Kostum translate French
913 parallel translation
KOSTÜM VE DEKOR :
Costumes et décors Albin Grau.
Durmadan koştum.
J'ai couru, j'ai couru.
Derhal caddenin karşısına koştum.
Tout de suite, je me suis précipité pour traverser la rue.
Bir saçak altından diğerine koştum.
J'ai couru d'une porte à l'autre.
Sana doğru koştum. Eflatun elbiseli bir kadına doğru. Ama uzaklaşıp gitti.
J'ai couru vers une dame qui portait une robe couleur lilas, mais elle est partie.
Hayır.Agnes bağırınca yanına koştum.
Non. Agnès a crié et j'ai accouru.
Metroya binmek imkansızdı, ve koştum.
Imagine toi, impossible d'avoir le métro, alors! J'ai pas voulu prendre un taxi, alors j'ai couru.
Sise doğru koştum ama onu bulamadım.
Je courais dans la brume sans le trouver.
Bugün anladığımda, seni sevdiğimi anladığımda sana söylemek için koştum. Sevgilim! Sevgilim!
J'ai compris que je vous aimais... et j'accourais vous le dire!
Son sürat o yöne koştum ve vardığımda...
J'ai couru là-bas aussi vite que j'ai pu.
Ben dumana doğru koştum.
J'ai couru aveuglément dans la brume.
Kendi evimden kovuldum, polisler tarafından tehdit edildim taksilerde peşinden koştum ve işimi ihmal ettim. Hepsini seni sevdiğim ve geri istediğim için yaptım.
J'ai été jeté dehors, menacé, j'ai passé mon temps en taxi et j'ai négligé mon travail, tout ça par amour et pour que tu reviennes!
Başından beri peşinden koştum. Öyle, biliyorsun. O ufak dükkânda gördüğüm andan beri hep göz hapsimdeydin.
Ne vous ai-je pas tenu la jambe depuis qu'on s'est vus pour la 1 ère fois?
Fry bana bir yangın söndürücü verdi ve ben alevlere doğru koştum.
Fry m'a donné un extincteur, j'ai couru vers le feu.
Daha fazla koşamayana kadar koştum. Nefeslenmek için bir sokak lambasına yaslandım.
Je courus jusqu'a n'en plus pouvoir.
Uyuduğunda, yanına koştum hemen, bir bebek gibi uyuyordun.
Quand il est tombé, je suis monté vous voir. Vous dormiez comme un ange.
Biraz arıların peşinden koştum ve bir arı ağacı buldum.
J'ai suivi des abeilles pour trouver leur arbre.
Ve kalkıp sokaklarda koştum.
Je me suis relevé. Et j'ai couru dans les rues.
Yatmaya hazırlandığımda kapıya doğru koştum...
Quand j'ai été prêt, je suis allé à la porte, et...
Pencereye koştum ve bir adamla arabayla uzaklaştığını gördüm.
J'ai couru à la fenêtre et l'ai vue partir, avec un homme.
Bunun üzerine Warren, yani Bay Attinger, önüme atladı... ve ben de bağırarak hole koştum... sonra da bayıldım ve her şey karardı.
Il s'est jeté devant moi... Warren... Je suis sortie en hurlant...
Sanırım Holley kaçıyordu. O yüzden peşinden koştum.
Je l'ai suivi parce que j'ai cru qu'il s'enfuyait.
Niye koştum, biliyorum. Ölmekten korkmuştum.
Je sais pourquoi, j'avais une trouille bleue.
Yerini iyice ezberleyip sonra da ün ve servete giden... son adımı atmak için duvar haritasına koştum.
Je couru vers la carte pour mémoriser l'emplacement, et je me préparai à accomplir ce dernier pas vers la gloire...
Pencereye koştum. Onu yolun karşı tarafına, İmparator Joseph'in... heykelinin oraya taşıdıklarını gördüm.
J'ai couru à la fenêtre... et je les ai vus porter le corps de l'autre côté de de la statue.
O pislik parçasını okur okumaz geldim. Bütün yolu koştum.
Je suis venu dès que j'ai lu cette horreur.
Dışarı koştum, burada duruyorlardı.
J'accours... Ils étaient là, immobiles.
Polise anlatmak için elimden geldiğince hızlı koştum.
J'ai couru prévenir la police.
Ben dağ yoluna koştum.
J'ai courru vers la route.
Ona doğru koştum.
Je courus vers lui.
Beni aradıkları anda yardıma koştum.
- Elles rentraient chez elles.
Ben de ona doğru koştum ve ben tam yanına gidip tek dirseğimin üzerine eğilmiştim ki beni kendine doğru çekti boşluğumdan istifade edip bana ateş etti.
J'ai couru vers lui et au moment où... je l'ai rejoint et me suis penché sur lui, il... s'est appuyé sur un coude et a tiré sur moi à bout portant.
Hemen ön kapıya doğru koştum.
J'ai couru vers la porte d'entrée.
Koştum! Herkes koştu!
Je me suis précipitée, tout Ie monde est sorti.
Sonra alt kata koştum.
Puis j'ai couru en bas.
Ben de olduğum gibi bahçeye koştum.
Je me suis précipitée dans le jardin.
Seni aldattığım doğru... Kızların peşinde koştum... Bir daha olmayacak, söz veriyorum.
D'accord, je t'ai trompée, j'ai connu une fille, mais je ne recommencerai plus, je te promets.
Onlardan daha hızlı koştum, hepsi bu.
Je les ai semés.
Peşinden koştum.
Je l'ai suivie.
Peşlerinden koştum, ama hayaletler gibi ortadan kayboldular.
Je les ai suivis, mais ils ont disparu.
Ben de, "Özür dilerim" deyip bayanlar tuvaletine koştum.
J'ai dit "Excuse-moi" et je me suis précipitée vers les toilettes des dames.
- Ne? Bir yıl peşinden koştum.
- Je le guettais depuis un an.
Ben de koştum, sadece koştum. Birkaç gün önce, küçük Jimmy'nin koştuğu gibi.
Alors j'ai couru, j'ai couru, j'ai couru comme Jimmy l'avait fait quelques jours avant.
Koştum. Onu otele sürüklüyorlardı.
Puis, j'ai vu qu'ils le traînaient vers l'hôtel.
Çölde koştum, bu yüzden bu kadar perişan bir haldeyim.
je suis parti en courant dans le désert. j'étais dans un tel état.
Tüm yolu koştum.
J'ai couru jusqu'ici.
Durdurmak için koştum...
J'ai couru pour l'arrêter -
- Ama sonra ardından koştum.
- Je lui ai couru après.
Sonra? Koştum.
Je m'enfuis!
Çılgılar gibi koştum. Birisi beni arkadan çevirmişti, belki.
Je suis allé vite, mais l'un deux a pu prendre les devants.
Bang, Bang. Ve çabucak pencereye koştum ve onu gördüm.
Alors, je me suis précipitée vers la fenêtre et je l'ai vu.