Iyiydi translate French
10,602 parallel translation
Bir dahakine daha iyi yapacaksın ama bu da iyiydi.
Tu feras mieux la prochaine fois, mais c'était bien.
- Benim için iyiydi.
Oui.
Ne olursa olsun, çok daha iyiydi.
En tous points, elle se sentait mieux.
Gayet iyiydi, aslında.
Assez bien, en fait.
Yani, yanlış anlama beni ama öpücükleri her zaman çok iyiydi.
Je veux dire, ne te méprends pas, ses baisers étaient toujours très bien.
Tanrım, çok iyiydi.
Mon Dieu, c'était trop bon.
Lacivert kravat daha iyiydi.
La cravate bleu marine est mieux.
- Güzeldi, bayağı iyiydi.
Joli. C'était bien.
- İlaçlar onu Godzilla'ya çevirmeden önce iyiydi.
Si, avant de devenir Godzilla avec les cachets.
Ricky, sen bu kasaba için bir nimetsin geçen sene halk ve kireçtaşı şirketi arasında yaptığın o pazarlık şekli çok iyiydi ama bu çok daha farklı bir seviye.
Tu as été une bénédiction pour cette ville, la façon dont tu as négocié entre la communauté et la compagnie de calcaire l'an dernier, mais c'est une autre paire de manches.
Biliyor musun, sen patronken burası daha iyiydi.
Tu sais, cet endroit était mieux quand tu étais le patron.
Çok iyiydi!
Elle est bien bonne!
Sormasak daha mı iyiydi diye düşünmeye başladım şimdi.
Peut-être qu'on aurait pas dû leur demander ça.
Diğer hayvan panayırlarında domuzlarımız iyiydi domuzlara bakan adamla konuşmama izin verin.
Nos cochons s'en sont bien sortis aux autres foires, laissez-moi en parler au porcher.
Kelimelerle arası iyiydi.
Il avait un don avec les mots.
Yani ortam iyiydi ama birayı hiç sevmem.
- Je ne l'étais pas. Je veux dire... C'était très bien, mais... je n'aime décidément pas la bière.
Benim matematiğim iyiydi.
J'étais bon en maths.
- Sokuk işletim sistemin virüs gibi yayılarak donanımı bozana kadar iyiydi.
- Jusqu'à ce que ton logiciel de merde se répande comme un virus et le détruise.
Burada Orson Herald suç haberlerini okuyordu ve iyiydi.
J'étais en train de lui lire les faits divers du "Orson Herald", et elle allait bien.
Gerçekten iyiydi.
C'était même très bien.
Ruh hali çok iyiydi ve ilk defa "Evde Tek Başına" filmini izlemişi.
Il était de très bonne humeur, il avait jamais vu Maman, j'ai raté l'avion.
Phil bundan çok daha iyiydi.
C'est tellement mieux que ça avec Phil...
- Benim açımdan iyiydi.
- Bon pour moi.
Grace de sandığımdan daha iyiydi.
Et Grace et meilleure que ce que je pensais.
Vay canına! Çok iyiydi... Çok iyiydi Gallagher.
C'est bien, Gallagher.
SAT sinavlannda da iyiydi.
Et elle a eu une bonne note au SAT. [Examen pour l'Admission à l'Université]
Bu... epey iyiydi.
C'était... c'était bien essayé.
Ondan once aramiz iyiydi.
Avant ça, on s'entendait bien.
Bana karşı çok iyiydi.
Il a été sympa avec moi.
Bu iyiydi.
- Oh! Ca c'est un bon.
Uzun zamandır pratik yapmayan biri için epey iyiydi.
Pour quelqu'un qui manque de pratique, c'était plutôt bien.
- Daha iyiydi, evlat.
- Ooh, c'est encore mieux, fiston.
Aslında tek başıma biraz zaman geçirmek iyiydi.
En fait bon d'avoir un peu de temps sur mon propre.
Çok iyiydi!
C'était trop cool.
iyiydi.
Bien.
- Tabii, daha iyiydi.
C'était mieux, bien sûr.
O dedi ki "hayır vaiz iyiydi demek istedim" ben de "iyi olan ben değilim" dedim.
- Hallelujah. Et elle a dit, "non, pasteur". - "J'ai dit que c'était bien." - "Je n'ai pas dit à ce point-là."
Yeterince iyiydi.
Ça nous suffisait.
İyiydi.
Bien.
- İyiydi.
Bien.
İyiydi, iyi yaptın.
C'est bien.
İyiydi, daha iyi.
Pas mal. C'est mieux.
Bu iyiydi.
Pas mal.
İyiydi, önce hangi gardiyanı sikeceğini öğreniyorsun.
Bien, une fois que tu sais quels gardiens emmerder.
İyiydi.
C'était bien.
- İyiydi. Carlton dışında.
à l'exception de Carlton.
Bu kadar iyiydi işte.
Voilà à quel point elle est bonne.
İyiydi.
Il était haut.
İyiydi sanırım.
Bien, je crois.
- İyiydi.
- Vous savez, il était bon.
Çok iyiydi işte!
Cool!