London translate French
573 parallel translation
Jack London'un The Unexpected romanından uyarlamadır.
Adaptation pour l'écran du récit The Unexpected ( Grand Nord ) de Jack London
Martin Sawyer Sound Services, London.
Martin Sawyer Sound Services, London.
Londra Thackeray Kulübü Kuruluş Tarihi 1864
CLUB LONDON THACKERAY FONDÉ EN 1864
- Jack London tarzı mı?
- Dans le style de Jack London?
Bunun için London Times'a babasının anlayacağı takma bir isimle ilan vermesini sağla.
Suggérez-lui de faire paraître un message dans les petites annonces du "London Times" signé d'un surnom que son père pourrait reconnaître.
Şimdi isteklere geçiyoruz. Şef Sir Ronald Hedley yönetimindeki Londra Senfoni Orkestrası'nca icra edilen Beethoven'ın 5.
On nous a demandé la Ve symphonie de Beethoven par le London Symphony Orchestra dirigé par sir Ronald Hedley.
Suffolk Sigorta Şirketi'ni temsil ediyorum.
Je représente la Cie d'Assurances London-Soffolk.
Stephen House, "London Exchange Telegraph".
Stephen House du London Exchange Telegraph.
Birinci basedeki London vurucu oluyor.
Faut que je te voie.
- London'a yakın bir yer? - Hayır.
- Dans les environs de Londres?
Karım bana, bayan McKenna'nın London Palladium'da sahneye çıktığını söyledi.
Ma femme m'a dit que Mme McKenna a chanté au Palladium de Londres.
Ve de Londra Köprüsünün karaağaç kazıkları 600 yıldır dayanıyor.
Et les piles en orme du London Bridge ont tenu six cents ans.
Hayır. London Times bunu yayınlayacaktı.
Le London Times a dû le publier.
New London'a çok yakın bir yerdir.
À New London, où est ma base.
Dünya lideri Winston Churchill'in sorumluluğu nerede? London Times'a 1938'de gönderdiği açık mektupta.... 1938'de, Sayın Hakim, diyor ki :
Churchill n'a-t-il pas une part de responsabilité, lui qui en 38 déclarait dans une lettre ouverte au London Times, en 1938, Votre Honneur,
Jerry! Londra'dan telefon var!
- Jerry, a call from London.
London Times'ı bekleyemeyeceğim.
Je ne peux attendre le Times.
Sizi havaya sokayım. Sahne Soho'da pis bir çatı katında geçer Londra'nın ahlaksızlık yuvasının tam ortasında, işin daha kötüsü sahnede karanlık bir figür var - yani sen Bill.
Laissez-moi vous mettre dans l'ambiance la scène se situe dans un grenier sale de Soho au coeur même du vice de London square puis une ombre se déplace sur la scène - c'est vous Bill.
Sonra, London'a gidip burs kazandığın zaman seni unutabileceğimi düşündüm.
Et quand vous êtes partie faire vos études à Londres, j'espérais vous oublier.
Aslında, London'a gitmeyi düşünüyordum.
Je dois justement le ramener à Londres.
Öğlen, London'a gideceğim.
Je vais à Londres cet après-midi.
London'a gelmeni istemiyorum, gerçekten.
J'aimerais que vous veniez à Londres.
Bunu istesem, dilediğim zaman London'da yaparımdım.
Je peux me payer ça à Londres aussi souvent que je veux.
West London Observer'da iki küçük paragraf geçtiler.
Deux petits articles en bas de page dans le West London Observer.
- Jackson, London Post.
- Jackson du Post de Londres.
Londra'daki bir otelde, Londra Plaza.
- Où? Dans un hôtel de Londres. Le London Plaza.
Bernard Hollowood ile Brian London'ın radyoya uyarladığı İskoç Kraliçesi Mary'nin Ölümü'nü dinlediniz.
C'était le deuxième épisode de La Mort de Mary, Reine d'Ecosse, adapté pour la radio par Bernard Hollowood et Brian London.
Üzgünüm, "London Times" bu kişilere pek fazla yer ayırmıyor.
Désolé, mais le Times parle rarement d'indics et de bandits.
CBS London ve Edward R. Murrow'dan haberler.
Voici les informations présentées par CBS et Edward Murrow.
Bir daha söyleyin. Mesela London Bridge.
- Le pont de Londres, par exemple.
İngiliz Müzesi tarafında vardı bir tane ama o da Londra Nakliyesi küçük şirketleri satın alınca kapatılmıştı.
Il y en avait une au British Museum, mais elle a fermé quand London Transport a racheté les petites boîtes.
Eski şehir ve Güney Londra Şirketi 1892 yılında oraya tünel kazıyorlardı ama bölgenin çatısı çöktü ve birçok kişiyi toprağa gömdü.
La ville et la South London Company creusaient des tunnels là-dessous en 1892, quand toute une section du toit s'est écroulée et a enseveli des hommes.
The London Times size getirilecektir.
Le Times vous sera apporté.
Bir "Londra Ekspresi" gazetesi aldım.
Cet article du "London Daily Express"
İşte bu da Sunday Times'ın manşeti :
"Prison ou pas?" titre le "London Sunday Times"
Bayan Sonnenschein, Bayan London...
Tout le monde. Mme Sonnenschein, Mme London, Rafael, tout le monde, quoi.
London Times'ın asla bu seferi kabul etmeyeceğini biliyorsunuz.
Si le London Times a financé l'opération, c'est sur votre nom, et vous le savez.
- Jack London nerede?
- Où est Jack London?
Londra'dan "Lloyds" ara ve vermelerini söyle Üzerine 300 bin dolar sigorta poliçesi yapmayı düşünüyorlar mı, sor?
Appelle "Lloyds of London" et assure-le pour 300.000 dollars.
Bu bey Al London ve ben de Sam Dakin.
AI London et Sam Dakin.
Harlka Radyo Londra
Radio London, la meilleure.
Bu hastane müdürünün, London Times'a gönderdiği bir mektup.
C'est une lettre adressée au Times, par le directeur de l'hôpital.
Yarınki London Times'a göre Berlin'in yeni yıldızı o.
Le "Times" parlera de lui! Je vous ai vu sur scène.
London yardımcı olmazsa, bu tarafı da göz önünde bulundururuz.
Weli, si elle n'est pas sous-Londres en gardant un œil sur les choses.
Şerif yardımcısı London az önce beni bilgilendirdi... Kampüs etrafında bir serseri görülmüş ve tehlikeli olabilir.
Euh, adjoint Londres hasjust m'a informé... qu'un rôdeur a été vu sur le campus, et, uh -
Mark London'ın aradığını ve hemen benimle temasa geçmesini söyle.
Dites-lui d'appeler Mark Londres. Dites-lui d'entrer en contact avec moi tout de suite.
The London Post Sör Charles.
Le courrier de Londres.
Sonra da denizaltı okulu New London'da geçen soğuk kışlar deniz görevi, ev yok, izin yok.
- mariage dans la chapelle, lune de miel. - Puis l'école des sous-marins. Hivers froids, humides.
Görünmez.
Blackline Road, London, SE14 On ne peut le voir.
London Times'tan Mr. Davidson.
Cesar von Munk et M. Muller-Andrea.
- Tıpkı Jack London gibi.
A l'image de Jack London.