaux? C'est exaltant. Ha!
- Bu çok heyecan verici!
Comme c'est génial.
Heyecan verici.
C'est génial.
Ama diğer yandan, onun normalden çok daha ilginç ve heyecan verici olduğunu gördükten sonra, LouAnn çok güçlü. Kim Florence'i tanımak isteyecektir. Bir teselli veren ve ölmüş kedisi.
Mais Luann fait si forte impression sur les hommes, qu'aucun d'eux ne veut de Florence et de son pauvre petit chat mort.
O kadar heyecan verici olmadığından emin olabilirsin.
Je vous assure que ça n'a rien de passionnant.
Gördün mü? Heyecan verici olmadığını söylemiştim.
Je vous avais dit que ça n'a rien d'excitant.
Heyecan verici.
- Intéressant.
- Çok heyecan verici.
- C'est si excitant.
Bazı insanlar otelleri heyecan verici bulur.
Il y en a que les hôtels émoustillent.
Bana göre buranın en heyecan verici yeri, sınıfları.
Pour moi, le plus intéressant sont les cours.
Oh, yine heyecan verici bir kelime tahmin oyunu gecesi mi?
Ce serait cool. Tu veux dire : jouer à des jeux de société?
Yerleştirmeye çalıştığım fikirlerin belirdiğini görmek heyecan verici.
Il y a une sorte d'excitation à propos des idées qui s'animent que j'essaie de mettre dans le jeu.
Şu an gerçekten heyecan verici bir yerdesin.
Tu es dans un endroit vraiment excitant.
Bu şehrimiz için heyecan verici -
C'est une excellente opportunité pour la ville...
Çok heyecan verici bir şey değil.
Vous n'êtes pas enthousiastes.
Los Angeles sonuçta, heyecan verici şeyler var.
C'est Los Angeles. C'est enthousiasmant.
Heyecan verici haberlerim var.
J'ai de bonnes nouvelles.
Bu çok heyecan verici.
C'est tellement excitant!
Uzak Doğu'dan uçmuş gelmiş çok gizemli ve heyecan verici Kiraz Çiçeği!
Venue tout droit d'Orient, la mystérieuse et fascinante, Fleur de cerisier!
- Çünkü heyecan verici.
C'est excitant.
Size heyecan verici bir şey göstereceğim.
Parce que j'ai quelque chose d'extra à vous montrer.
Heyecan verici!
C'est excitant!
Heyecan verici.
C'est super excitant.
Heyecan verici.
C'est intéressant.
İster inanın ister inanmayın, bu onları heyecan verici yapıyor.
Et crois-le ou non, ça les rend excités.
Çok heyecan verici şeyler söyledin.
Tu as dit tellement de choses incroyables.
İşlerin senin yaptığın zamanki gibi küçük şeylerl, e olduğu gibi yürümesi heyecan verici.
C'est étonnant que les choses aillent aussi bien que ce qu'elles sont avec le peu que tu fais.
Fakat siz heyecan verici işler çıkarıyorsunuz.
Mais tu écris un article passionnant.
Bu çok heyecan verici.
C'est très excitant.
Bu heyecan verici.
C'est le pied.
Bu... heyecan verici, değil mi?
C'est excitant, non?
Gerçi heyecan verici değil mi?
N'est-ce pas excitant?
İki takıma da bu heyecan verici mükemmel maç için teşekkür ediyoruz.
Bravo à tous pour ce match excitant et excellent!
Heyecan verici bir konu.
Objet Thrilling.
Bu cidden heyecan verici. - Merhaba.
C'est juste tellement énorme.
Bu doğal gaz işi epey heyecan verici.
C'est excitant, cette affaire de gaz naturel.
Çok heyecan verici.
Très excitant.
Teşekkürler. Heyecan verici, öyle değil mi?
Formidable!
- Nasıl heyecan verici.
- Maman.