Patlayıcılar translate French
1,062 parallel translation
- İşimizi görecek kadar. "Dinamit Düşes'in Günlüğü" nü yazmak için patlayıcılar hakkında her şeyi öğrendim.
J'ai étudié les explosifs pour "Le journal intime de la Duchesse Dynamite".
Korkunç Karpof Meksika'ya füze rampaları... ile patlayıcılar yerleştirecek, Bayan Berger!
Karpof va installer des rampes de fusées au Mexique, madame Berger.
Otomatik patlayıcılar bir kaç saniye içinde yüklenip infilak edecek.
Les boulons explosifs de la plaque vont maintenant être détruits.
Bilirsiniz, patlayıcılar.
En explosifs.
- Derdin bombalar, patlayıcılar ise... - Evet öyle.
Si ça concerne bombes, explosifs, choses qui pètent...
Hangi patlayıcıları kullanıyorsunuz?
Quels explosifs utilisez vous?
Birinin oraya çıkıp, patlayıcıları yerleştirmesi ve uçurması gerekiyor.
Quelqu'un doit aller là haut poser les charges, et les faire exploser.
Patlayıcılar, San Francisco'daki Askeri birliğe gidiyormuş.
Ces explosifs étaient en route pour le préside, à San Francisco.
Patlayıcıları bulup alırım. Dinamit, detonatör ve plastik.
On fauche des explosifs... de la dynamite, des détonateurs, du plastique.
Önce yerin toposu için patlayıcılar, sonra bir füze...
D'abord les charges pour la topo des sols, puis une fusée...
Patlayıcıları bu noktaya koydunuz mu?
Est-ce que vous avez posé les charges à cet endroit?
Yıkım patlayıcıları kontrol edildi mi?
La charge d'explosifs a été vérifiée? Oui.
Bay başbakan, Sadece bunu yukarı iterek ilk patlayıcıları ateşlemeni çok isterim.
Monsieur le Premier ministre, je voudrais que vous poussiez ceci.
Gövdeye patlayıcılar yerleştirin.
Mettez des charges explosives sur la coque.
O patlayıcıları yerleştirip zamanında patlatabilirsek...
Si on arrivait à placer ces charges et à les faire sauter à temps...
O patlayıcılar her an patlayabilir!
Ces explosifs vont sauter d'un centon à l'autre!
İnsanların patlayıcılarını alıp bavuluna odun koyarım.
J'ai mis le bois dans la valise, et j'ai caché les explosifs.
Çünkü, patlayıcılar bu işin bir parçası.
Ce boulot pourrait nécessiter des explosifs.
Patlayıcılar hazır mı?
Les amorces sont prêtes?
Onlara tüm gizlenmiş patlayıcıları, fitilleri gösteririm.
Je leur montrerai tous les explosifs et les mèches cachés.
- Patlayıcılar!
- Cherchez des plombs, vite!
Patlayıcıları geriye doğru ateşleyen arka savunma podu var. Potansiyel bir füzeyi imha edebilir.
Le pod de défense arriere qui met à feu les explosifs... pourrait détruire un missile.
Doktorlar patlayıcıları buldu.
Les médecins ont trouvé les explosifs.
Patlayıcılar.
Des grenades.
Patlayıcılar!
Les explosifs!
Bu patlayıcılar harekete geçerse, Diana... Sen ve orduların öleceksiniz.
Si cette explosion est déclenchée, vous et votre armée succomberez.
Lazerleri, nükleer patlayıcıları denedik. Hiçbiri işe yaramadı.
Lasers, charges nucléaires, rien ne l'entame.
Egzotik anlayışı plastik patlayıcılar.
Il croit que les explosifs sont originaux.
Elektrik santralini devirecek patlayıcılar.
Des explosifs pour dynamiter la centrale.
Uçak olmayacak, patlayıcılar olmayacak.
Il n'y aura ni avion, ni explosifs.
Gelecek yılının patlayıcıları da geliyor.
Voici les réserves pour l'année prochaine.
Tüm bu patlayıcılar.
Tous ces explosifs...
Patlarsa, tüm patlayıcılar da ateşlenir.
Et alors, cette poudrière disparaîtra.
Yani demek istediğin Mac, biz patlayıcıları etkisiz hale getirmeden önce hangi yoldan çıkmayı denerse...
Si Mac prend l'une ou l'autre sortie - avant qu'on désactive les explosifs...
İlk önce dışardan biri patlayıcıları etkisiz hale getirmeden bu kapıyı açamazsın.
Cette porte ne peut s'ouvrir sans que quelqu'un de l'extérieur désactive d'abord les explosifs.
Patlayıcılar var. Durdurulmadılarsa,... patlayacaklar!
Si ce n'est pas désactivé, ça va exploser!
Patlayıcıların yarattığı zarar var.
Il y a de traces d'explosions.
- Komutanım patlayıcılar yerleştirildi.
- Les charges de démo sont en place.
Patlayıcılar yerleştirildi, ne kadar süre ayarlayalım?
Les charges sont en place. Combien de temps?
Patlayıcıları mı kullanacaksınız?
De la poudre explosive? Idiots!
Tüm patlayıcıları çıkarın.
Utilisez tous les explosifs qu'on a!
Bumblebee, patlayıcıları çalıştır!
Bumblebee, active les explosifs!
Patlayıcılar çalıştırıldı.
Les explosifs sont activés.
Askeri patlayıcılar.
Des explosifs militaires.
Hepimizin bildiği gibi, bu türden patlayıcılar bulundurmak federal bir suçtur... ve burada bulunan federal ajanların yetki alanına girer.
La possession d'explosifs est un délit fédéral... qui tombe sous la juridiction des agents ici présents.
O patlayıcılar için imza veren federal ajanın adını istiyorum.
Je veux le nom du fédéral qui a signé pour ces explosifs.
Patlayıcılar.
Explosif.
Roketleri ve otomatik silahları var,..... ve Arnold Schwarzenegger'i uçuracak kadar da plastik patlayıcıları var.
Ils ont assez d'explosifs pour mettre Schwarzenegger sur orbite.
3 yıl önce, buradan kaçmak için.. bir delik kazdım, ve içine patlayıcı koydum patlatacağım gün beni yakaladılar.
Il y a trois ans, j'ai voulu percer la paroi pour m'enfuir.
Patlayıcılar hakkında sana anlattıklarımı unutma evlat taşaklarını kopartırlar!
Souviens-toi de ce que je t'ai dit sur les explosifs, mon garçon...
Patlayıcı oyuncak ayılar.
nounours explosifs.