English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sağ olasın

Sağ olasın translate French

726 parallel translation
Sağ olasın Max.
Merci, Max.
Sağ olasın, Tashiro.
Je vous retiens, M. Tashiro!
- Sağ olasın. Harika olmuş.
- Merci, elle est chic!
Sağ olasın.
C'est très gentil.
Sağ olasın.
Merci.
Çok sağ olasın Oskar.
C'est très gentil.
- Sağ olasın, Frances. - Seni bekliyor alcağız...
- Dis-lui que je le verrai plus tard.
Götümün üstüne düştüm, sağ olasın.
Ouille mes fesses!
Geçen gün dükkanıma geldiğin için sağ olasın.
Je vous remercie de votre visite.
Pekâlâ, ben gideyim yavaştan. Sağ olasın dostum.
- Ma petite promenade est terminée.
Yok, sağ olasın. Gitmem gerek.
Merci, je dois partir.
- Afiyet olsun. Sağ olasın kaptan.
- Bonne digestion.
Sağ olasın.
Oh, merci bien!
Çok sağ olasın.
Merci beaucoup.
- Yok, yok, sağ olasın.
- Non, non merci.
Aferin Manuel. Çok sağ olasın.
Bien joué, merci.
- Sağ olasın!
Non merci!
Sağ olasın, dostum.
Merci, mec.
- Sağ olasın.
- Merci.
Sağ olasın.
Merci. C'est lui.
Akşam yemeğimiz. Sağ olasın.
Oh, le dîner.
- Sağ olasın, Karl.
- Merci Karl.
Sağ olasın, Darren.
Non, merci, Darren.
Sağ olasın, sana borçlandım.
- Merci, je te dois un pot.
Siz soyunursunuz. - Sağ olasın. - Sağ olasın.
Je garde les impers, vous courez à poil.
Sağ olasın dostum.
Merci vieux.
Sağ olasın.
Merci!
Sağ olasın, yavriş.
- Merci, ma belle.
- Sağ olasın Deniz Levreği.
- Merci, Sea Bass.
- Teşekkürler. Çok sağ olasın.
- Servez-vous.
Sağ olasın Lando.
- Merci, Lando.
Sağ olasın Lando.
- Merci Lando.
- Evet, sağ olasın, Maureen.
- Merci, en tout cas. - Y a pas de quoi.
Ekmek ve tuz için sağ olasın, gerçi tuzun yoktu.
Merci pour le pain et le sel. Même si tu n'as pas de sel.
- Sağ olasın babası.
- Bientôt. D'accord?
Sağ olasın Skippy.
Merci, Skippy.
Bayan, sakın beni telaşa sokmayın. Bu işten sağ kurtulma olasılığımızın ne olduğunu hesaplamaya çalışıyorum.
J'essaie de calculer nos chances d'en sortir vivant.
Sağ olasın.
Merci, mais...
Sağ olasın müdür.
Merci.
Sağ olasın!
Merci, madame.
Sağır mısın, lanet olası? Daha önce söylenmedi mi size?
Tu es sourd, nom d'un chien, on ne touche pas à ce wagon!
- Sağ olasın.
Merci.
- Sağ olasın, Nick.
Je te remercie, Nick.
Sağır mısın lanet olası?
Vous êtes sourds? !
- Sen de oraydaydın ama sen lanet olası bir sağırsın.
- Tu y étais aussi. Tu es sourd.
Subayımın bu işlemden sağ çıkması için cehennemdeki kartopunun sağ kalması kadar bir olasılık olsa dahi, bu işlemi uygulayacağız.
Tant qu'il y aura la moindre chance que mon officier... survive... cette intervention, nous la tenterons.
- Sağ olasın Ted.
- Merci, Ted.
Sağ olasın dostum.
Merci, vieux.
Uğradığınız ihanetin her anına tanık olasınız diye sağ bıraktım sizi.
Je vous ai épargné afin que vous soyez témoin de la trahison.
Meg in ilk dansını görecek kadar yaşamam yetmiyormuş gibi birde onu dansa ben götüreceğim. Sağ olasın Geritol.
En plus, je l'emmène.
- Sağ olasın.
- Oh, merci.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]