English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Olmaz dedim

Olmaz dedim translate French

524 parallel translation
- Hadi ama, bu kadar da çekingen olma. - Olmaz dedim.
Ne sois pas timide.
- Olmaz dedim canım.
Ma chère, j'ai dit "non"!
- Lütfen. - Sana kesinlikle olmaz dedim.
- Il n'en est pas question.
- Olmaz dedim!
- Non, rien à faire!
- Olmaz dedim ya.
- Tu ne peux pas.
Şimdi olmaz dedim.
J'ai dit, pas maintenant.
Sana bu gece olmaz dedim.
Je t'ai dit : pas cette nuit.
Hayır, yararı olmaz dedim.
Non. Ce n'est pas bien.
Olmaz dedim. Dilencilikten bıktım.
- Fallait me payer un fiacre!
Sana olmaz dedim.
Je vous ai dit non.
Ölümü öp bir sual de ben sorayım abi. Ne olursun. Olmaz dedim Mr. Turist.
- Laisse-moi poser une question...
- Ordunun malı olmaz dedim.
- Je ne prends pas ceux de l'armée!
- Olmaz dedim.
- Pas maintenant.
Bugün olmaz dedim!
- Quoi? - Pas aujourd'hui!
- Olmaz dedim.
J'ai dit : Non!
Arkadaşım Arnold bu gece kalmak istediğini söyledi. Ben de sorun olmaz dedim.
Mon copain "Arnold" veut dormir ici ce soir.
Sus artık sana olmaz dedim.
Tais-toi! J'ai déjà dit oui!
Benimle oyun olmaz dedim sana!
Je t'avais dit de pas m'emmerder!
Çocuklar olmaz dedim!
Je t'avais dit, pas de gamins!
Karayib adası fena olmaz dedim.
Une île des Caraïbes, pourquoi pas?
Harry yıldönümümüz için yüzük almak istedi. Ben de olmaz dedim.
Harry voulait m'acheter une bague pour notre anniversaire.
- Olmaz dedim.
J'ai déjà dit non.
Bugün olmaz dedim sana.
Pas aujourd'hui.
Onunla çıkarsam, sizin ona tapacağınızı söyledi. İnanmadım, olmaz dedim.
Il a dit que vous alliez tous l'adorer si on sortait ensemble.J'y croyais pas.
- Onlara olmaz dedim.
- J'ai dit non!
- Bunun farkında mısın? - Dostum. Onlara olmaz dedim, değil mi?
Je leur ai dit non, pas vrai?
Sana olmaz dedim y.rrak kafalı.
J'ai dit non. Maintenant ta gueule.
Bu yüzden olmaz dedim.
J'ai donc dit non.
Köpek olmaz dedim, o kadar.
- Pas de clébards, point final!
Sana dedim ya bu olmaz diye. Bunu unut sen. I told you that was out.
Je t'ai dit que c'était hors de question.
Ben Tommy'nin annesinin gelip burda sizinle yaşayabileceğini düşündüm. - Tommy'nin kardeşiyle konuştum ve ona "birkaç yıllığına yanına al!" dedim. "Olmaz!" dedi. - Şey...
Je pensais que la mère de Tommy pourrait venir vivre ici avec vous et Marty.
- Dedim ya, olmaz.
- Non.
Dedim ya, şimdi olmaz. Yalnız değilim.
Pas maintenant, je ne suis pas seule.
Size "olmaz" dedim.
Je vous ai déjà dit non.
- Olmaz dedim.
- Je refuse.
Hardgreaves'e dedim ki : "İşi bana verin, 150 beygirlik bir tekne alayım" "Ayrıca hiçbir zenciye güven olmaz."
J'ai dit à Hargreaves que j'achèterai un bateau plus puissant et qu'il ne fallait pas faire confiance à un Noir.
- Olmaz, dedim.
J'ai dit non.
- Olmaz! Sakın yapma! Olmaz dedim!
Ce n'est pas possible.
Ben "olmaz" dedim sen ne dersin?
J'ai dit non... mais tu en penses quoi?
daha aşağı olmaz... satılık iyi bir çocuk... alın sizin olsun... sadece 1.000 peni, hiçbir şey değil... dört gineden az dedim yedi gineden bu fiyata indirdim...
Ça plus ou moins Bon garçon Garçon à vendre
Dedim ki, "İki üç kere neyse, ama daha fazla olmaz."
Une, deux, trois fois, bon... Mais n'exagère pas!
İki hafta tatile çıktığımızdan gömüvereyim, ne olur ne olmaz, dedim.
Alors, comme nous partons pour les vacances, j'ai pensé à l'enterrer pour être tranquille.
Ama 3. seferde dedim ki : " Olmaz Reinhold.
Mais pour la troisième, j'ai dit : " Non,
Siz daha buraya gelmeden önce sizi tanıyordum, ve sizinle tanıştıktan sonra, kendi kendime, "Onunla olmaz, Schuckert, o, farklı" dedim.
Je me suis fait ma petite idée sur vous, il y a déjà un bout de temps. D'abord, les gens m'ont parlé de vous. Puis, j'ai fait votre connaissance.
Olmaz, dedim.
J'ai dit non.
- Olmaz, dedim!
- Je t'ai dit, non!
Amcam o haritayı aldı ve harita paranın yerini gösteriyordu dedim ki hey kendimi şu esir kampına attırsam hiç fena olmaz.
Mon oncle avait une carte montrant où était caché l'argent et j'ai voulu me faire jeter dans... ce camp de prisonniers.
Hayır dedim, doğal olarak, elbette olmaz.
Mais j'ai refusé. Bien sûr que non.
Ben de "Hayatta olmaz, Jose" dedim,
J'ai dit : " Non, José.
Lucy ve ben bebegi tutmayi düsündügümüzde olmaz, henüz basarmadim dedim. Büyük bir sorumluluk.
Quand on a parlé de garder le bébé, avec Lucy... j'ai dit : "Non, je suis pas prêt." C'est une grosse responsabilité.
Olmaz bayım, bir prenses dedim.
Pas vous, j'ai dit "une princesse".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]