English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ K ] / Kazara

Kazara translate French

2,032 parallel translation
Bence asıl sebep, şirketin onu soğutma tekniğiyle bir yıllığına dondurması ve birkaç gün sonra kazara çözülmesine neden olması.
Je crois que c'est plutôt parce qu'on a essayé de le congeler pour un an. Et qu'on l'a accidentellement décongelé peu après.
Kazara oldu...
Regardez ma fille!
Büyük ihtimalle ikinci dereceden kazara adam öldürme suçuyla yargılanır.
Il va sûrement être inculpé pour homicide involontaire au second degré.
Kazara ölmek vardır, kendini öldürmek vardır, bir de başkasını öldürmek vardır.
Il y a la mort par accident, le suicide et l'homicide. C'est un homicide.
Elleriniz klavyede dolaşırken serçe parmaklarınız kazara birbirine dokunuyor.
Tes mains... errant sur le clavier. Les petits doigts s'effleurant accidentellement.
Kazara boynunu falan kıramaz mıydın?
Tu n'aurais pas pu lui casser le cou accidentellement?
Kazara oldu.
- C'était un accident.
- Onun için, Johnny. Tüm yapman gereken, evliliğin iptalinden önce kazara ona aşmadığına emin olmak.
Tout ce que tu as à faire, c'est d'être certain que tu ne l'as pas montée par accident avant l'annulation.
Fabrikanın birini "kazara" havaya uçurmamın hesabını ödetmeye çalışmıştı.
Il m'avait payé pour détruire une usine durant une opération.
Tabii kazara zombi virüsü filan keşfetmediysen.
A moins d'inventer par accident un virus zombie ou un truc comme ça.
Kazara oldu.
- Je l'ai pas fait exprès.
O hâlde gerçekten kazara olmuş.
Alors, c'est un accident.
Kazara oldu!
C'est juste des balles en plastique.
- Kazara oldu!
- J'ai pas fait exprès!
Kazara mı oldu?
J'étais un accident?
Yan dükkândaki müşteriler kazara buraya mı geliyor?
Les clients du salon de thé d'à côté entrent ici accidentellement?
Acaba Manet kazara o bavulda olabilir mi?
Est-ce que le Manet est dans la valise par hasard?
Özür dilerim. Kazara oldu.
C'était un accident.
- Kazara oldu yani.
Un accident?
- Tabii ki kazara oldu.
Bien entendu.
Kazara ölüme sebebiyet verme?
Merci. Mort arbitraire?
Bir önceki gece, Ryan ve Gregory ile "kazara" bir çifte randevum vardı.
L'autre soir, j'ai accidentellement réservé ma soirée à la fois pour Ryan et pour Gregory.
Kazara oldu.
C'était un accident.
Sorunun nedeni. kazara iki tane aynı hesabın oluşturulmasından kaynaklanan bir sistem hatasıymış.
{ n8 } Les problèmes viendraient d'une erreur système provoquée par { n8 } la création accidentelle de deux comptes identiques.
Baskin-Robbins Dondurma Keki almak için, ki daha sonra ondan çok zevk aldık, arabamı geri geri yola çıkarıyordum ve kazara kafasını ezdim, hem sol arka hem de sol ön tekerleğimle.
Alors que je reculais dans l'allée pour aller acheter un gâteau glacé chez Baskin Robbins, que nous avons tous très apprécié, j'ai accidentellement roulé sur sa tête avec ma roue arrière gauche, et ensuite avec ma roue avant gauche.
Senin peşindeydi ve kazara bu olayın içine daldı.
Elle te cherchait et elle a fini par mettre la pagaille.
Ama kazara bir cinayetle suçlanmaktan korkuyorum.
Mais je me soucie d'une fausse accusation de meurtre.
Gus'ın kazara kendi ölümüne neden olacağını nasıl biliyorsam.
Et de la même façon que je sais que Gus va provoquer sa mort, je sais que vous n'êtes pas maudit.
Kazara Troy'u mu ısırdın?
Vous avez mordu Troy par accident?
Kendisini kazara da olsa Rivesh Mantilax'a götürdüğümüz için Stark bu kez daha merhametli davranabilir gibime geliyor.
On pourrait penser que Stark serait plus clément, pour l'avoir accidentellement conduit à Rivesh Mantilax ce qui, d'une manière, sauve le monde. Apparemment.
Bu konu hakkında tarih kitaplarında yazılmayan şey onlar kazara ölmediler.
Ce que les livres oublient, c'est que ces gens qui ont été tués... Ils n'étaient pas là par accident.
Kazara eğdim kafamı, millet.
J'ai fait ça par erreur.
Ben de dönüp ateş ettim ve kazara Steve'i vurdum.
J'ai riposté et j'ai accidentellement... descendu Steve.
Kazara alabileceği senin ilaçlarını da getir.
Y compris ce qu'il a pu prendre par erreur.
Tabii. Bana ters çevirip ver böylece kazara okumam. Bekle.
Bien sûr, attends.
Tırnaklarının altındaki kan kazara bulaşmış olabilir, ama...
Il a dû laisser du sang sous ses ongles, mais...
Şarkının "kazara" yayılması, internete düştü artık.
La diffusion accidentelle de ta chanson a fait un tabac.
En azından kazara milis grubuna katılmadım.
Au moins, je n'ai pas rejoint une milice.
Çoğunlukla sahipleri kazara kaybediyor. Biz arayınca da içlerine su serpiliyor.
La plupart des maîtres les perdent par mégarde et sont heureux qu'on les appelle.
Lawson'ın parmak izleri, ayakkabı izi aldığım kağıtta kazara bulduğum parmak izleriyle eşleşmedi.
Les empreintes de Lawson ne sont pas celles que j'ai relevées.
Kazara adam öldürme suçundan.
Homicide involontaire.
Hızlı bir örnek vermek gerekirse - Bir keresinde kazara bir karides teknesini ateşe verdim.
Par exemple, un jour, j'ai mis le feu à un bateau sans faire exprès.
Kavganın ortasında kalmış başka bir dişi kazara kayıplar arasına katılıyor.
Une femelle prise dans une rixe tombe au champ de bataille.
Kazara hapisteki kardeşini öldürmüştüm.
J'ai accidentellement tué son petit frère en prison.
Nasıl oldu bu? Kazara oldu.
Comment c'est arrivé?
"Kazara bacağın kesilip, kan kaybetsen bile."
"Même si tu as une hémorragie d'une amputation accidentelle."
Biz kazara tanışmadık.
Nous ne nous sommes pas rencontrés ici par hasard.
Aynı Harold Shipman'ın kazara yanlış ilaçları yazması gibi yani.
Comme Émile Louis a accidentellement oublié de conduire son bus.
Dr. Garcia, bu sertifikanın üzerine kazara ölüm yazdı.
C'est l'infirmière du témoin.
Evet, avlanırken kazara oldu.
Oui, un accident de chasse.
Greg, kazara hortumu da kesmişsin.
Tu as accidentellemnt coupé le câble.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]