English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ J ] / John smith

John smith translate French

330 parallel translation
İbraz edilen delilleri dikkate alarak, John Smith adıyla bilinen kişinin Ölü sayılacağı hükmünü karar altına aldım. Onunla olan evliliğiniz de neticeten kaldırılmıştır.
Vu les preuves présentées, je certifie que le nommé John Smith est présumé décédé et que votre mariage est par conséquent dissous.
John Smith. Hayal gücünden yoksun bir namı diğer. Şu zavallı paçavralardan daha iyi anonim kimlik olabilir mi?
John Smith... un nom aussi anonyme que ces quelques hardes.
John A. Smith'e mektup var mı?
Du courrier pour John Smith?
Sana, arkadaşları tarafından Birleşik Devletler Süvarisi John Smith olarak bilinen Konfedere Devletler Ordusu Tugay Komutanı
Je recommande aussi à votre miséricorde l'âme de Rome Clay... ex-brigadier dans l'armée confédérée... que ses camarades connaissent... sous le nom de John Smith, de la Cavalerie des États-Unis... un vaillant soldat et un gentleman!
John Smith adıyla orduya yazılmış.
Il s'était engagé sous le nom de John Smith.
Liderleri, John Smith adında bir Albay.
Le chef est un colonel nommé John Smith.
John Smith'i arıyorum.
Je cherche John Smith!
Seni görmek çok güzel. Baylar, oğlumun öğretmeniyle tanışın.
Messieurs, le tuteur de mon fils, John Smith.
John Smith. - John, bu Greg Stillson.
John, je vous présente Greg Stillson...
Bay St John Smith?
M. St John Smith?
Özür dilerim. John Smith benim.
Excusez-moi, c'est moi John Smith.
John Smith, 1882?
- John Smith de 1882?
- Tabi geliyor, seni budala!
Comment combattre les Indiens... sans John Smith? Bien sûr, idiot!
- İyi iş çıkardın John Smith.
Bien joué!
- Ben John Smith.
Et moi, John Smith.
Merhaba, John Smith.
Bonjour, John Smith.
- Yaklaş John Smith.
Approche, John Smith.
Ve artık John Smith'i bir daha göremeyeceğim.
Et je ne reverrai plus John Smith.
Doğu'lu John Smith.
John Smith de l'est.
John Smith, Yüzbaşı Tom Pickett'la tanış.
John Smith, je vous présente le capitaine Tom Pickett.
- John Smith adıyla mı?
- John Smith?
Ben de böyle : "Oh, evet dostum, haklısın John Smith'i biliyorum."
Alors moi : " Ouais, ouais, mon pote.
"Evet, onu biliyorum ama, o İngiltere'den gelmiyor ahbap."
John Smith, bien sûr. Je le connais, mais il vient pas d'Albion, mec.
Bütün bu hikayeler nasıl yayıldı sanıyorsunuz?
Mais le ministre du futur gouvernement, John Smith, refusa avec colère.
John Smith.
- John Smith.
Hepinizin adı John Smith mi?
Ils s'appellent tous John Smith?
John Smith'ler.
Les John Smith.
John Smith adına kayıtlı. Orijinal.
John Smith, pas très original.
Minneapolis'te çalışırken aynı gün iki John Smith gelmişti. Kanada'ya yanlış adamı göndermiştik.
Quand j'étais à Minneapolis, 2 corps sont entrés le même jour, on a renvoyé le mauvais au Canada.
Adının John Smith olduğunu söylüyorlar.
- Ils disent qu'il s'appelle John Smith. D'accord... bien.
John Smith'in barakasından çıkan eşyalar mı bunlar?
C'est ce que tu as trouvé chez John Smith? T'étais sensé venir m'aider à décharger.
Sağ ol. John Smith'in vahşice bir suçtan sonra kefaletle çıktığına 20 dolarına bahse girerim.
20 dollars que notre "John Smith" est mêlé à un crime.
Birçok önemli vakada polise yardım etti.
Il a aidé la police dans plusieurs affaires d'importance. - John Smith.
- John Smith, Kaptan Pilot Klein. - Tam olarak ne gördünüz?
- Qu'avez-vous vu exactement?
- Öyle de denebilir. Psişik olduğunu iddia eden biri var. Adı da çok garip :
Un médium autoproclamé répondant au nom de John Smith.
John Smith! - Bu uçuş hakkında kötü bir hissi var.
- ll a un mauvais pressentiment.
- John Smith mi?
J'en ai entendu parler aux infos.
Neden bana bunu söylüyorsun?
Je m'appelle Smith, John Smith.
Malcolm Peter-Brian - Teleskop-Adrian Şemsiyelik - Jasper-Çarşamba Kakim Yiyen-John - Çiğ Sebze Arthur-Norman-Michael Featherstone-Smith Northgot-Edwards-Harris Mason Frampton-Jones - Meyve Yarasası-Gilbert Williams-Keşke Gidebilseydim - Jenkin Tiger Drawers-Pratt-Thompson...
Malcolm Peter-Brian - Télescope-Adrian - Porte-Ombrelle-Jaspe-Mercredi - Hermine-Dindon-John - Légumes Crus -
Bu O. John Hannibal Smith.
C'est lui. John Hannibal Smith.
MARY ELIZABETH SMITH John'un Mimi Teyzesi
MARY ELIZABETH SMITH Tante Mimi de John
Boogio Down productions, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, Olatunji, Chuck D., Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic, Sugar Bear, John Coltrane, Big Daddy Kane, Salt'n'Pepa, Luther Vandross, McCoy Tyner, Biz Markie, New Edition, Otis Redding, Anita Baker, Thelonious Monk, Marcus Miller, Branford Marsalis, James Brown, Wayne Shorter, Tracy Chapman, Miles Davis, Force MD's, Oliver Nelson, Fred Wesley, Maceo, Janet Jackson, Louis Armstrong, Duke Ellington, JimmyJam, Terry Lewis, George Clinton, Count Basie, Mtume, Stevie Wonder, Bobby McFerrin, Dexter Gordon, Sam Cooke, Parliament Funkadelic, Al Jarreau, Teddy Pendergrass, Joe Williams, Wynton Marsalis, Phyllis Hyman, Sade, Sarah Vaughn, Roland Kirk, Keith Sweat, Kool Moe D, Prince, Ella Fitzgerald, Diana Reeves, Aretha Franklin, Bob Marley, Bessie Smith, Whitney Houston, Dionne Warwick, Steel Pulse, Little Richard, Mahalia Jackson, Jackie Wilson, Cannonball ve Nat Adderly, Quincy Jones, Marvin Gaye, Charles Mingus, ve Mary Lou Williams.
Boogie Down Productions, Rob Base, Dana Dane, Marley Marl, Olatunji, Chuck D, Ray Charles, EPMD, EU, Alberta Hunter, Run DMC, Stetsasonic,
- Kaptan John Smith.
Le Capitaine John Smith?
- Smith, John.
- Smith, John.
Zelda teyzemin arkadaşıyla 20. yüzyıl sosyalizmindeki Adam Smith'in veya John Kenneth Galbraith'in denemelerini tartışmak yerine İsveçli hostesleri tercih ettiğim için beni suçlayamazsın.
En fait, le taxi, c'est pour gagner ma vie. Pendant mes loisirs, j'écris des romans, jamais publiés. Jusqu'à présent.
John Smith'i biliyorsundur değil mi? "
Tu dois connaître cet enfoiré de John Smith, non?
"Şaşkın güruh" dediği kalabalığı yönetecek yeni bir elit kesime ihtiyaç olduğunu söyledi.
Leurs idées furent rejetées par John Smith qui était devenu le leader.
John Smith.
John Smith.
- Biliyorsun ki, sabahları bir şeyler yemek lazım.
Elle va lui avouer l'amour et John Smith lui avoue la trahison.
Onu tanıdığım bile söylenemez.
Mais quand John Smith rencontre quelqu'un, il connaît son passé, son présent et son avenir. D'accord.
Tabi John Smith eğer böyle söylüyorsa, o kişilerin geçmişini, bugününü ve geleceklerini biliyordur. Ve bu kızın durumunda olay, çok da hoş değil.
Et dans son cas, c'est pas très joli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]