Neyi kastediyorsun translate French
476 parallel translation
Cinayetle neyi kastediyorsun?
Assassinat?
- Zor yer derken neyi kastediyorsun?
- Comment ça? - Un endroit comme ici.
İlaç derken neyi kastediyorsun?
La médecine? Comment ça?
- Gelmeyeceğim demekle neyi kastediyorsun?
- Comment ça, tu ne pars pas?
Eminim yapabileceği her şeyi yapacaktır. "Kefaleti kabul edebilir" derken neyi kastediyorsun?
Pourquoi peut-être?
Tanrı aşkına, neyi kastediyorsun?
Au nom du ciel, que voulez-vous dire?
"Çaldığınız" demekle neyi kastediyorsun?
Volé? On est des soldats maintenant.
- Teşhis etmek derken neyi kastediyorsun?
- Comment ça, identifier?
- Bununla neyi kastediyorsun?
- Comment ça?
- Dost derken neyi kastediyorsun?
- Des types comme moi.
- Mark, "asla" demekle neyi kastediyorsun?
- Comment, jamais?
"Başka şeyler de var." derken neyi kastediyorsun?
C'est-à-dire?
Haydut derken neyi kastediyorsun?
Comment, des gangsters?
Kanımda kötülük varsa derken neyi kastediyorsun bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que tu veux dire par "mauvais sang".
"Benim gibi bir kadın" demekle neyi kastediyorsun?
Mais qu'entendez vous par "une femme comme moi"?
Çok erkenle neyi kastediyorsun?
Comment ça?
- "Vakit bulamazlar" derken neyi kastediyorsun?
- Comment ça "occupées"?
Neyi kastediyorsun'cehennem'diyerek?
Que veux-tu dire par "enfer"?
Beni zorladı diyerek neyi kastediyorsun?
Forcée?
Para almakla neyi kastediyorsun?
Comment, payé pour ça?
"Diğer insanlar" derken neyi kastediyorsun?
En disant : "ces pauvres gens", à qui pensez-vous?
"Para" ile neyi kastediyorsun?
Comment tu définirais "De l'argent"?
Bununla neyi kastediyorsun?
Comment ça?
- Çocuk demekle, neyi kastediyorsun?
- Qu'est-ce que vous dites?
"Makul" le neyi kastediyorsun?
- "Judicieuse"?
- Beyan etmek derken neyi kastediyorsun?
- De quoi vous parlez, déclarer?
Bunun neyi kastediyorsun?
Que veux-tu dire?
Mesajlarımı demekle neyi kastediyorsun?
- La messagerie?
"Zamanda" demekle neyi kastediyorsun?
- Le temps? Qu'est-ce que vous racontez?
Alay etmekle neyi kastediyorsun?
Avec tout le monde?
Garip derken neyi kastediyorsun? - Şey, farklı... - Evet, farklı.
Enfin, différent.
Bruno, hastalık derken neyi kastediyorsun?
Bruno, qu'entendez-vous par maladie?
- "Senin gibi" yle neyi kastediyorsun?
- Comment ça, "comme moi"?
"Başka bir şey." derken neyi kastediyorsun?
Comment ça, autre chose?
Rupert, "sen ben ve birkaç kişi daha" derken neyi kastediyorsun?
Comment cela, toi, moi et quelques autres?
Ne demek...? "Şu anda tam olarak dünkü adam olmadığımı" söylemekle neyi kastediyorsun?
Ça veut dire quoi : "je ne suis pas le même qu'hier"?
"Biz" demekle neyi kastediyorsun, " John?
Que veux-tu dire par "on"?
- "Memnun" derken neyi kastediyorsun?
- Comment ça "content"?
"Öğrenmek" le neyi kastediyorsun?
Quoi, comment?
Neyi kastediyorsun, "doğru türde bir yetişkin" demekle?
Comment ça, l'adulte adéquat?
- "Çok geç" demekle neyi kastediyorsun?
Qu'entends-tu par "trop tard"?
Affetmekle neyi kastediyorsun?
Vous pardonnez? Ah!
- Ödeme derken neyi kastediyorsun?
- Tu veux me "payer"?
"Dilimlenmiş" le neyi kastediyorsun?
Comment ça : La poignée s'est coupée?
Gittiyle neyi kastediyorsun?
- Qu'est-ce que tu racontes?
Hayat demekle neyi kastediyorsun?
A vie? Pourquoi, pourquoi?
- Züppeyle neyi kastediyorsun?
- Pourquoi me traitez-vous de "snob"?
Tam olarak neyi kastediyorsun?
Comment ça, une piste?
"Evlenelim" ile neyi kastediyorsun?
Comment ça?
Neyi kastediyorsun, hapsi mi?
Quoi, la prison?
Övünmekle neyi kastediyorsun?
Il disait des choses très "délicates" d'un point de vue politique.