Pişman olmayacaksınız translate French
169 parallel translation
Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas!
Pişman olmayacaksınız. İsterdim ama...
- Je voudrais bien, mademoiselle, mais...
Asla pişman olmayacaksınız.
Vous ne regretterez pas.
Pişman olmayacaksınız Sir Guy. Her ne kadar şöhreti küçümseseniz de.
Vous ne le regretterez pas, malgré ce mépris de la gloire.
- Pişman olmayacaksınız, Bay Fiske.
- Vous ne le regretterez pas, M. Fiske.
Pişman olmayacaksınız.
Vous ne serez pas déçu.
Verdiğiniz paraya pişman olmayacaksınız beyler!
Vous ne le regretterez pas.
sabah pişman olmayacaksınız.
Ne bois pas de whisky, demain, tu ne le regretteras pas.
Ne olursa yapacağım. Görecekesiniz. Pişman olmayacaksınız.
Je ferai tout, vous ne le regretterez pas.
Diş çürümesini önler, tortuları yok eder. Dişlerin beyazlaşmasını sağlar. Asla pişman olmayacaksınız.
Oxytone arrête la carie, supprime le tartre et rend aux dents une blancheur éclatante.
- Bu neden olmasın? - Harika! Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
Bay Bedeker, asla pişman olmayacaksınız. Öldüğünüz güne kadar ki o da anlaşma gereği birkaç bin yıl boyunca gelmeyecek.
Vous n'aurez pas à le regretter, jusqu'à votre dernier jour, disons dans quelques milliers d'années.
- Pişman olmayacaksınız.
Ils sont excellents.
-... pişman olmayacaksınız.
- en la Banco Zurich Swiss.
Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
Beni aldığına pişman olmayacaksınız, Bay Rumson, size iyi bir eş olacağım.
Vous ne regretterez pas de m'avoir prise, je serai une bonne épouse.
Teşekkür ederim. Emin olun pişman olmayacaksınız.
Vous ne regretterez pas d'avoir dit cela.
Tevye Bey, pişman olmayacaksınız.
Oh, Rav Tevye, vous ne le regretterez pas!
Teşekkürler Bay Stovall. Pişman olmayacaksınız.
Merci, vous ne le regretterez pas.
Anneniz de siz de hiç pişman olmayacaksınız.
Ni vous ni votre mère ne la regretterez.
Buna pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
- Evet, efendim! Sağolun. Pişman olmayacaksınız.
- Vous ne le regretterez pas!
Fırsat için teşekkür ederim. Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
- Pişman olmayacaksınız. - Güzel. Şimdi şu gösteriyi bitir.
Vous devez croire en vous.
Siz asla pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
Çok muhteşem bir iş çıkartacağım, pişman olmayacaksınız.
Je ferai du bon boulot, promis.
Pişman olmayacaksınız, yarım saat daha.
Vous ne le regretterez pas!
Pişman olmayacaksınız.
Mr Weiss.
İşte cesur bir adam. Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
Sizden sadece beş dakikanızı istiyorum. Pişman olmayacaksınız.
Si je pouvais avoir cinq minutes de votre temps pour vous les montrer vous ne seriez pas deçu.
Güvenin bana, pişman olmayacaksınız.
Croyez-moi, vous ne regretterez pas.
Pişman olmayacaksınız efendim.
Vous ne le regretterez pas.
Buna pişman olmayacaksınız, Teğmen.
Vous ne le regretterez pas, lieutenant.
Teşekkürler efendim. Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
- Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas.
Pişman olmayacaksınız.
Vous n'allez pas le regretter.
Söz veriyorum pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas, promis.
- Pişman olmayacaksınız.
- Vous ne le regretterez pas.
Sağ olun, pişman olmayacaksınız.
Merci, vous ne le regretterez pas.
Esas Adam'ı aldığınıza pişman olmayacaksınız.
Vous n'allez pas regretter de m'avoir choisi.
- Pişman olmayacaksınız.
Soyez assuré que vous le pouvez.
- Asla pişman olmayacaksınız.
- Tu le regretteras pas.
Ve buna pişman da olmayacaksınız.
Vous n'aurez pas à regretter votre décision.
Pişman olmayacaksın, Vic. Çıktığında, mutlu olacağız. Bunu sağlayacağım.
Tu verras à ta sortie comme tu seras bien.
Telefonda buna pişman olmayacağınızı söylemiştim, ve olmayacaksınız.
Je vous ai dit que vous ne le regretteriez pas.
Bu iyiliğinize pişman olmayacaksınız.
Que Dieu vous bénisse.
Söz veriyorum, pişman olmayacaksınız.
Je vous promets que vous ne le regretterez pas.
Pişman olmayacaksınız, efendim.
Vous ne le regretterez pas.
- Pişman olmayacaksınız.
- C'est amusant, non?
- Pişman olmayacaksınız.
Vous ne le regretterez pas, je vous le promets.
Siz birbirinize çok yakıştınız. Düğün gecende pişman olmayacaksın.
Vous ferez un beau couple et vous n'aurez pas de regrets lors de votre nuit de noces.