English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Noel ağacı

Noel ağacı translate French

707 parallel translation
Hector dışarıda, Küçük Willie'ye noel ağacı aldı.
"Hector est ici, avec un arbre de Noël pour le petit Willie."
Kalkıp o kahrolası Noel ağacını süslemem lazım.
Je dois garnir l'arbre de Noël.
Hastanedeki odası için bir Noel ağacı alalım.
Offrons-lui un arbre de Noel!
Bu sabah bana gönderdiğiniz küçük Noel ağacını aldığımda gerçekten çok duygulandım.
Ce matin quand j'ai recu votre arbre de Noel, j'ai ete tres emu.
Noel ağacında, ona da yer vermek istemez misin?
Que dirais-tu de celle-ci sur ton sapin de Noël?
Etrafta Noel ağacı yoktu işte, olsaydı...
Et il n'y avait pas d'arbre pour le pendre.
Yeni bir pano, Noel ağacından daha çekicidir. Sağol, Frank.
Celle-là, elle est jolie comme un cœur!
Yıllardır bir noel ağacı süsleme şansım olmamıştı.
Je n'avais pas Décoré de sapin depuis longtemps.
Noel ağacında birden fazla Kingsby var bay Marlowe. Ve ben sallanmakta olan başka birini silkelerim, merak etmeyin.
Il y a d'autres Kingsby, j'en lèverai un.
Bea Noel ağacı kurulmasını istiyor, bizse oylama sonucu karar vermek istiyoruz.
Bea veut un sapin artificiel pour Noël et nous un vrai.
Noel ağacını kuracağız.
Nous allons avoir un beau sapin.
Noel ağacına mı bakıyoruz?
Vous voulez la transformer en sapin de Noël?
Gece yolda ışıklarla kaplı koca kamyonları geçiyorduk Noel ağacı gibiydiler.
La nuit, on doublait ces gros camions pleins de petites lumières... Comme des arbres de noël.
Hadi, isim kartlarınızı Noel ağacına takalım. Neden?
Ton matricule pour l'accrocher.
Adeta Noel Ağacının üzerindeyim.
On dirait que c'est Noël.
Noel Ağacına asılı kaldığımızı düşünüyorum.
On s'est vraiment payés une sacrée soirée!
Beni Noel ağacına çıkmaya zorlarken oldu.
Un jour, il m'a obligée à grimper au sapin de noël.
Noel ağacı mı arıyorsunuz?
Je peux vous aider, Madame?
- Bu zavallı şey de ne? - Noel ağacı!
- Qu'est-ce que cette chose rabougrie?
İlk Noel ağacıma da bunu koymuştuk.
Ils étaient sur mon premier sapin de Noël.
"... kadar süslü ve ışıl ışıl Noel ağacı hiç görmemişti...
" comme il y en a dans les maisons...
" Noel ağacı pencerenin tam önünde duruyordu...
" L'arbre de noël était
Onları 20 vagon sosisle değiştirip,.. ... gümüşle kaplatacağım ve Birleşik Devletler'e noel ağacı süsü olarak satacağım.
Je les échangerai contre 20 camions de choucroute... je les peindrai... et les vendrai aux Etats Unis... pour les décorations de Noël.
Bu "noel ağacı" bize dalabileceğimiz zamanı söyler.
voilà nos lumières de noël. elles nous indiquent quand plonger.
Carlos'tan büyük bir Noel ağacı almış.
Il a pris un grand sapin chez Carlos.
Noel ağacı olan bir adam görmüş olabilir misiniz?
Vous n'auriez pas vu un homme avec un sapin?
Biliyor musun, bazen beni Noel ağacına konulan süsler gibi gördüğünü düşünüyorum.
Il me semble parfois que tu me prends pour une guirlande de Noël.
Bedford çok karmaşık bir gemidir ve bir Noel ağacı süsü kadar narindir.
Le Bedford est un navire compliqué... aussi solide qu'une boule de Noël.
- Bize bir Noel ağacı gerekiyor.
- Il me faut un sapin.
Oldukça büyük, ışıltılı, alüminyum bir Noel ağacı.
Un super énorme sapin en aluminium.
Sanırım güzel bir Noel ağacı bulmaya odaklansak iyi olacak.
Le mieux, c'est de se concentrer pour trouver un beau sapin de Noël.
Vay be, hala ağaçtan Noel ağacı yapıyorlar mı?
Ils font encore des sapins en vrai bois?
Noel ağacı gibi ışıldıyorsunuz.
Vous êtes éclairés comme un sapin de Noël.
Noel ağacına gideyim!
Je veux sortir. Je veux aller voir les cadeaux!
Noel ağacına gitmek istiyorum!
Je veux voir les cadeaux.
Fakat yemeğin tadına varmadan önce Mr. Reinke'yi bekleyeceğiz. Güzel bir Noel ağacı.
Avant de nous mettre à table, nous recevrons M. Reinke.
Personel için Noel ağacını hazırlıyordum.
J'étais en train de préparer l'arbre de Noël pour le personnel.
Şunun gibi, Noel ağacı.
Cet arbre!
- Bayan Rosen, artık Noel ağacı olmayacak, söz.
- Ce n'est qu'un gosse! - Plus d'arbres, je vous le promets.
Diğer odadaki Noel ağacı öyle neşeli ve öyle üzgün ki.
Dans l'autre pièce se dressait l'arbre de noël, si gai et si triste.
Noel ağacı için ne yaptığıma bak.
- Comment ça, "fait"?
Noel ağacı gibi.
Comme un arbre de Noël.
Noel ağacı gibi.
Ça brille comme un sapin de Noël.
Ağacın önünde oturup radyoyu açacağım ve Noel şarkılarını dinleyip sadece seni düşüneceğim.
Je serai assise devant le sapin en écoutant des chants de noël à la radio et en pensant à toi.
Ağacı noel arifesinde gönderebilir misiniz? Ama çok da erken olmasın.
Pouvez-vous me livrer le sapin le soir Du réveillon?
Bak, Noel ağacına benzedim.
regarde, un vrai sapin de Noël.
Son dakika alışverişi, çocuklara hediyeler ağacı süslemek ve hediyeleri yerleştirmek için koşuşturmaca... Şanslı olanlar için.
Les achats de dernière minute, les cadeaux, la décoration du sapin, les chaussettes de Noël... quand on a de la chance.
Yılbaşı ağacı, süsler ve hediyelerle gerçek bir Noel kutlayacağız.
Nous ferons un vrai Noël, avec un sapin, des décorations et des cadeaux.
" Carterların ağacı vardı. İki sokak ötede oturuyorlar.
" Les Carter ont sûrement un arbre de noël.
Hediye almayı, Noel kartı göndermeyi ve ağaç süslemeyi falan severim, ama yine de mutlu değilim.
J'aime avoir des cadeaux, et envoyer des cartes de Noël, ou encore, décorer un sapin. Mais ça ne me rend pas heureux.
Ben de yılbaşı ağacı zannetmiştim.
Je pensais que c'était un arbre de Noël.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]