English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ S ] / Sheriff

Sheriff translate French

1,325 parallel translation
Dün gece Dale neredeyse Stan'i öldürecekti... eğer şerif ona silah çekmeseydi.
Hier soir, Dale aurait tué Stan si le sheriff n'avait pas sorti son arme.
Kız arkadaşını yumrukladı, şerif olmasaydı ne olurdu bilmiyorum.
Et il a cogné sa petite amie. Si le sheriff n'avait pas été là, je ne sais pas ce qui aurait pu se passer.
Şerif Ferguson cevap verin!
Sheriff Ferguson, répondez.
Şerif Ferguson beni duyabiliyor musunuz?
Sheriff Ferguson, vous m'entendez?
Ben şerif Ferguson doktor Roth'a bir soru soracaktım.
Ici le Sheriff Ferguson. J'ai une question pour le Dr. Roth.
Evet şerif seni duyuyorum.
Oui, sheriff Sheriff, Je vous reçois.
Şerif sizi göremiyorum.
Sheriff, je ne vous vois pas.
Güvenli bir yere gidelim.
On va prendre la Jeep. Trouver une cabine, appeler le sheriff.
- Karakol.
Bureau du Sheriff.
Operasyon Merkezi ile bu adam için ortak bir alan açın.
Appelle aussi le sheriff pour savoir où en sont les recherches.
Aferin şerif, kehanette bulunmak gibisi yoktur.
Super.., Sheriff, personne ne peut prédire l'avenir.
Bunun başında olduğumu bilirse şerif de rahat eder.
Je pense que le Sheriff serait plus tranquille, si je m'en occupais.
Şerifle nasıl gidiyor?
Ca s'est bien passé avec le sheriff?
Şerif, müvekkilimi basında yargıladı.
Le Sheriff a désigné mon client.
Benim adım Şerif Lisa Simpson.
Je suis le Sheriff Lisa Simpson.
Kötü haber Şerif Lisa Simpson.
Mauvaise nouvelle Sheriff Lisa Simpson.
Babamla Şerif Ethan'ı aramanız gerekti.
Et toi et papa avaient appelé le Sheriff Ethan.
Bu kızım Emily. Bu da Sheriff Hafferty.
Ma fille, Emily C'est shérif Hafferty.
Şerif Chris Scutter, Dr. Temperance Brennan.
Sheriff Chris Scutter, Dr. Temperance Brennan.
Şerif Rory Atwater mı?
- Le sheriff Rory Atwater?
Şerif Hall, eve iki kişinin girmiş olması oldukça mümkün.
Sheriff Hall, il est probable qu'il y ait eu 2 personnes dans la maison.
- Biliyorum, bir görmelisin.
- Je sais, tu dois le voir. Sheriff!
Şerif! - Şerif!
- Sheriff!
Şerif bir ırkçı mı?
Sheriff est raciste?
Şerif mi?
Sheriff?
Lanet olası köpeğiniz Şerif, zencileri yiyor resmen.
Sheriff le putain de chien qui mange les noirs.
- Köpeğim Şerif ile tanıştın mı?
- Tu as déjà rencontré Sheriff, mon chien?
Burada kal, Şerif.
Reste là, Sheriff.
Pekâlâ, Şerif!
D'accord, Sheriff!
Hatırlıyorum.
Sheriff...
- İnsanın sırtında bir kambur gibi.
- Je connais Sheriff. C'est comme avoir un clodo chez soi.
Şerif "U.S. 1" temiz, ve "Krome Caddesi" de bitmek üzere.
Sheriff, l'U.S. 1 est dégagé, et on a presque fini avec Krome Avenue.
Bu sürede şerif yardımcıları sanığa refakat edecekler. Mahkeme işareti duyulunca mahkeme başlayabilir.
A l'heure qu'il est, le sheriff est en train d'escorter l'accusé jusqu'ici à ce moment là, la cour pourra commencer à entendre les différents partis.
İzinsiz girdiniz ve şerife haber vereceğim. Niye anlamıyorsunuz?
Si vous enfreignez la loi, je serais obligée d'appeler le sheriff.
CHP, PD, ve Şerif departmanı alarma geçirildi ama henüz arabasından bir iz yok.
Les CHP et le Sheriff sont alertés mais encore aucune trace de sa voiture.
Hafta sonları için gönüllü Şerif Yardımcısıyım.
Je suis Sheriff adjoint volontaire les week-ends.
Şerif Adams, Alicia'yı yargılamış da mahkum etmis bile.
Le Sheriff Adams a déjà jugé et accusé Alicia.
Serif'in hakkı var.
Le Sheriff Adams marque un point, Clark.
Şerife gidip olanları anlatacağız.
Alors allons simplement voir le sheriff. Nous lui dirons ce qui s'est passé.
Bunu duydun mu şerif?
Vous avez entendu, Sheriff?
Şerif beni duyuyor musun?
Sheriff, vous me recevez?
Bulmak ne kadar sürer?
Sheriff, combien de temps faudra t il pour la retrouver?
Malibu polisini ara. Benimle Laramie'nin evinde buluşmalarını söyle. Destek göndersinler.
Appelle le Shériff de Malibu pour qu'il se rende chez Laramie avec des renforts.
Şerif Luis.
Sheriff Luis.
Sana "şerif" demeleri, yasanın senden sorulduğu anlamına gelmez.
C'est pas parce qu'ils vous appellent le Shériff qu'ils vous considèrent comme la Loi.
Bence yeni bir şerife ihtiyacınız var.
Je crois que vous avez besoin d'un nouveau sheriff.
Biz burada birileri, bu adam arıyoruz.
Le shériff a dit qu'il l'a vu ici il n'y a pas si longtemps. Bonjour.
Genevieve'in cesedi Lana Lang'in DNA puluyla şerife teslim edilirse yazık olur.
Ce serait une honte si le cadavre de Geneviève était livré au shériff avec des traces de l'ADN de Lana Lang.
Futbol maçlarını Şerifin kızlarıyla tribünlerin altında gerçirmekten çok daha iyidir.
C'est beaucoup mieux de se dépenser sur les terrains de foot que sous les gradins avec la fille du shériff.
- Şerif Adams buradaydı. "Saldırı kilitli odada gerçekleşti" senaryosuna odaklanmıştı.
Le shériff Adams était juste ici, et elle a passé beaucoup de temps à se concentrer sur le scénario "attaquée dans une pièce fermée".
Bu kez farklı serif.
C'est différent, Shériff.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]