English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ O ] / Oğlunuz

Oğlunuz translate French

2,719 parallel translation
Bay Sanyal, telefonda oğlunuz bana zor bir dönemden geçtiğinizi söyledi. Bu doğru mu?
M. Sanyal, votre fils m'a dit, par téléphone, que vous traversiez une mauvaise passe.
Bay Sanyal, oğlunuz son dört aydır New York'ta bulunduğunuzu söylemişti.
Votre fils m'a confié que vous étiez à New York depuis... quatre mois, non?
En azından oğlunuz böyle tercüme etti.
Du moins, votre fils l'a traduit ainsi.
Oğlunuz ne kadar zamandır onları size veriyor?
Depuis quand vous les prescrit-il?
Oğlunuz ilk kaybolan kişiydi.
- Votre fils a disparu en premier.
Tekrar soruyorum, oğlunuz kaybolduğunda neredeydiniz?
Je vous le redemande. Où étiez-vous quand votre fils a disparu?
Oğlunuz silahlı biri tarafından kaçırıldı.
Mais le ravisseur était armé.
Buraya oğlunuz Clark ile ilgili konuşmaya geldim.
Je suis venue parler de votre fils...
Evet. Maalesef ki konu oğlunuz hakkında, zaman kısıtlaması olan bir durum.
Malheureusement, c'est un problème urgent concernant votre fils.
Bayan Florrick, oğlunuz yanıma geldi.
C'est votre fils qui est venu à moi.
Bugün bakıcı yok, oğlunuz annesinde.
- Elle n'est pas là, v otre fils est chez sa mère.
- 20 yıl önce kaçırılan oğlunuz mu?
Votre fils, kidnappé il y a 20 ans? Oui.
Enteresan. Oğlunuz gayet iyi tanıyor bence.
Bizarre, car votre fils la connaît très bien.
- Oğlunuz mu?
Votre fils?
Oğlunuz bana ateş etti! Beni öldürmeye çalıştı!
Votre fils m'a tiré dessus!
- Oğlunuz bir yaşında, değil mi?
Votre fils aura bientôt un an.
Çok yetenekli bir oğlunuz var.
- Blonde et sportive? - Non.
Oğlunuz Eli ile birlikte çalışıyorum.
Je travaille avec votre fils, Eli.
Oğlunuz Eli önerdi- -
Je suis Sharon Walker.
Oğlunuz, üçlüler arasında bir savaş başlatmak istiyor.
Votre fils veut provoquer une guerre des Triades.
Oğlunuz Teno bu barışı paramparça etmek istiyor.
Et Teno veut gâcher tous vos efforts. Si vous savez où il est, dites-le-nous.
Oradaki oğlunuz mu, bayan Philips?
C'est votre fils, Mme Phillips?
Ya onlardan biri sizin oğlunuz olsaydı?
Et si c'était votre fils là-bas?
Wayne? Küçük, sıkı popolu Wayne sizin oğlunuz mu?
Wayne, aux petites brioches fermes, est votre fils?
Demek oğlunuz da koşuyor.
Votre fils court.
Oğlunuz nerede bayan?
Où est votre fils, madame?
Oğlunuz çoktan kayıt edildi.
Ce garçon est déjà fiché.
Bayan Kremer, Çok akıllı bir oğlunuz var.
Vous savez, Mme Kremer, vous avez un garçon très intelligent.
- Sizin oğlunuz.
- Votre fils.
Oğlunuz küçük bir melek.
C'est un petit ange que vous avez là.
Akıllı, uslu oğlunuz.
C'est un petit ange.
Bu sizin oğlunuz mu?
C'est votre fils?
Bunu size oğlunuz mu yaptı?
Votre fils vous a fait ça?
İyi bir oğlunuz var, Bayan Travers.
Vous avez un fils bien, Mme Travers.
Sizin de bildiğiniz gibi oğlunuz, görüşme yapmak için NYPD'ye geldi.
Votre fils est venu dans nos locaux. La climatisation était en panne.
Kusura bakmayın ama oğlunuz takıma giremez.
Désolé, votre fils peut pas être dans l'équipe.
Sean isminde bir oğlunuz var değil mi?
Votre fils s'appelle Sean?
Oğlunuz bu nedenle cezalandırılabilir.
Je pourrais porter plainte.
Merhaba. Benim adım Nancy Riverton, oğlunuz Jeremy 6.
C'est Nancy Riverton.
Oğlunuz Jeremy hakkında konuşmalıyız.
J'ai besoin de vous parler de votre fils Jeremy.
Oğlunuz mu? Hayır, hayır.
- Votre fils?
- Dava, oğlunuz olaya dahil olduğu için mi özel dikkat gösteriliyor?
- Cette affaire est-elle traitée différemment des autres car votre fils y est mêlé?
Oğlunuz öldüğü gün, tutuklanmıştı.
Le jour où votre fils est mort, il avait été arrêté.
Sizinle oğlunuz hakkında konuşmalıyım.
- Je dois vous parler de votre fils.
Oğlunuz için bir bitki.
C'est un arbre pour votre fils.
- Oğlunuz ile konuşabilir miyim?
- Peut-on parler à votre fils? - Pourquoi?
Ama oğlunuz Henry'le.
Mais votre fils, Henry...
Gelininiz ve oğlunuz mu?
Votre fils et votre belle-fille?
Benim adım Nancy Riverton, oğlunuz Jeremy 6. Merhaba.
Bonjour.
Korkarım oğlunuz danışman öğretmeninin rüyasına girdi.
Je crains que votre fils ne soit allé dans son rêve.
Oğlunuz, Robert bu sabah, Maxfield Depoları'nda ağır yaralandı.
a été mortellement blessé à Maxfield Wholesalers, ce matin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]