English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ I ] / Izni

Izni translate French

4,544 parallel translation
Bundan sonra bu kadının sigarasını yakmaya kimsenin izni yok.
à € partir de ce moment, personne n'est autorisà © à allumer une cigarette à cette jeune demoiselle,
oturma izni de alırız. buraya yerleşirim. benimle zamanını israf emek isteyen birisini de bulurum.
je demande un permis de séjour et je m'installe ici pour sûr que quelqu'un voudrait perdre son temps avec moi.
- Konu topluluklar ile ilgili değil onların izni olmadan, aşkı bulmamız ile ilgili...
Ce n'est pas un problème de communauté... le problème, c'est que l'on a trouvé l'amour sans eux...
Cutter'ın şartlı tahliye izni hakim Jacob Brooks tarafından imzalanmış.
La conditionnelle accordée à Cutter a été signée par le juge Jacob Brooks.
Hiçbiri Chernov'un izni olmadan bir halt edemez.
Non, y en a pas un qui va aux toilettes sans la permission de Chernov.
Kalkış izni istiyoruz.
Demandons permission de décoller.
Pencon 257 kalkış izni verildi.
PanCon 257, décollage.
JFK Kule Uçuş 257 piste acil iniş izni istiyoruz.
Tour de contrôle, ici PanCon 257. Demande autorisation pour atterrissage forcé.
JFK Kule Uçuş 257 derhal piste acil iniş izni istiyoruz,
Tour de contrôle, ici PanCon 257. Demande autorisation.
- Kralın izni olmadan ayrılamayız.
Nous ne pouvons partir qu'avec la permission du roi.
İstenilen dosta için erişim izni verilmedi.
Vous n'avez pas l'autorisation requise. Ah non?
Arama izni alın.
Il vous faut un mandat.
Bir şey görmek istiyorsanız arama izni alın.
Vous voulez voir quelque chose, demandez un mandat.
Sana kafa izni vereceğim şimdi.
Je vais finir par vous écarter pour épuisement mental.
Çalışma izni ilk olarak 1978'de Billy Childress'a verilmiş.
Permis d'exploitation d'abord donné à Billy Childress, 1978.
2004'ten beri çalışma izni yenilenmemiş.
Permis d'exploitation non renouvelé depuis 2004.
İsveç Başbakanı iniş izni istiyor.
Le premier ministre suédois veut atterrir.
November-247-Charlie-Kilo iniş izni istiyor.
Ici Novembre 2-4-7 Charlie Kilo. Demande permission d'atterrir.
Bay Frasier, sizde Massachusetts'ten aldığınız, yabancı ülkelere geçiş izni olan ruhsat var, doğru mu?
M. Frasier, les autorités du Massachusetts vous demandent de transporter des objets de valeur, non?
Tayfanızın tekrar denize açılma izni aldığını duydum.
J'ai entendu dire que votre équipage est de nouveau libre de chasser.
- Buraya girme izni yok.
- Tu n'as pas le droit d'entrer.
Şirketim iris biyometrelerini ve tüm veri tabanlarını tek bir veri tabanında toplamak için patent aldı. Ve Simmons oraya giriş izni bulunan 5 kişiden biri.
Mon entreprise possède un brevet sur la biométrie de l'iris et collige toutes les données dans une même base de données, et Simmons est une des cinq personnes à y avoir accès.
- 13. Ebeveyn izni olmadan onunla görüşemezsin.
Impossible de l'interroger sans l'accord des parents.
Görünüşe göre kendine özel bir izni var.
- Il a trouvé le moyen d'obtenir une exemption spéciale.
Yaban koyunu avlama izni almanın tuhaf yanı ne biliyor musun?
- Tu sais le peu de chances qu'on a d'obtenir un permis de chasse au mouflon?
Bu izni almak için 10 yıldır uğraşıyorum.
Dix ans que j'essaie d'en obtenir un.
Arama izni...
Mandat...
Onu buraya getirmeni ve kraliyet askeri inzibatlarına senin nezaretin altında onu sorgulama izni vermeni istiyorum.
Je veux que vous l'ameniez ici et autorise la police royale militaire à l'interroger sous votre supervision.
Bana yüksek seviye erişim izni olan bir kimlik oluşturman gerek.
Tu vas devoir me construire une identité haut niveau d'accès.
Bana yüksek seviye erişim izni olan bir kimlik oluşturman gerek. Elçilikteki ziyaretçi kaydına gir onu.
Il me faut une pièce d'identité et une autorisation d'entrée.
Adamlarımıza, İHA programına ilişkin tüm teknik veri ve kodlara komple erişim izni verilmesi için ısrar etmek durumundayım.
Vous devez nous donner un accès total... à toutes les données et codes... concernant la programmation des drones.
Angajman izni verilmiştir.
Vous avez la permission d'engager.
Biliyorsun, sadece aile bireylerinin ziyaret izni var.
Tu sais que seuls les membres de la famille sont admis en visite.
İlki, nehre erişim izni, böylece dünyadaki herhangi bir tedarikçiden yakıtımı doğrudan tanklarıma getirebileceğim.
D'abord, un accès au fleuve. Je peux faire venir le fioul de partout dans le monde directement dans mes cuves.
- Tüm mülke giriş izni almamız gerek.
Il nous donne accès à la propriété.
Dönem boyunca haftada sadece sekiz saat çalışma izni var.
On peut juste avoir un travail 8 h par semaine en période scolaire.
John Gorman'ın izni bugün bitiyor. Beceriklidir.
John Gorman rentre de congés aujourd'hui.
Bu izni reddedecek bir yol olup olmadığını öğrenmek istiyorum.
Je voudrais savoir si vous pouvez trouver un moyen légitime de lui refuser ce permis.
Ve petrol komisyonu, küçük arkadaşımın kaderi tam belli olana kadar sondaj izni vermeyecek.
Et la commission ferroviaire ne va pas accorder un permis de forer tant que le sort de mon petit ami ici présent ne sera pas complètement établi.
Stanley, oğluma bir izin verdi ve ben de bu izni geri alacak biriyle Stanley'in yerini değiştirmeni istiyorum.
Stanley a donné à mon fils un permis, et je veux que vous remplaciez Stanley avec quelqu'un qui le révoquera.
Bu adama düşmanca davranma izni verir mi, lütfen?
Je peux avoir la permission de traiter cet homme comme hostile, s'il vous plaît?
Arctic Biyosistem bize giriş izni veriyor. - Şimdilik.
Arctic Biosystems nous autorise l'accès.
Üsse yaklaşıyoruz. İniş izni veriyor musunuz?
On commence notre approche finale.
Üsse sınırsız giriş izni sağlayacak.
Ça vous donne un accès illimité.
Ana asansör, giriş izni verildi.
Ascenseur principal, accès autorisé.
Yeniden düzenlenmiş Özel Ulaşım İzni için başvurması gerek fakat şu an bunu edinmesi çok zor olabilir.
Il devra demander un permis spécial de transit, ce qui, à ce stade, risque d'être très difficile à obtenir.
Giriş izni verildi.
" Vikky Grover...
Önemlilik : 1, Serbest tutuklu olarak çalışıyor, Sadece onarım giriş izni var. Sende Kaida ile aynı güvenlik riski seviyesindesin.
Même niveau de sécurité que Kaida.
Giriş izni verildi.
Accordé.
İniş izni verildi.
Permission accordée.
İzni olmayan kimse gidemez.
Personne n'y va sans permis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]