Kilo translate French
7,485 parallel translation
Söyleyeceklerimi unutuyorum ve kilo veriyorum.
Je perds mes mots et du poids.
Uzun vadede ise kilo vermeyi göz önünde bulundurmanı tavsiye ederim.
A long terme, je vous suggère de perdre beaucoup de poids.
Ama düşünmeden edemiyorum, 20 kilo versem ve 10 yaş gençleşsem belki de farklı bir şekilde düşünürsün.
Quand bien même, je me dis que si je perdais 20 kilos et aurait 10 ans de moins vous ne diriez pas la même chose.
Cindy üç ay önce ofisime geldiğinde neredeyse 90 kilo olarak tartılmıştı.
Quand Cindy est venue dans mon bureau il y a trois mois, elle pesait près de 90 kg.
O kutu 250 kilo civarıydı.
Cette boîte pèse 500 kilos.
250 kilo ağırlığında, üç metre boyundaki bir tabutun ortadan nasıl kaybolduğunu bulmaya çalışıyoruz.
J'essaie juste de comprendre comment un cercueil de 500 kilos et de 9 pieds de haut a pu disparaitre.
Zayiflari seviyormussun. istersen senin için 15 kilo veririm.
Oh. Tu les aimes maigres. Je pourrais perdre 15 kilos si tu le voulais 15 kilos Peut-être dans tes fesses, mec.
Meksika'ya gidiş biletimi ayarlayıp, 25 kilo eroinle geri döneceğim.
Prendre un billet pour le Mexique et rapporter mes 25 kilos d'héroïne.
Kuzenin, kilosuna 40.000 dolar ödeyecek kadar emrinde büyük kaynaklar olduğunu iddia ediyor.
Votre cousin prétend qu'il dispose de vastes moyens. Il propose 40 000 $ le kilo.
Bilmem, kilo versen?
Est-ce que je ne sais pas, perdez le poids?
Aylarca, her şeyi yiyip, yine de kilo verdim.
Pendant des mois, je pourrais manger quoi que Je voulais et encore perds le poids.
Birinin parası yağlı jalebiye yetiyorsa Rulo Reddy'nin pahalı gulap jamunlardan bir kilo alamaz.
Si tu n'as que quelques roupies en poche contente-toi des beignets du marché. N'espère pas de la pâtisserie fine.
İleride kilo alırsan ben hiç sorun etmem.
Si tu prenais du poids, ça me dérangerait pas.
Issız ve boş bir yer olduğu için virüsten etkilenmemiştir. Ayrıca bir yıl içinde metrekareye yüzlerce kilo yağmur düşer.
C'est inhabité, ce qui signifie, que ça devrait être épargné par le virus, et il y a plus de 2,50m de pluie par an.
- Song, kilo mu verdin sen?
Song, tu as perdu du poids.
Ama hamileyken kilo alman gerekmiyor mu?
Tu n'es pas censée prendre du poids quand tu es enceinte?
- Sadece 1,5 kilo verdim.
Je n'ai perdu qu'un kilo et demi.
Kilo kaybediyorum.
Je perds du poids.
900 kilo kokainimiz var.
On a 2 tonnes de cocaïne.
Ve bu arada memur bey kilerde 900 kilo kadar daha var.
Oh, et par ailleurs, officier, il y a encore 900 kilos de coke dans le garde-manger!
- Bin kilo kokaini satmak ne kadar zor olabilir ki?
Hé alors? C'est si dur de vendre 2 000 misérables pounds de cocaïne?
Ya da ne kadar kaldıysa, 900 kilo...
Ou du moins ce qu'il en reste, 1 900, et... Quoi?
Kolombiya'ya 50 kilo kokainle elimizi kolumuzu sallaya sallaya girmeyeceğiz.
On ne va pas juste entrer en Colombie avec 100 pounds de cocaïne.
Aman Tanrım, 900 bin kilo civarı bir şey var.
Oh mon Dieu, on a dans les 900 000 - kilos.
- Yani 900 kilo.
- Donc, 900 kilos.
- Kilo!
- Kilos.
İşte bu yüzden bu aptallar 200 kilo kokaini kaybetti.
C'est pourquoi ces idiots irresponsables ont perdu 200 kilos - de cocaïne!
- Kilo!
- de...
5 kilo fazlam olduğunu söylemene gerek yoktu yani.
Donc tu n'avais pas besoin de me dire pour les 10 kilos.
İkimiz de ordunun taze et konusunda cidden çaresiz olduğunu bildiğimize göre kilo başına verdiğim fiyat sekiz pound.
Et nous savons tous deux que l'armée manque désespérément de viande fraiche, mon prix est de huit livres par livre.
3,6 kiloluk çikolatalı şekerlemeyi 12 dakikada yedim diye hayatım boyunca mimlendim.
Tu mange un bloc de 3,5 kilo de caramel en 12 minutes et tu es marqué pour la vie.
Bebekler yüzünden fazladan kilo almasaydı bugün parende atıyor olurdu.
Elle fera des pieds et des mains pour s'en sortir si elle, tu sais, ne peut pas se reposer sur une aide extérieure.
13 kilo daha az yük çekmiş olursunuz.
ca vous fera minimum 15 kilos de moins à porter.
İsim, doğum tarihi, boy, kilo, saç rengi.
Nom, date de naissance, taille, poids, couleur de cheveux.
12.7 kilo.
Treize kilos.
Arabandan çalınan 1 kilo esrarını hatırlıyor musun?
Tu te souviens de ce kilo d'herbe qui a été volé dans ta voiture?
Çok uzun süredir masa başında çalışıyorsun. Biraz kilo aldın.
Tu as été assis trop longtemps derrière ce bureau, tu es devenu un peu dodu.
Güven yarım kilo tereyağı gibi değildir.
La confiance n'est pas comme une livre de beurre.
Adi herif kilo almıyor.
El pinche flaco ne prend même pas de poids.
İki kilo kadar çekiyor.
ça fait environ quatre livres.
- Meksika'ya gidiş biletimi ayarlayıp 25 kilo eroinle geri döneceğim.
- Je me réserve un aller-simple pour le Mexique et rapporter, mes 25 kilos d'héroïne.
Kamyonda 25 kilo eroin olduğunun farkında mısınız?
Tu sais comment on a eu 25kg d'héroïne à l'arrière de ce camion?
2 kilo kaybetmeye katlanabilirim.
Je peux supporter de perdre 200 g.
Ve o zamandan beri epey kilo verdim.
Et j'ai perdu pas mal de poids depuis.
John, bir süre önce doğdu ve birkaç kilo, birkaç yüz gram geliyor.
John est né il y a quelques temps, pesait un certain nombre de kilos et plusieurs grammes.
- Bu bize maksimum 450, 900 gram kazandırır.
- D'à peine un kilo.
Eğer kilo verme konusunda ciddiyseniz, o zaman bu tam size göre.
Si vous voulez sérieusement perdre du poids, ceci est vraiment pour vous.
Sence 50 kilo kokainim olsaydı burada oturup onunla oyun mu oynardım?
- volé de la cocaïne? - Quoi? Non!
- Kilo teşekkürler.
- Kilos, merci, la ferme.
- Kilo!
- Kilos!
5 kilo fazlan olduğunu düşünüyor.
Il pense que tu pourrais perdre 10 kilos.