English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Natalie

Natalie translate French

2,810 parallel translation
hayır, sadece, senin umrundayım değil mi?
Natalie, tu sais que je vous aime - plus que tout, pas vrai?
Natalie?
Natalie...
Natalie Portman, Harvard'a gitti. Kızın beyni zehir gibi çalışıyor.
Natalie Portman a été à Harvard elle est super intelligente, putain.
Evet, iki tane kızım var. Paige ve Natalie.
- Deux filles, Paige et Natalie.
- Natalie.
- Natalie.
Natalie, beni duydun mu?
Natalia, tu m'entends?
O Natalie idi.
C'était Nathalie.
Kız kardeşim Natalie'den bahsediyorum.
Ma soeur Nathalie.
Natalie.
Nathalie.
Natalie'yi hatırladın mı? Sam'in kız kardeşi. Hani geçen gün merkeze gelmişti.
Tu te souviens de Natalie, la sœur de Sam, quand elle est venue?
Evet, Natalie'yi hatırladım.
Je m'en souviens.
Natalie Portman'la aynı hamile kıyafeti içinde US Weekly'de resmin çıkar.
Tu te vois dans Us Weekly à côté de Natalie Portman?
Natalie adında bir yeğenim var. Kuzey Hollywood da liseye gidiyor.
Ma nièce Natalie étudie à North Hollywood.
Annesi, kardeşim, özellikle bu gece onun facebook'tan konuştuğu birinin yapacağı parti konusunda endişeleniyor.
Sa mère, ma soeur, est inquiète. À propos d'une fête, ce soir. Natalie en parle sur Facebook...
Sivil şekilde giyinmeni o partiye gidip Natalie'nin neler çevirdiğini bulmanı istiyorum.
Va à cette soirée en civil. Trouve de quoi il est question.
Komiserim, Natalie'nin bahsettiği partileri biliyorsunuz. GB / GB tarzı şeyler? - Evet?
Vous voyez les soirées de Natalie, les DS / MS et compagnie.
Natalie yaptı mı bunu?
Natalie l'a fait?
Nathalie ve arkadaşlarıyla birlikteyken...,... bunun, vampirlerin dünyasına girip ne olup bittiğini öğrenmek için çok iyi bir fırsat olduğunu biliyordum. İşte Komis...
Quand j'ai sympathisé avec Natalie, j'ai su que c'était notre chance d'infiltrer le monde des vampires pour savoir ce qu'il en est.
Natalie'yi eve götürüp biraz uyutup ev yemeği yapmak isterim.
J'aimerais ramener Natalie. Elle va se reposer et manger un bon petit plat.
Ve Natalie, sen biraz dinlendikten sonra seninle biraz konuşmamız gerek tamam mı?
Une fois reposée, faudra qu'on parle.
Natalie Portman'ın bebeğinin babası.
Le père du bébé de Natalie Portman.
Vadide Natalie gibi binlerce kız var. ve bu onları kurtarman için bir fırsat.
Il y a des centaines de filles comme elle, c'est votre chance de les aider.
Natalie, bu Dr. Dani Santino.
Natalie, voici le Dr Dani Santino.
Evet, beyler, tanıştırayım, Natalie Braddock. Sam'in kız kardeşi.
{ \ pos ( 192,220 ) } C'est Natalie Braddock, la sœur de Sam.
- Merhaba. Merhaba, Natalie.
Et moi Ed.
Peki, Natalie'ye bundan bahsettin mi?
Nat le sait?
Benim için bir şeyler yapmak zorundasın, Natalie.
Tiens bon, on s'exerce pour ça. - T'as réussi? - On a tous réussi.
Natalie senden sıkça bahsediyordu. O kadar abartmaya gerek yok. Merhaba!
L'otage a eu l'artère sectionnée et Danny a purgé trois ans.
Yardım istedin ve şıp diye geliverdi. Natalie!
On a un problème.
Natalie benim hakkımda ne söyledi bilmiyorum ama kanıt deposu mu?
L'homme que vous avez s'appelle Roger, c'est un ami.
Ne bana, ne de Natalie'ye ihtiyacın yok demek ki.
- J'étais dehors.
Siz her ne istiyorsanız onu alacaksınız ancak her halükarda Natalie ve beni salacaksınız, değil mi?
Où se tourne-t-il? Son passé.
- Hayır, hayır! Spike! - Natalie, tamam!
- Les jours de match?
Tamam, Natalie, Yok bir şey. Tamam...
Il y passe sûrement 150 000.
Natalie, tamam!
Vous pouvez partir de ce moment.
Natalie?
Natalie?
Natalie mi?
Natalie? Non.
- Natalie'nin...
- Natalie...
- Natalie. Merhaba, Natalie.
- Bonjour, Natalie.
Natalie.
Natalie...
Bütün Natalie'lerin kalbinde bir yerde.
.. que je décide de me cacher.
Natalie.
Natalie.
Natalie, bak, üzgünüm, tamam mı?
Désolée.
Hey, Rico ne yaptı Natalie?
Raconte.
Selam, Natalie!
Bien sûr que non, Tim.
Adın Natalie, değil mi?
Compris?
Bana borçlusun, Natalie.
Et ce que j'ai dû faire?
Evet, merhaba! David sen misin? Natalie için geldim.
Drogue, agression, peu de prison.
Natalie, istediklerini aldıkları anda buradan kaçıp gidecekler ve bizden kurtulmak için ikimizi de öldürecekler, anladın mı?
Attends. Ouest. Peut-être.
Natalie üç yıldır oradan oraya gezip duruyordu.
Le truc, c'est que s'ils me tuent, ils vous tuent aussi.
O halde, David ve Natalie arasında bir ilişki yokmuş. Onu ortadan kaldırmak için elinden geleni yapacaktır.
Si on tire, il lâche la corde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]