Kocam translate French
12,965 parallel translation
Kocam, hem bu ülkedeki insanlar için hem de seslerini duyuramayan insanlar için onun anısını yüceltmek adına mücadelesine devam edecek.
Mon mari lui rendra hommage en continuant le combat pour les gens de ce pays et pour ceux dont les voix ne sont pas toujours entendues.
Kocamı öldürmeye çalıştığımı düşünüyor olamazsınız.
Vous n'êtes pas en train d'insinuer que j'ai essayé de tué mon mari.
Kocam bay Sibley'i tanırım, orada olmayı isteyecektir... ve ayarlamaları yapacak zamana ihtiyacım var.
Je sais que mon époux, Mr. Sibley, apprécierait d'y être, et le temps me manque pour les préparatifs.
Kocam her zaman haklı.
Mon époux a tout à fait raison.
Kocam 1000 km uzaktaki limana demirlenen her gemini sahibi içinde rahatlayableceğiniz bir sürgün... yönetebildiğimize hizmet ettiğimiz sürece.
Mon mari possède chaque bateau dans ce port, toutes les terres à 1500 km, et même votre pot de chambre, et pourtant nous servons ceux qui peuvent diriger.
Kocam şimdi kıçını tekmeleyecek.
- Mon mari va te péter la gueule.
Kocamın amcası.
C'est le mari de mon oncle.
Dördüncü kocam sağolsun, evet yetiyor.
Grâce à mon quatrième mari, oui.
- Kocam bana her şeyi anlattı.
Mon mari, il m'a tout dit.
Benim senin gibi zengin bir kocam yok.
Contrairement à toi, je n'ai pas un mari riche.
Kocam Mike.
Et voici mon mari, Mike.
Uh, Evet, kocam evde birisi olduğunu düşünüyor.
Euh, oui, mon mari pense qu'il y a un intrus.
Benim kocam ailemimi öldürdü?
Mon mari a tué ma famille?
Kocamın içmemekle hiçbir problemi olmaz.
Mon mari n'aura aucun soucis à rester sobre.
Kocam o kostümü giydiğinde, üstünde "Duff" yazan kolsuz bir tişört ve nedense bir pelerin giymiş olmadı.
( ronchonnements ) Quand mon mari met ce costume, il ne met pas seulement un tee shirt sans manche qui dit Duff et une cape pour rien
Sevdiğim bir kocam, bir köpeğim.
Un mari que j'aimais, un chien.
Aynı zamanda kocam hakkında da.
A propos de mon mari de l'époque.
- Eski kocamı, evet.
Mon ex-mari. Oui.
Tüm ilişkimizin bir yalandan ibaret olduğuna kocamın bir casus olduğuna.
Au fait que toute notre relation était un mensonge, que mon mari était un espion.
Kocam ve ben aile hayalleri kurarken onun aslında yatak odama kameralar kuran bir hain olduğunu bilmem gerekirdi.
J'aurais du savoir que quand mon mari et moi envisagions une famille qu'il était, en fait, un traître qui avait installé des caméras de surveillance dans ma chambre!
Söylediğim gibi, eski kocam öldü.
Comme je vous l'ai dit, mon ex-mari est mort.
Eğer eski kocamı rehin olarak tutsaydım ve Bay Ames de onu bulsaydı Tom'un yapacağı son şey onu öldürmek olurdu yetkilere haber verecek ve onu özgür kılacak tek kişiyi.
Si j'avais détenu mon ex-mari en otage et que M. Ames l'ait trouvé, la dernière chose que Tom aurait fait c'est de le tuer, le seul homme qui pouvait alerter les autorités et le libérer.
Ben kocamı seninle aldatırken sen de karını benimle mi aldatıyordun?
Tu me trompais avec ta femme pendant que je te trompais avec mon mari?
Yani eski kocam Darren öyleyse.
Donc c'est mon ex-mari Darren.
O benim kocam!
C'est mon mari!
Lurleen Lumpkin, Drederick Tatum ve eski kocam, Grumple.
Lurleen Lumpkin, Drederick Tatum... et mon ex-mari, le Grinch.
Kocam durumum hakkında bir şey bilmi...
Mon mari ne sait pas que j'attends...
Siz benim kocamı tanımıyorsunuz.
Vous ne connaissez pas mon mari.
Eski kocamı öldürdüğümü mü düşünüyorsunuz?
Vous pensez que j'ai tué mon ex-mari?
Biliyorum Fransa'dayken kocamın varlığını her zaman hissediyorsun, ama yakında gitmiş olacağız, İskoçya'da birlikte olacağız.
Je sais que vous ressentez la présence de mon mari tant qu'on est en France, mais bientôt nous partirons en Écosse. Je vous le promets.
Kocamın isteklerine nasıl ihanet edebilirim, ülkesini nasıl tehlikeye atabilirim? Sevdiğim bir ülkeyi.
Comment puis-je trahir la volonté de mon mari, et mettre en danger son pays?
Kocamın acilen tıbbi yardıma ihtiyacı var.
Mon mari a urgemment besoin d'aide médicale. S'il vous plait.
Yönetim, insanlar evime zorla girdiğine ve bana saldırmaya çalıştığına inandığı için eski kocamın adının araştırma hastanesine verilmesini reddetti.
Le conseil a décidé de ne pas nommer le nouveau centre de recherches après mon ex-mari parce que les gens croient qu'il est entré par effraction dans ma maison et qu'il a essayé de m'attaquer.
Kocamı aldın!
Tu as pris mon mari!
- Eski kocam öldü.
Mon ex-mari est décédé.
- Eski kocam Tom Keen'e?
Mon ex-mari, Tom Keen.
Kocanızla beraber kaza mı geçirdiniz? O benim kocam değil.
Je suis vivant grâce à lui.
Bir süre önce eski kocamın başka bir kadınla mailleştiğini fark etmiştim.
- Tout de suite. - On l'avait soigné. On l'avait.
Kimin kocam olduğundan mı emin miyim?
Si je suis sûre de qui était mon mari?
- Kocamın ofisinden?
- Dans le bureau de mon mari.
Kocam anlayışlı davrandı ve ilişkimizi düzeltmeye çalışacağız ikimiz de bunu yürütmek istiyoruz.
Mon mari a été compréhensif, et nous allons travailler sur notre relation pour que ça marche à nouveau entre nous.
- Evet, eski kocamı takip ediyor.
- Oui, elle harcèle mon ex-mari.
Hayır, kocam Paris'te.
- Non, il est rentré à Paris.
Gerçi daha tam kocam olmadı.
Bien qu'il ne soit jamais devenu mon mari.
- Hayır, kocam Paris'te.
Non, mon mari est à Paris.
Gerçi daha tam kocam olamadı.
Bien qu'il ne soit jamais devenu mon mari.
Kocamı siz mi öldürdünüz?
Avez vous tué mon mari?
- Kocamı siz mi öldürdünüz?
- Avez-vous tué mon mari?
Kocam da o zaman öldü.
Mon mari aussi est mort à l'époque.
Bana kocam demeyi kes!
- Arrête de dire ça!
Beni de çürümem için bir sanatoryuma göndermişlerdi. Ölüme terk edildim. Kendi kocam tarafından.
J'ai été envoyé dans un sanatorium pour pourrir, laissée pour morte, abandonnée par mon propre mari, qui priait que la fin vienne vite pour que me soit épargné la douleur et la misère mais aussi pour qu'il puisse être libéré de moi,