Sonuçlar translate French
10,916 parallel translation
Test sonuçları, beyin taramaları... Tümörü gördüm.
Les résultats des tests, les scanners du cerveau...
Bir tek karar birçok istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Une simple décision peut avoir plusieurs... conséquences involontaires.
Evet, hepimizin bildiği üzere çatışma içinde bulunmanın verdiği yaygın sonuçları atlatmak için ilaç tedavisi uyguladığımı biliyoruz.
Oui, ben, on sait tous que je suis le chemin indiqué pour combattre ces problèmes très communs causés par les situations de combat.
Sorgu tamamlandığında elbette sonuçları halka duyuracağız.
Bien entendu, nous rendrons les résultats publiques dès que l'enquête sera close.
İzlerin sonuçları gelince kesin olarak bilebileceğiz.
On en saura plus après analyse des empreintes.
Farklı seçimler yapsaydım sonuçları da farklı olabilirdi.
Comme si chacun de mes choix pouvait changer les choses.
Randolph ise bunu yapamayacak, sınav sonuçları ne olursa olsun.
Randolph ne le fera pas, quels que soient ses résultats au test.
Tarama sonuçlarına göre tekme dalağın yırtılmasına neden olmuş.
L'imagerie montre que le coup a lacéré la rate.
Neden gidip bir şeyler yemiyorsunuz? Sonuçlar gelince haber veririm.
Pourquoi vous n'iriez pas chercher à manger et nous aurons les résultats quand vous reviendrez?
Sadece tahlil sonuçları gelene kadar kalmanı istiyorum.
Attendez les résultats.
- Tahlil sonuçları nerede kaldı?
- Où est ce dépistage de drogues?
- Uyuşturucu tahlil sonuçları.
- Le bilan toxicologique.
Seni Holter monitörüne bağlayalım. Bağış yemeğine gitmeden önce sonuçları değerlendiririz.
On te relira au boitier, et on lira les résultats ensemble avant le dîner de charité.
Kan ve karaciğer tahlil sonuçlarını bekliyoruz. Böylece buna neyin sebep olduğunu anlayabiliriz.
On attend juste que le labo nous donne l'analyse de sang et du foie pour nous aider à réduire les causes probables.
Yatak dördün laboratuvar sonuçlarını kontrol edip dokuzdan tam kan sayımı alalım.
Vérifie les résultats du lit 4 et fais une analyse sanguine en 9.
şık ve kolay kullanımıyla son derece iyi sonuçlar alıyorsun!
Cool... Smart... Cela donne des résultats formidables, avec un minimum d'effort.
Sonuçları kontrol edin.
Regardez les clichés.
Tahlil sonuçları gelene kadar boyunluğu çıkarmayın. Doğumdan sonra kırığı hallederiz.
Garde la dans une minerve jusqu'à ce que ses résultats arrivent, puis on ira à l'étage pour qu'elle puisse accoucher, et réparer la fracture.
Bu, çok çok gerçek ve çok ciddi sonuçlar doğurabilir.
C'est très, très réel et ça a des conséquences sérieuses.
Sonuçlar çıkarsa masama bırakırsın.
Laissez-le sur mon bureau quand il arrivera.
Bunun sonuçları olacaktır.
Il y aura des conséquences.
Yetişkin birisin, bunun sonuçları var.
Tu es une adulte et il y a des conséquences.
Kan testi sonuçlarınız.
Vos tests sanguin sont là.
Ya gerçekler söylenecek ya da sonuçlarına katlanılacak.
Il y aura la vérité... ou il y aura des conséquences.
Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan!
Vérité ou conséquences.
Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan! Tam olarak ne demek oluyor bu?
"Vérité ou conséquences" qu'est-ce que ça signifie?
Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan!
Vérité ou Conséquences.
Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan'a git.
Allez à Vérité et Conséquences.
Komutan Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan'ı arıyor.
Commandant à Vérité et Conséquences.
UNIT Kuzey Amerika, Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan'da etkisiz hale getirildi.
UNIT neutralisé en Amérique du Nord. Vérité et Conséquences.
Gerçekler ya da sonuçlarına katlan.
Vérité et Conséquences.
Gerçekler ya da sonuçlarına katlan.
Vérité ou conséquences.
Gerçekler ya da sonuçlarına katlan. Yalan söylersen ölürsün.
Vérité ou conséquences, mentez et vous mourrez.
- Olmaz. Gerçekler ya da Sonuçlarına Katlan'sınız siz.
Vous êtes la vérité ou les conséquences.
Gerçek mi sonuçlar mı?
Vérité ou conséquences?
- Daha sınav sonuçlarımı bile almadım. - Senden bahsediyoruz, kesin geçmişsindir.
Je n'ai même pas encore reçu les résultats de mon examen.
Hayır, benden sınav sonuçlarını görüşmek için toplantı talep etmediler.
Ils n'ont pas demandé cet entretien pour parler de vos résultats.
Benim görevim New York'ta yaşayan vatandaşları korumak ve ben görevimi herkesten iyi yaparak sonuçlar alacağım.
Mon travail est de protéger les citoyens de New-York, et je vais le faire en continuant à faire mon travail mieux que n'importe qui d'autre et en ayant des résultats.
Daha sonra konuşacağımız sonuçları olacaktır ama şimdi...
Il y aura des conséquences, on en parlera plus tard, mais pour l'instant...
Ve nihayet, bugün ülke çapında öğrencilerin sınav sonuçları açıklandı.
Et enfin, aujourd'hui est le jour des résultats pour les étudiants à travers tout le pays.
Wilbankların bebeğinin tahlil sonuçları geldi.
Ce que je sais, c'est qu'on a reà § u les rà © sultats du bà © bà © des Wilbank.
Ve kayırdığın adam yabancı bir ülkeden adam kurtarma operasyonuna hazırlanıyor. Bu sadece ikimizin kariyerinin sonu olmaz korkunç siyasi sonuçlar da doğurur.
Et parmi tous les comptes, le tien s'apprête à faire une tentative inofficielle de secours dans un pays étranger qui ne ruinerait pas seulement vos deux carrières, mais les ramifications politiques seraient horrifiantes.
İdealleriniz ve test sonuçlarınız sizi buraya getirmiş olabilir ancak burada tutmaya yetmeyeceklerdir.
Et alors que vos idéaux et vos résultats aux tests vous ont peut-être conduits ici, ils ne seront pas suffisants pour vous y garder.
Sonuçlar umut vericiymiş ama ölümcül yan etkileri olmuş.
Les résultats étaient prometteurs, mais ça a eu des effets secondaires mortels.
Ben s.ktiğimin sonuçlarından biriyim.
Je suis une putain de conséquence.
- Evet... Kemik testi kanıtı hiç kesin sonuçlar vermez.
Oui, eh bien... la preuve avec l'os a toujours souffert d'imprécision.
Gerçek şu ne yaparsanız yapın atış yapsak da yapmasak da sonuçlarının üstesinden gelmek zorundayız.
La vérité c'est que peu importe ce que nous faisons, si nous avons de la chance ou non, nous devons assumer les conséquences.
Belki de burada gördügüm en keskin sonuçlar.
Peut-être le profilage le plus profond que j'ai jamais vu de ma carrière.
Sonuçlarına katlanıyorum.
J'en vis les conséquences.
Tahlil sonuçları geldi. Kanında Zolpidem denen yatıştırıcı çıktı.
Votre analyse de sang est revenue, vous avez été testé positif pour le Zolpidem un sédatif.
Tüm sonuçları değerlendir.
Calcule toutes les possibilités.