Nin karısı translate French
748 parallel translation
Hayal et, Vali'nin karısıyım.
Moi, la femme du gouverneur.
Lefty'nin karısını tanıyor musun?
Voilà sa femme.
- Yaşlı Johnnie'nin karısı olmalısın. - Evet, doğru.
- Vous êtes la femme de Johnnie?
JJ'nin karısı mı?
C'est sa femme?
Shawn Regan Eddie'nin karısıyla kaçtı.
Shawn Regan s'est enfui avec la femme d'Eddie.
Ablamla efendim, Bayan Gargery, demirci Joe Gargery'nin karısı.
Je vis avec ma soeur. La femme de Joe Gargery, le forgeron.
Bay Kingsby'nin karısını bulmanızı istiyorum ancak O, karısını aradığınızı bilmeyecek.
Je voudrais que vous trouviez la femme de M. Kingsby sans qu'il le sache, bien entendu.
Kingsby'nin karısı Meksika'daysa esrarengiz olan ne?
La femme de Kingsby est au Mexique. Où est le mystère?
Chris Lavery'nin, Kingsby'nin karısının beraber kaçtığı adam olması gerekiyordu.
Il semble qu'elle soit partie avec Lavery.
Lavery, Kingsby'nin karısı hakkında ne anlattı?
Et Lavery, que disait-il de Mme Kingsby?
- O Flusky'nin karısı.
- Qui est-ce?
- Benny'nin karısından bahsediyorsun, değil mi?
Je vais vous dire un truc, poulet.
- Polis bey, sana birşey söylememe izin ver. Belki o Benny'nin karısıydı, ama Purvis'le kaç kez birbirlerine gidip geldiler.
C'était la femme de Benny, mais elle fricotait avec Purvis.
Ben Bayan Chumley, Dr. Chumley'nin karısıyım.
Je suis l'épouse du docteur Chumley.
Uzun zamandan beri Gümüş Tilki'nin sahibinin karısının gümüş tilki kürkü giymesinin uygun olacağını düşünüyordum.
Merci, Phil. La femme du propriétaire du "Renard Argenté", se doit de porter des renards argentés.
- Blasetti'nin karısına mı, elbette.
- À la femme de Blasetti, c'est fait.
Kalan zamanı Tony'nin karısı olarak geçirmek istiyor musun?
Veux-tu être la femme de Tony, pour le peu de temps qui reste?
Bay Michele'nin karısını gördün mü?
Dis donc, t'en fais, une tête!
Serbest kalsan bile hiçbir zaman Efendi'nin karısıyla yaşayamazsın.
Même libre, tu ne pourras jamais vivre avec l'épouse de ton Maître.
Paddy'nin karısına haberi kim verecek?
Qui va avertir la femme de Paddy?
Ben Ed Avery'nin karısıyım, ve ona ne olduğunu bilmek istiyorum. Tamam mı?
Je suis sa femme et je veux savoir ce qui se passe.
Kendisi bir şey demez ama Dink, o Vinnie'nin karısıydı.
Vinnie s'en est pas vanté, mais c'était sa femme.
Tam zararımı kurtarmaya başlamıştım ki Willie'nin karısı oyunu bitirtti.
J'allais me refaire quand sa femme nous a chassés.
Kesakichi'nin karısı olmak yerine yiyecek için bize geldi.
C'est point pour épouser Kesa qu'elle est venue.
O Barney'nin karısı mıydı?
La femme de Barney?
Tony'nin karısı için. Sadece 10 bin.
Pour la veuve de Tony et son fils, 10 000 dollars.
Ulysses'nin karısını sevdiği, ancak karısının onu sevmediği. Cidden böyle mi düşünüyorsun?
- Que "L'Odyssée" est l'histoire d'un homme qui aime sa femme et elle ne l'aime pas.
Afedersiniz... Benimle gel, seni Hindistan Büyükelçisi'nin karısıyla tanıştırmak istiyorum.
Je voudrais vous présenter la femme de l'ambassadeur de l'lnde.
Frenchy'nin karısı. Maily.
De la femme de Frenchy, Maily.
Reverend Yearby'nin karısı Angie de buradaydı.
La femme du révérend Yearby était ici, avec Angie.
Adım Helen Cooper. Harry'nin karısıyım.
Je suis Helen Cooper, la femme d'Harry.
Tyree'nin karısı istediği hiçbir şeyi reddedemeyeceğini söylemişti.
La femme de Tyree a dit que vous ne pouviez plus rien lui refuser. - De la superstition.
Babamın ve Dudley'nin ölümünden dolayı kafam çok karışık.
Je suis perdue avec la mort de papa et de Dudley.
Hayır, ama varmış gibi düşünmeni sağlamalıydım. O zaman da Kitty'nin karın olduğunu öğrenmeden... beni ortadan kaldırmaya çalışacağına emindim.
Non, pour vous il s'agissait d'empêcher que je découvre que vous êtes mariés.
- Uffe'nin ağzı bir karış açık kaldı.
Uffe restait là, bouche bée.
Mahkûmun biri para verir çıkar. Diğeri Vali'nin kuzenini tanır. Hatta bir üçüncüsü ev yapımı balonla yüzer.
L'un paie sa sortie, l'autre a des relations, ou va s'envoler dans un ballon bricolé.
Crystal Kingsby'nin bu kadını göle attığı için ortalıktan toz olduğunu bu yüzden de kayıplara karıştığını düşünüyorsun değil mi?
Chrystal a poussé la dame dans le lac. Et puis elle s'est tirée.
İlki, Benny'nin bir karısı vardı ve eşinin Benny'nin bütün payını aldığını göreceğim.
D'abord, Benny avait une femme. Elle touchera sa part.
- Benny'nin karısı, ha?
La femme de Benny.
Koichi'nin karısı nerede?
Où est la femme de Koichi?
Bill Daly'nin eve geleceğini karısına haber edin.
Bien reçu.
Bernie'nin boynunu kırmasına müsaade etmem. Söylemeyecek olursam da beni öttürürsün. Şu kocaman, güçlü kollarınla beni sıkarak onu içimden çıkarırsın.
Et si je refuse, vous m'arracherez des aveux en me serrant dans vos bras puissants.
Önce, Anne Boleyn'imiz var... 8. Henry'nin ikinci karısı, ve Kraliçe Elizabeth'in annesi.
Les figures historiques que je vais vous montrer seront plus attrayantes... quand je vous aurai révélé que leurs visages ont été modelés à l'aide des masques mortuaires originaux... actuellement en possession de certains gouvernement européens.
Billy'nin dul karısı olarak British East Şirketi'ndeki arkadaşını ikna etmek sizin için çok kolay olacaktır.
En tant que veuve de Billy, il vous sera facile de persuader son ami en Angleterre.
Shimizu Geçidi'nin arka tarafına. 350 kilometre kar varmış.
De l'autre côté du tunnel de Shimizu là, il paraît qu'il y a 350 km de neige.
Mary'nin bir kuzusu varmış, postu kar gibi beyazmış.
" Mary avait un petit agneau, sa toison était blanche comme neige.
Taguchi'nin karısı mı?
Mme Taguchi?
Roma ve Fenike'nin garip bir karışımı...
C'est un étrange mélange de romain et phénicien.
- Dahası zaten Luciani'nin bir karısı var.
- Non, hors de question.
Karısı Lily'nin ziyarete gelmesini bekliyor.
Il attend la visite de Lily, sa femme.
İnanıyorum ki onlar Navajo, Mohican ve Delaware'nin bir karışımı.
Un mélange de Navajo, Mohican et Delaware, je pense.
karışık 25
karısı 112
karısıyım 19
karısı mı 31
nın kızı 33
nin kızı 30
nin kardeşi 22
nın kardeşi 16
nın küçük yardımcısı 16
karısı 112
karısıyım 19
karısı mı 31
nın kızı 33
nin kızı 30
nin kardeşi 22
nın kardeşi 16
nın küçük yardımcısı 16