English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kalp

Kalp translate French

14,451 parallel translation
- İnfaz korumalar Sly'ın kalp krizi geçirdiğini sanacaklar ve diğerlerinin yanına morga atacaklar.
Les gardiens penseront que Sly A eu un arrêt cardiaque et le lanceront vers le bas avec les macchabées.
Kalp zarını açmak üzere, kalbin etrafındaki kese.
Maintenant, regardez le Dr Hudson. Il est sur le point de révéler le péricarde, le sac autour du cœur.
- Kalp zarını açıyorum. Şimdi, bekle, işte orası.
Ouvrez le péricarde maintenant.
Dr. Leighton, kalp içi adrenalin enjekte eder misiniz, lütfen?
Dr Leighton, pouvez-vous injecter de l'épinéphrine en intracardiaque?
Kalp atmaya başladı.
Il bat maintenant.
Ultrasonda görüntüleyeceğiz ki kalp duvarını delip geçmediğimizden emin olalım.
Nous allons surveiller avec l'échographe pour nous assurer que nous ne perforons pas la paroi cardiaque. - Que puis-je faire?
Tüm diyarlardaki en yaşlı kalp elindeki.
C'est le plus vieux cœur de tout les royaumes.
KALP CERRAHI
CARDIOLOGUE
Kalp karışık bir şeydir.
Le coeur est une chose complexe.
Kalp masajına devam ediyorum.
Continuez la RCR.
Bunu açıklamak zor olucak, çünkü en büyük bahanemiz "kalp atmıyor" kısmıydı ve şimdi o da yok.
La raison pour laquelle nous l'avons fait... L'absence de rythme cardiaque.. Elle n'est plus valable.
Kandan yüzme havuzu bulmak için zavallı adamın göğsünü açtılar onun yerine "Nearer my God to thee" söyleyen mutlu mesut atan bir kalp buldular.
Ils ont ouvert la poitrine de ce pauvre homme En s'attendant à trouver une piscine de sang, et à la place, ils ont trouvé une anatomie tout à fait normal. Et un cœur qui battait joyeusement le rythme de "plus près de toi mon Dieu".
Ölmeden önce kalp ritminde ani bir artış olmuş.
Il y a eu un pic dans son rythme cardiaque avant qu'il meure.
Kalp krizi mi?
Une crise cardiaque?
Kalp ilacı hazır beklesin lütfen.
Prévenez la cardio s'il vous plait.
Ya kalp krizi geçiriyor ya da pıhtı oluştu.
Il pourrait faire un infarctus ou une embolie.
Kalp gizemli bir şey.
Le cœur a ses raisons.
'Kalp hayat yollarina asinadir...'
"Le cœur est familier avec les manières de ce monde"
Kalp hızı artıyor.
Augmentation de sa fréquence cardiaque.
Kalp hızı ve WBC yükseliyor.
Son taux de globules blancs crève le plafond, comme son taux cardiaque.
Tansiyonu ve kalp hızı normal.
La tension est normal, comme le taux cardiaque.
Hastalarımdan birine uygun donör kalp bulunmuş.
Le cœur d'un donateur vient d'être disponible pour un de mes patients.
Bugün kalp nakli yapacağım gibi görünüyor.
On dirait que je vais faire une transplantation aujourd'hui.
Kalp naklini izleyebilir miyim?
Je peux te regarder faire la transplantation?
Bununla daha önce karşılaşmamış olabilirsiniz. Kalp kaslarının sertleşip kan akışını engellemesidir.
Pour ceux d'entre vous qui pourraient ne pas être familier, cela signifie que les muscles de son cœur ont raidi, empêchant la circulation du sang.
Fakat artık aramızda olmayan 26 yaşında bir erkek donörden yeni bir kalp aldık.
Mais nous avons un nouveau cœur en bonne santé d'un homme de 26 ans qui n'est plus avec nous.
Elimizde işe yaramaz bir kalp var.
Nous avons un cœur mort.
Elektrolit ve pH seviyesini koru. Yeni bir kalp bulmalıyız.
Gardez son pH et ses électrolytes stables, et nous chercherons un nouveau cœur.
Yeni bir kalp mi?
Un nouveau cœur? Comment...
Nakil için kullanacağım kalp işe yaramadı.
La transplantation que j'étais en train de faire... le cœur du donneur est inutilisable.
Birkaç saat pompayla idare edebilir ama ondan sonra yeni bir kalp bulunsa bile uyanma şansı yok denecek kadar az.
Je peux le garder sous pompe artificiel pendant deux heures, mais après ça, même avec un nouveau cœur, ses chances de se réveiller se réduisent à zéro.
Çok güzel bir kalp.
Voilà un cœur magnifique.
Kalp masajını bırakın.
Arrêter le massage cardiaque.
Lane, muhteşem bir kalp nakliydi.
Lane, cette transplantation de cœur était incroyable.
O kadar- - İlk kalp işe yaramadığında yapacak bir şey olmadığını düşündüm. Genelde öyle olur.
C'était juste... je veux dire que, quand le premier cœur n'a pas tenu, je pensais que cela était à cause de comment nous pratiquons habituellement, n'est-ce pas?
Kalp atış hızı 110.
Tension à 110.
Neyse ki kalp kaslarında kalıcı hasar oluşmamış.
Par chance, rien n'a pénétré le muscle cardiaque.
Doktorlar kalp krizi geçirdiğini söylüyorlar.
Les secouristes disent que ça ressemble à un A.V.C.
Kalp krizi mantıksız.
Ça ne tient pas debout.
Gray kalp krizi geçirmedi.
Gray n'a pas fait d'A.V.C.
Kalp hızım...
Poul... - Hey!
Tamam, bana kalp monitörü, serum ve bulabildiğiniz kadar sargı bezi getirin. Hemen!
Ok, j'ai besoin d'un moniteur cardiaque, d'une perfusion saline, et autant de bandages que vous pourriez trouver... maintenant!
Cayman ve arkadaşları orada çok kalp kırıcı oluyorlar.
Cayman et sa compagnie peuvent être du genre casseur.
Hâlâ kalp krizi geçirebilecek durumda mısın?
Tu peux encore avoir une crise cardiaque?
Kalp krizi geçirmem mümkün mü?
Je peux toujours avoir une attaque?
Bir yarış kazanmamıştı ama, çok fazla kalp kazanmıştı.
Il n'avait pas encore gagné de course, mais il a séduit tout le monde.
Hafif kalp çarması var.
Augmentation du rythme respiratoire. Légère tachycardie.
Eski kalp ritmi kağıtları nerede?
Où est-ce qu'il y a une bande de rythme plus ancienne?
Kalp kasılmaları bir önceki saatlere göre gitgide daha anormal oluyor özellikle "qrs" bölümünde.
Ses contractions cardiaques sont devenues de plus en plus anormales au cours des dernières heures, en particulier dans le segment QRS.
Ensendeki tüylerin diken diken olması. Kalp atışlarının hızlanması. Şimdi seni öpmemi istiyorsun...
Ces frissons sur ton cou, la vitesse à laquelle ton cœur bat, et là tu veux que je t'embrasse... doucement, profondément, ma langue descend le long de ton cou, ta poitrine, ton ventre, tout ce chemin jusque sous ta jupe.
- Az daha kalp krizi geçiriyordum.
Tu m'as presque provoqué une crise cardiaque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]