Masterson translate French
202 parallel translation
Bat Masterson'un şef Paiute'yi öldürdüğünden beri böyle ateş eden birini görmedim.
J'ai vu personne tirer comme ça depuis que Masterson a tué le chef Paiute.
Martha'nın ve o çocuğun, yani Sam Masterson'ın yerini polise o söyledi.
Il a indiqué à la police où elle a l'habitude d'aller avec Sam Masterson.
Buralarda tanıdığınız Masterson soyadını taşıyan birileri var mı?
Vous connaissez quelqu'un du nom de Masterson qui vit ici?
- Soyadınız Masterson mı?
- Vous vous appelez Masterson?
Bay Masterson.
M. Masterson.
- Gerçekten sizsiniz Bay Masterson.
- Je me disais que c'était vous.
İlginç bir isim değil mi Bay Masterson?
N'est-ce pas Joli, M. Masterson?
Şunu al, otel kâtibine Sam Masterson genç bir hanım için bir oda ayırtıyor de.
Dites au porteur que Sam Masterson veut une chambre pour une dame.
Çantaları çoktan odanıza çıkarttım Bay Masterson.
J'ai déjà envoyé le porteur et les sacs dans votre chambre, M. Masterson.
Günaydın Bay Masterson.
bonjour, M. Masterson.
Başçavuş Masterson.
Sergent Masterson.
- Sammy Masterson.
- Sammy Masterson.
Adım Masterson. Sam Masterson.
Je m'appelle Masterson, Sam Masterson.
Sammy Masterson.
Sammy Masterson.
Samuel Masterson hakkında bilgi istiyorum. Buralı değil. Gable Oteli'nde kayıtlı.
Je veux une vérification sur Samuel Masterson, descendu à l'hôtel Gable.
Sam Masterson'ın sizi işe aldığını söylediniz.
Vous avez dit être employée par Sam Masterson.
Tabii Bay Masterson.
Bien, M. Masterson.
"Sam Masterson raporu."
"Rapport sur Sam Masterson."
Sam Masterson hakkında sana çok daha ayrıntılı bir rapor verebilirim.
J'aurais pu te donner beaucoup plus de détails sur Sam Masterson.
Sam Masterson denen adamla ilgili bilgileri. Hayata ve aşka yaklaşımını.
Les faits concernant un dénommé Sam Masterson, et son attitude face à la vie et à l'amour.
- Bay Masterson. Randevusu var.
- M, Masterson, Un rendez-vous,
Sam Masterson'la konuşmak istiyorum.
Je veux parler à Sam Masterson.
Pekala. İlk grup, tüfeklerinizi alın. Mermilerinizi Bat Masterson ve şeriften alın.
D'accord, le premier groupe ramassez vos fusils... allez voir Bat Masterson et le shérif qui vous donneront vos cartouches... et mettez-vous en position sur la ligne de tir.
Bir şey yapmaya kalkışma, Bat Masterson ve Wyatt Earp etraftayken olmaz.
Ne fais rien, pas avec Bat Masterson et Wyatt Earp à proximité.
Bir keresinde Bat Masterson'ı görmüştüm. Çizmelerinden başparmağı dışarı fırlamıştı.
Bat Masterson a tiré sur le petit orteil d'un gars à travers sa botte.
Bir daha olursa ayrı bir keyif alırım.
Je serais fier d'imiter Bat Masterson.
- Peder Masterson'la görüşsen iyi olur.
- Vous devriez voir le pére Masterson.
Sonra öğrendik ki Pat onu babasının Masterson'daki çiftliğine çağırmış.
Pat l'avait invité à la ferme de son père, près de Masterton.
- Bilemedin.
- Non! Sky Masterson.
Sky Masterson. Sky Masterson buraya gelmiş.
Sky Masterson est en ville.
Sky Masterson, en yüksek bahislerin oyuncusu.
Sky Masterson, le plus grand de tous les joueurs.
Sky Masterson.
- Sky Masterson!
- Sky Masterson.
Sky Masterson.
Sorununuz nedir Bay Masterson?
Quel est votre problème, M. Masterson?
Lafı değiştirmedik mi Bay Masterson?
N'avons-nous pas changé de place, M. Masterson...
Korkarım size güvenmiyorum Bay Masterson.
Je n'ai pas confiance en vous, M. Masterson.
- Bay Masterson.
- M. Masterson.
- Bay Masterson, neden buraya geldiniz?
M. Masterson, pourquoi êtes-vous venu ici?
Siz beni ne sandınız Bay Masterson, salak mı?
Pour qui me prenez-vous, M. Masterson? Un ballot?
Bu yaklaşımı deneyen ilk erkek siz değilsiniz Bay Masterson.
Vous n'êtes pas le premier à tenter cette approche, M. Masterson.
Sky Masterson'la bir kızı Havana'ya götüremeyeceğine dair bahse girdim.
J'ai parié à Sky Masterson qu'il n'amènerait pas une fille à La Havane.
Nathan, bir dakika önce gelmiş olsan Bayan Sarah'nın, Sky Masterson'ı nasıl başından savdığını görürdün.
Nathan, si tu étais arrivé une minute plus tôt... tu aurais vu Mlle Sarah donner une bonne leçon à Sky Masterson.
Sarah Kardeş, Sky Masterson'ın senin hakkındaki rehber kitabını okuyayım.
Soeur Sarah, je vais vous lire le guide de Sky Masterson à votre sujet.
Bay Masterson, sizce ben aşırı ahlakçı biriyim, değil mi?
M. Masterson... vous pensez que je suis affreusement prude, n'est-ce pas?
Masterson, seni gerçek suçlular listesine yazmıştım.
Masterson. Vous étiez inscrit dans mon fichier des grosses prises.
Sarah, Sky Masterson'ın dün gece burada olanlardan benden daha fazla sorumlu olduğuna inanmıyorum.
Sarah, je ne crois pas que Sky Masterson soit mêlé... à ce qui s'est passé ici hier soir.
- Efendim? - Sky Masterson.
Je vous demande pardon?
Ruhlarımız üzerine 1000 dolara bahse girdi.
Sky Masterson a joué mille dollars contre nos âmes.
Buraya gelmelerinin tek nedeni Sky Masterson'a zar oyununda yenilmeleriymiş.
Il dit que s'ils sont venus ici c'est parce que Sky Masterson... a gagné contre eux en jouant aux dés.
Sen, Sarah Brown, Sky Masterson'ı eşin olarak kabul ediyor musun? Evet.
Sarah Brown, acceptez-vous de prendre Sky Masterson comme mari?
- Kardeş Sky Masterson, eski bir günahkâr.
Frère Sky Masterson, ancien pêcheur.