Neyi bekliyorsun translate French
494 parallel translation
" Neyi bekliyorsun?
Qu'attends tu?
Neyi bekliyorsun?
Eh! qu'est-ce que tu attends!
- Neyi bekliyorsun?
- Qu'attendez-vous?
Edvige, hadi kıpırda, Neyi bekliyorsun?
Edwige, que fais-tu?
Neyi bekliyorsun, Sinuhe?
Qu'attends-tu?
Neyi bekliyorsun?
Eh ben, vas-y! ... Qu'attends-tu?
Senin yüzünden buradayım, neyi bekliyorsun?
Maintenant que tu m'as obligé à venir, qu'attends-tu?
Neyi bekliyorsun?
Eh ben, qu'est-ce que t'attends?
O halde neyi bekliyorsun?
- Alors? Qu'est-ce que t'attends?
Neyi bekliyorsun o zaman?
On attend quoi?
Neyi bekliyorsun?
Qu'attends-tu?
Öyleyse onu oradan çıkarmak için neyi bekliyorsun?
Vous prenez tout votre temps... pour la sortir de là.
Neyi bekliyorsun ki?
Ça avance?
Gennarino, neyi bekliyorsun?
Gennaro, qu'attends-tu?
Yeni yıla kadar neyi bekliyorsun?
Pourquoi attendre le Nouvel An?
Neyi bekliyorsun daha?
Qu'espères-tu?
Neyi bekliyorsun?
Qu'attendez-vous?
- Neyi bekliyorsun?
Qu'attendez-vous? La nuit.
Neyi bekliyorsun?
Qu'attends-tu pour partir?
Neyi bekliyorsun, kimi bekliyorsun, ha!
Tu cherches quelque chose, tu guettes quelqu'un.
Daha neyi bekliyorsun, Marshal?
Alors, marshal?
- Neyi bekliyorsun?
Qu'attendez-vous?
Daha neyi bekliyorsun?
Qu'est-ce que tu attends?
Pekâlâ, işimize bakalım. Neyi bekliyorsun? İçeri buyur et hepsini.
Alors, faites-les entrer!
Neyi bekliyorsun?
Alors, qu'attends-tu?
Neyi bekliyorsun?
Qu'attendez-vous? - Pas d'eau.
Neyi bekliyorsun?
Réveillez-la!
Neyi bekliyorsun?
Qu'est-ce que tu fous?
Neyi bekliyorsun?
Eh bien, qu'attendez-vous?
Daha neyi bekliyorsun?
Qu'espères-tu encore?
Neyi bekliyorsun? Bak buradayım hâlâ!
Je suis ici, maintenant!
Junior, neyi bekliyorsun?
Tu me fais vomir! T'attends quoi? Fais-lui la peau!
Neyi bekliyorsun Pat?
Tu viens, Pat?
- Pekala neyi bekliyorsun?
- Alors, vous attendez quoi?
Stacy, neyi bekliyorsun?
Stacy, qu'est-ce que t'attends?
- Hadi, Neyi bekliyorsun?
Qu'attends-tu?
Neyi bekliyorsun?
Pourquoi tu t'arrêtes? Je vais chercher Ben!
Neyi bekliyorsun?
Attendre quoi?
Neyi bekliyorsun, şapşal?
Qu'est-ce que tu attends, idiot!
Yapsana o zaman! Neyi bekliyorsun?
Qu'attends-tu pour la lui faire?
Neyi bekliyorsun?
Allez, entre sur scène.
Brett, neyi bekliyorsun?
Brett, allez, magne-toi un peu!
Weiss, neyi bekliyorsun?
Weiss, t'attends quoi?
Ne istiyorsun? Neyi görmeyi bekliyorsun?
Qu'attends-tu de voir?
Neyi bekliyorsun?
Qu'est-ce que tu attends?
- Neyi bekliyorsun?
Si j'étais vous, je n'essaierais pas de faire croire ça à la police. - Oh, et pourquoi donc?
Neyi bekliyorsun, tanrı?
Il n'y a rien que tu puisses faire, mon époux.
Neyi bekliyorsun?
Quoi donc?
Neyi bekliyorsun?
Pourquoi tu traînes?
Neyi bekliyorsun evlat?
Qu'est-ce que t'attends?
Neyi bekliyorsun?
Vas-y, quoi.