English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Inge

Inge translate French

145 parallel translation
Müfettiş Inge belki, çünkü biri itirafta bulundu.
Peut être la gardienne Inga maintenant parce que quelqu'un a avoué
Inge bekliyor. Inge kim?
Inge attend.
Inge ne? - Kim?
Inge comment?
- Inge kim?
Son nom?
- Ne? - Inge ne?
Inge, comment?
Jones, Inge'yi tanıyor. Şu an Inge'yle birlikte.
Jones est avec Inge?
O senin iş arkadaşın. - Merkezden işaretleri nasıl alıyor?
Comment Inge reçoit-elle les messages?
- Inge ne?
Qui est Inge?
- İn - Le - İnliyor.
Inge... étendue!
İlk adı Inge.
C'est Inge.
Sen, sen de bu ismi hatırlıyor musun?
Inge... Vous vous souvenez?
- Inge. - Hayır, o bir kız.
Inge.
Benim bahsettiğim Inge şişmandı. Çok şişman.
Inge est une grosse fille, grasse...
- Tamam, Inge.
- Oui, Inge.
Inge hakkında duyduklarım doğru mu?
Est-ce vrai, pour Inge?
Inge hakkında... Hoffman'ın kızı.
C'est à propos d'lnge, la fille de Hoffman.
Güvendesin ve bir zarar görmedin, Inge.
Tu es en sécurité et tu n'es pas blessée, Inge.
O'nu köyün hemen dışında yakaladık.
On l'a attrapé à l'extérieur du village. Il a attaqué Inge.
Evet, Inge ile evlenmek istiyorum.
Je veux épouser Inge, oui.
Zavallı Ingem...
Ma pauvre Inge.
Ve Inge de senin olsun artık.
Et Inge est à toi, à présent.
- Inge, köye geri dön.
- Inge, retourne au village.
Inge. "
Inge. "
Inge, Oskar'ın giysilerini çıkar.
Déshabillez Oscar.
İnge...
Inge...
- İnge.
- Inge.
İnge.
Inge.
İngeciğim, bu ne güzel bir sürpriz böyle!
Inge, quelle surprise, en milieu de semaine.
İnge Lorenz.
Je m'appelais Inge Lorenz à l'époque.
İnge.
Inge?
- Kim bu teyze?
- Voici Inge.
İnge?
Inge?
Değil mi, Inga?
N'est-ce pas, Inge?
Hadi gel, Inga.
Viens, Inge.
Kafatası yüzülmüş olan. Günaydın, Inge Carlsen.
la scalpée
Bu delikanlı iyileşip ayağa kalktığınızı iddia ediyor. Olur iş değil. Gömülecek kadar ölü halde.
- bonjour Inge Carlsen ce jeune homme certifie que vous étiez debout et bien, apparemment, elle est belle et bien morte mais elle était là bas.
Karısı Inge'yi kaybetmek kendisinin içine ateş düşürdü.
la perte de Inge, sa femme bien-aimée, a été un coup terrible.
William Inge, karbon monoksit, 1973.
William Inge, gaz, 1973.
Onlara Inge'nin resmini gösterdim ve ondan çok hoşlandılar.
Je leur ai montré une photo d'Inge et elle leur a beaucoup plu.
Inge saçları ateş kızılı halde çıkageldi...
Inge est arrivée avec sa chevelure de feu. Rouge Titien.
" Inge kızıl saçlı diye onu Almanya'da mı bırakacaktım?
" Sous prétexte qu'Inge est rousse, je la laisse en Allemagne?
Bu durum biraz William Inge gibi oldu, değil mi?
Ca vire au mélo ici.
Inge.
Inge.
Inge.
Inge...
Inge'ye saldırdı.
- J'ai entendu.
- O, İnge.
- C'est qui, la dame?
INGE DEUTSCHKRON BERLİN'DE DOĞDU.
INGE DEUTSCHKRON.
O gerçekten iyi bir mühend...
C'est vraiment un bon ingé...
Bill : Ses departmanı KMR-81 üzerinde gecikme olmadığını söyledi.
D'après l'ingé-son, le KMR81 arrive.
Inge kızıl saçlıydı.
Inge était une rousse flamboyante.
Inge için üzülüyordum çünkü artık Almanca konuşamıyordu.
C'était triste pour Inge car elle ne parlait plus l'allemand.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]