Kokuyor translate French
6,622 parallel translation
Patates kızartması gibi kokuyor. Biyodizel bu.
- C'est du biodiesel.
İğrenç kokuyor.
Ça pue.
Colt. Güzel kokuyor.
Ca sent bon.
- Morty'nin teni nasıl kokuyor?
! Qu'est-ce que sent la peau de Morty?
- Ne kokuyor?
Que sens-tu?
- Çok güzel kokuyor.
- Mmm, sa sent bon
Seninki aynı kardaki çam yaprakları gibi kokuyor, Jafar.
Les tiennes, Jafar, sentent comme des aiguilles de pin... dans la neige.
Harika kokuyor.
Ça sent bon.
- Esrar kokuyor.
Ça sent la marijuana.
Birileri çok güzel kokuyor.
Quelqu'un sent bon.
Güzel kokuyor.
Ça sent bon, au fait.
Discidium hazır gibi kokuyor.
On dirait que ce discidium est prêt.
Her şey yemek gibi kokuyor.
Tout sent la nourriture.
Sülfur gibi kokuyor.
Ça sent le souffre.
Ev kokuyor sonra.
Ma maison empeste.
Ayrıca mantıklı bir şeyler sunmak yerine avukatından doğruları saklaman suçluluk kokuyor.
Et se cacher de ton avocat plutôt que de donner quelque chose de possible empeste la culpabilité.
- Salon ayak gibi kokuyor.
- La salle sent les pieds.
Ağaç gibi kokuyor.
Elle sent les arbres.
'Aman Tanrım, ne güzel kokuyor! '
Mon Dieu... ce parfum.
Şunları en azından yıka adamım, hala viski kokuyor.
T'aurais pu la laver, même le thé a le goût du whisky.
- Nefesin köpek kakası gibi kokuyor.
Ton haleine sent la merde de chien.
Nefesiniz iğrenç kokuyor.
Votre haleine est immonde.
Lanet olsun leş gibi kokuyor.
Merde, ça pue bordel.
Leş gibi kokuyor.
Oh mon dieu, ça pue!
Tanrım ne korkunç kokuyor.
Mon dieu, quelle odeur!
Benim suçumda günahımda pis kokuyor.
Mon crime, mon péché, me ronge.
Ruhum abimin kanı kokuyor..
Le sang de mon frère a entâché mon âme.
Aksam yemegi güzel kokuyor.
Le diner sent bon
- Güzel kokuyor.
Ça sent bon.
- Neler oluyor? Pis kokuyor burasi.
Qu'est ce qui se passe?
Kötü kokuyor.
ça pue.
Kötü kokuyor.
- Ca pue.
Maymun kafesi gibi kokuyor.
Il sent comme la cage d'un sage.
Berbat kokuyor.
Ça pue.
Evet. Sporcu çamaşırı ve dürüm gibi kokuyor.
Elle sent le slip et les burritos.
- Çok güzel kokuyor adamım.
- Ça sent bon ici, mec.
- Biraz garip kokuyor, değil mi dostum?
- Ça sent un peu bizarre ici.
Garip kokuyor.
Ça sent bizarre.
Güzel kokuyor.
Ça sent bon.
Meksika yemeği kokuyor.
Je sens la nourriture mexicaine.
Aman Tanrım Buralar çok leziz kokuyor.
Oh mon dieu, ça sent le bonbon par ici.
Hindistan cevizi gibi kokuyor ve sütyen giyiyor.
Les yeux bleus, une odeur de noix de coco... Et elle porte un soutien gorge. Mmm.
- Kokuyor muyum yani?
Tu dis que je pue?
Berbat kokuyor.
c'est horrible.
Çok güzel kokuyor.
Ca sent vraiment bon.
- "Çok temiz kokuyor" mu?
- "Sent trop le propre"?
Çok kötü kokuyor.
Quelque chose sent vraiment pas bon.
Stiles, " Çok kötü kokuyor.
Mais ces mots. Stiles a dit,
Tıpkı babamınki gibi kokuyor.
Il sent juste comme celui de mon père.
Bu korkunç kokuyor.
- L'odeur est ignoble.
Castle 6x15 Gençlik Ruhu Gibi Kokuyor Çeviri :
{ \ pos ( 140,250 ) } The Mystery Writers