Sorun olmaz mı translate French
773 parallel translation
Bu senin için sorun olmaz mı?
Ça ne va pas te créer des ennuis?
- Sorun olmaz mı?
- Ça ne vous ennuie pas?
- Gerçekten sorun olmaz mı?
- Ça ne vous dérange vraiment pas?
- Senin için sorun olmaz mı?
Cela ne t'ennuie pas? Non!
- Sana sorun olmaz mı, Bay Bradley?
Absolument pas.
- Sorun olmaz mı?
- Ça vous embête?
Ama... Robin Hood ortaya çıkarsa sorun olmaz mı?
N'y aurait-il pas grand tumulte si Robin des Bois se montrait?
- Yalnız kalmak sorun olmaz mı?
Ça t'ennuie pas?
Senin için sorun olmaz mı?
Tu jouerais le jeu?
Bazı şeyleri çalışmamız gerekir sadece. Sorun olmaz mı?
Pas de problème!
Sizin için sorun olmaz mı?
Ça ne vous ennuierait pas?
Sorun olmaz mı?
Mais je suis d'accord.
- Dükkanı kapatman sorun olmaz mı?
- Ça t'embête vraiment pas de fermer?
Sorun olmaz mı?
Ça t'ennuie pas?
Etik kurallar sorun olmaz mıydı?
Et l'éthique? Tu ne crains pas d'être accusé de vol?
- Sorun olmaz umarım.
Nous avons une chambre avec un lit mais ça ne vous dérangera pas?
Sadece bir gece hanım için sorun olmaz ama daha fazla kalırsa,
Ma femme a bien accepté pour une nuit, mais si elle reste plus longtemps...
Tamir etmek benim için sorun olmaz, Cody.
Mais ça m'occupera.
Umarım sana Matthew demem sorun olmaz.
Ça t'ennuie pas que je t'appelle Matthew j'espère.
Oraya gitmemiz sorun olmaz sanırım, değil mi?
Je suppose, que ça ne dérange pas, si on grimpe là haut, non?
Elbette sorun olmaz.
Non, ça ne m'ennuie pas.
Ama ben... Umarım bu durum aramızda sorun olmaz.
Mais je... j'espère que ce ne sera pas une barrière entre nous.
Umarım sorun olmaz.
Comme vous voudrez.
Randevu almadan gelmem sorun olmaz umarım.
J'espère ne pas déranger... en venant te voir sans rendez-vous.
Bana sorun olmaz, gidebilirsin.
Ça m'est égal, vas-y, Camille.
Umarım sizin için sorun olmaz. 2 tane ekipman çantasını aşağıdaki holde bıraktım.
Si cela ne vous fait rien, j'ai laissé deux valises de matériel dans l'entrée en bas.
Sorun olmaz. Tuzağımıza düşecek! Zorluk yok.
Un comme ça, on le négocie proprement et sans bruit.
Kapıyı kapatır mısın? Sorun olmaz değil mi?
Fermez la porte.
- Bayım, sorun yaşamak istemeyiz! - Hayır, sorun olmaz!
- Il n'y en aura pas.
Bir düşünüp kendinize sorun bakalım. Nerede olursanız olun ister sakin evinizde ister güvenli yatağınızda... "Burada böyle bir şey olmaz." diyebilecek misiniz?
Pensez-y et persuadez-vous où que vous soyez, au calme chez vous, dans votre lit moelleux, dites-vous donc, "Ça pourrait pas arriver ici".
Umarım benimkinde hiç sorun olmaz.
J'espère que ça m'arrivera jamais.
- Tabi, hiç sorun olmaz.
Tu ne m'embêtes pas.
Sanırım sorun olmaz. Masasında saklıyor.
Il la garde dans son bureau.
Umarım bu akşam otobüsle dönmen sorun olmaz.
Ça t'embête de rentrer en bus?
Umarım merdivenler sorun olmaz.
J'espère que les escaliers ne vous dérangent pas.
Ama kimin umurunda? Yarım saate dönersem sorun olmaz.
Mais ça va si je rentre dans une demi-heure.
Şimdi bu kadar açık konuşmamalıyım ama sonra sorun olmaz değil mi?
J'irai en maison de retraite.
Arkadaşım Arnold bu gece kalmak istediğini söyledi. Ben de sorun olmaz dedim.
Mon copain "Arnold" veut dormir ici ce soir.
Umarım sorun olmaz. Niye, tabii.
Bien sûr.
Önemli olan benim kendime saygım ve eğer çok, çok iyi olursam hiç sorun olmaz.
L'important est que je me respecte moi-même... et je le ferai si je suis très, très bonne.
MacGyver hali hazırda sana hayatımı borçluyum bir iyilik daha istesem sorun olmaz?
Je vous dois la vie. Je peux vous demander un service.
Umarım bu bir sorun olmaz.
J'espère que ça ne posera pas problème.
Çöreğimiz kalmamış, umarım sorun olmaz?
On n'a rien sans rien!
Sanırım garajı kullanması sorun olmaz.
Je vais me retrouver seul avec mes échantillons de papier-peint.
Şaka ediyorsun. Var mı? Evet ama sorun olmaz.
Mais bon, parfois, j'aime bien rester à la maison, et passer du temps avec ma famille.
Taşınması için annene yardım ediyor olmam umarım senin için sorun olmaz.
- Ni que j'emménage avec elle? Moi, si.
Cezan süresince benim odamda oturursan bir sorun olmaz sanırım.
Vous pouvez effectuer vos heures de retenue dans mon bureau.
Bu hiç sorun olmaz, evladım.
Mais c'est sans probléme, mon petit Peret
- Sanırım sorun olmaz.
Ça ne devrait pas poser de problèmes.
Sorun olmaz efendim. Onu oradan tereyağından kıl çeker gibi çıkarırım.
Je vous le remonte tout en douceur.
Peki. O zaman bunu söylemem sorun olmaz... Ben evli bir adamım artık.
Alors, je peux me permettre de mentionner que je suis marié, que j'ai un enfant
sorun olmaz 185
sorun olmazsa 18
sorun olmaz değil mi 17
olmaz mı 346
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
sorun olmazsa 18
sorun olmaz değil mi 17
olmaz mı 346
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41