Kola translate French
2,194 parallel translation
Ölene dek bu kola sahip olmak istemiyorum.
Je ne veux pas avoir ce bras pour toujours.
Mighty Jocks formalılar kola ve taco'larıyla buraya gelmişler.
Ces bœufs de Mighty Jock viennent pourrir le Buy More avec leurs sodas et leurs tacos.
Viski ve diyet kola.
Whisky-coca.
- Kola alacağım, tamam mı? - Tamamdır.
- Je prends un Coca.
Demek ki diyet kola seviyorsun.
Tu aimes le Coca light.
- Bir diyet kola alayım.
- Un Coca light.
Kola ister misin?
Tu veux un coca? Arrête et continue!
Kola ister misin?
Tu veux un coca?
- Kola ya da başka bir şey ister misin? - Hayır.
- Tu veux un soda, quelque chose?
Gidip kola alacağım. Julie, nasıl gidiyor?
Julie, tu vas bien?
Şimdiye kadar lise oyun kurucularında gördüğüm en iyi kola sahip.
Il a le meilleur bras que j'ai jamais vu en lycée.
J.D. McCoy, şimdiye kadar liselerde gördüğüm oyun kurucularındaki en iyi kola sahip.
J.D. McCoy a le meilleur bras que j'aie jamais vu au lycée.
Bir su ve bir kola alabilir miyim? Lütfen.
est-ce que je peux avoir un peu d'eau, s'il vous plait, et un coca?
Hayır kola kalsın.
Non, pas de coca.
Bir kola alabilir miyim?
Je peux avoir un Coca?
Terry, üç elma birası, üç et yemeği ve dört duble rom-kola alayım, lütfen.
Terry, je prendrais trois cidres, trois buffets, et quatre double Rhum-coca, merci, mec.
Kola, meyve suyu içemiyorum.
Et pas de coca, jus de fruit, cacahuètes...
Jefe, rom kola gönder.
Jefe, un autre rhum-coca.
Gidip kola alacağım.
Je vais chercher un soda.
Ben bir kola alayım.
Je prendrai juste un soda.
Kafa kola alıyoruz!
- Patrouille des cocos!
Gizli kapıdan düşerken metal kola çarpmış. Bacağı yarılmış.
Quand elle est passée par la trappe, elle a heurté un montant et s'est ouvert la jambe.
Kola.
J'aimerais avoir de la coke.
Bir Diyet Kola ver sadece.
- Quel est ton poison?
Diyet Kola mı?
- Donne-moi juste un Coke Diète.
Bir rom ve kola alabilir miyim?
Je peux avoir un rhum coca?
Pekâlâ, bir çavdarlı pastırma, bir makarna salatası, iki diyet kola...
Bon, un pastrami sur seigle, une salade de pâtes, deux Cokes diètes...
Bir kola ve bir diyet kola.
Un Coke et un Coke diète.
Bana ağır geliyor ve geçen hafta kola kutusunu geri dönüşüme atacaktım ama geri dönüşüm kutusu sokağın aşağısındaydı.
C'est trop. Comme la semaine dernière, j'allais recycler une cannette, mais la poubelle à métal était au bout de la rue.
Ona şeker ve diyet kola almaya gittiğim Duane Reade sokağın karşısındaydı. Hâlâ da orada.
Le Duane Reade, de l'autre côté, où je lui ai pris des bonbons et un coca, il existe toujours.
- Kola, lütfen.
- Coca, s'il vous plaît.
Bir kola otomatı, hatta Buffalo kentinde sokaktaki bir sigara izmariti, bir yıldızdan gelen atomlardan oluşmuştur.
Même une machine à Coca ou a mégot de cigarette dans la rue à Buffalo est faite à partir des atomes qui viennent de la même étoile.
Kendi ortağına ateş ettin ve onu resmen kutu kola gibi açtın.
T'as tiré sur ton pote et il a explosé comme une canette.
Bu kola kutularının arasında acaba el temizleyicisi bulunur mu?
Auriez-vous du gel mains parmi vos canettes de coca?
Kola sever misin?
Alors, aimes-tu le Coca-Cola?
Ya şu buldukları kola ne demeli?
Et le bras?
Söyle bana, onları doğruca bu kola nasıl götürdü ve kurbanın yeri konusunda neden en ufak bir fikri bile yok?
Explique-moi comment il savait pour le bras, alors qu'il n'a absolument rien sur Bannan.
- Kola mı ister misin?
- Tu veux un soda?
"Pepsi kola, daha iyisi yoktur."
Pepsi Cola a du goût
"Pepsi kola, paranın alabileceğinden daha fazlası."
- Pepsi Cola est pour vous - Pepsi Cola est pour vous
İki tane de kola lütfen.
Merci. Merci.
Şimdi de kola falan mı içmeye başlayacağız?
C'est à ce moment-ci qu'on va boire le Kool-Aid!
Üzerine üç tane barmenin verdiği Dilaudid ve üzerine bir sürü rom ve kola iç bakalım ne oluyor?
Sauf si on le mélange avec trois Dilaudid qu'on fait descendre au rhum-coca.
Evet, 6 sosisli sandviç, 6 kola, ve bu işteki en iyi ses programcısını istiyorum.
Oui, je veux six hot-dogs, six boissons gazeuses et le meilleur preneur de son de l'industrie.
- Kafa kola alırım...
- S'ils font les...
Mühendis, kalan tüm gücü Sağ Kola yönlendir.
Envoyez toute l'énergie disponible au bras droit.
Hiçbir şey yemiyor, hatta kola bile içmiyor durmadan düşünüyordu.
Il ne mangeait pas, ne buvait pas. Il pensait.
Ben iki tane dondurulmuş Extravaganza bir kola, bir de iki tane büyük boy çikolatalı cips alayım.
Je prends deux Mokas Super Glacés Extravaganzas, un coca et... et deux Fantastiques Surprises au chocolat.
Köpürdü. - Kola?
Y a plus de bulles.
Rom kola söyle.
Commande-moi un rhum-coca.
Diyet Kola demek.
Double portion.
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolaydır 22
kolay iş 26
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay para 20
kolay mı 24
kolay 211
kolayca 28
kolaydı 20
kolaydır 22
kolay iş 26
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay para 20
kolay mı 24