Pişman olacaksın translate French
767 parallel translation
Bunu söylediğine pişman olacaksın!
Tu vas regretter ces paroles!
Buna pişman olacaksın.
Tu vas regretter ça.
O yerliye yalancı olduğunu bir kanıtlayabilsem! Pişman olacaksın!
Je ne puis prouver le mensonge de l'indigène... mais vous le regretterez!
Pişman olacaksınız.
Vous le regretterez.
Bunu için pişman olacaksın.
Tu le regretteras.
Sonunda bu yaptığınıza pişman olacaksınız.
Vous finirez par le regretter.
İşte buradayım ama. Sizinle işim bitince beni gördüğünüze pişman olacaksınız.
Eh bien, je suis là, et vous allez tous regretter de m'avoir connue.
Bekle ve gör! Çok pişman olacaksın!
Vous le regretterez!
Lucy'yle tanışınca böyle konuştuğuna pişman olacaksın.
Tu riras de ton erreur quand je te la présenterai.
Shinza, pişman olacaksın!
Shinza, tu le regretteras!
Karıştığınıza pişman olacaksınız.
Vous regretterez de vous en être mêlée.
Buna pişman olacaksın.
Vous regretterez ça!
Buna pişman olacaksınız!
Vous regretterez d'avoir été aussi insolent
- Doğduğuna pişman olacaksın.
- Vous le regretterez.
Unutmayın, buna pişman olacaksınız.
Vous le regretterez!
- Bugün pişman olacaksın, arkadaşım.
- Pas trop tôt. Vous le regretterez.
İnanmadım ama oynamadığına pişman olacaksın.
Non, mais je vais vous le faire regretter.
O uçak kalkarsa ve sen onunla gitmezsen pişman olacaksın.
Si cet avion décolle sans toi, tu le regretteras.
- Pişman olacaksın. - Kuşkusuz. Göreceksin, iyi adamım benim.
- J'en suis sûr.
Buna pişman olacaksın Malo.
Vous le regretterez!
Gün gelecek bu yaptığına çok fena pişman olacaksın.
Amèrement!
Bunun için daha sonra pişman olacaksın, biliyorsun.
Tu vas le regretter.
Buna pişman olacaksın.
Tu le regretteras.
Sabahleyin uyandığında... kendini böyle aptal durumuna düşürdüğüne pişman olacaksın.
Au réveil, vous regretterez de vous être ridiculisée.
Bana yalan söylemeyin, Efendi Phillipe. Annenize anlattığımda çok pişman olacaksınız.
J'en aviserai votre mère.
Buna pişman olacaksın, Joe. Sana söz veriyorum!
Tu vas le regretter, Joe!
Doğduğuna pişman olacaksın.
Vous allez regretter d'être né!
Eğer yine o pencereden dışarı çıkarsan, buna çok pişman olacaksın delikanlı.
Si tu passes encore cette fenêtre, ça va très mal se passer.
Ama buna pişman olacaksınız.
Mais ce sera une victoire qui vous fera du mal.
Mesleğine sarıl yoksa ileride çok pişman olacaksın.
Continue donc de travailler avec mon frère.
Eğer söylemezsen, gerçekten pişman olacaksın.
Sinon, tu vas être très malheureux.
- Geri döndüğüne pişman olacaksın.
- Vous regretterez cette décision.
Çok pişman olacaksın.
Vous regretterez ce jour toute votre vie.
Bu yaptığına pişman olacaksın.
Tu t'en repentiras.
Buna pişman olacaksınız!
Sinon, vous le regretterez!
Bu kötü bir karardı ve buna pişman olacaksın.
Tu t'en repentiras.
Gösteririm sana. Pişman olacaksın!
Tu vas le regretter!
Eğer bu bir şakaysa, sen ve halkın. buna pişman olacaksınız.
Si c'est une plaisanterie, tu la regretteras!
Hesabınızdan yemeği çıkarmadığınıza da pişman olacaksınız.
En ce moment, oui. Un jour, vous regretterez d'avoir compté ce repas.
Eminim bundan pişman olacaksınız.
Vous le regretteriez plus tard.
Her kim veya ne iseniz, projeye yaptığınızdan pişman olacaksınız.
Qui que vous soyez, vous regretterez votre acte de vandalisme.
Böyle bir ilişkiyi sona erdirip ziyan ettiğiniz için çok pişman olacaksınız.
Mettre un terme à une telle relation... Vous allez le regretter.
Pişman olacaksın.
Vous le regretterez.
Jim, bir hata yapıyorsun. Pişman olacaksın.
Jim, vous faites une erreur que vous regretterez.
Bir ay sonra pişman olacaksın.
Au bout d'un mois, tu le regretteras.
Çıkmıyor musun? Buna pişman olacaksın!
- Tu ne veux pas t'en aller?
Yalan söyledin, seni it, pişman olacaksın.
" Tu as menti, espèce de chien, et tu le regretteras.
- Pişman olacaksınız.
- Vous le regretterez.
Bir gün buna pişman olacaksın.
Un jour, tu vas le regretter.
- Buna pişman olacaksın!
- Vous le regretterez.
Pekala ama buna pişman olacaksın. Dayanamıyorum.
Je n'en peux plus.