Tahminim translate French
906 parallel translation
Seni valilik koltuğuna beni bölge başsavcıIığı koltuğuna... oturtmazlarsa, tahminim boşa çıkar.
Si vous ne devenez pas gouverneur et moi procureur, ce serait vraiment étonnant.
Bu konuda fazla bir şey bilmemekle birlikte tahminim bu adamın size bir saplantısı olduğu. Saplantı...
Sans avoir étudié le cas, je puis dire que cet homme a une fixation.
Ve eğer tahminim doğruysa, Crawley senin de içinde bana karşı biraz kin var, değil mi?
Dites-moi, Crawley, n'auriez-vous pas une dent contre moi?
Çok eğlencelidir tahminim.
C'est très vivant.
Tahminim iyi veya kötü olabilir... ama annem beni bölge savcisinin, yardimcisinin... ve katibin yaninda tahmin yürütecek kadar salak büyütmedi.
Deviner juste ou me gourer. Ma mère ne nous a pas élevés pour jouer aux devinettes avec un D.A., son assistant et un sténo!
Tahminim Matmazel, bir çeşit kod yıkıyordunuz?
Les Messerschmitts? Vous laviez peut-être une sorte d'alphabet.
Bu durumda yine ben kazanmış oluyorum. İlk tahminim 1 kilo 250 gramdı.
J'avais dit d'abord 3 livres, 5 onces.
Tahminim, ne kadar yükseğe çıkarsan çık daha yüksek bir nokta olduğu için.
Sans doute parce qu'il y a toujours une montagne plus haute.
- Tahminim, burası iki hafta sürer.
J'en aurai pour une quinzaine.
Sana baktığım zaman tahminim şu olurdu :
A vous voir on dirait... un pêcheur.
Tahminim yanlış değilse bu kızı bana göndermek, senin kadınsı bir entrikan gibi geliyor.
À moins que je me trompe fort... envoyer cette fille me chercher était une de vos intrigues féminines.
Evet, "Geminin yeri konusundaki tahminim doğru çıktı." yazmış.
"J'avais raison sur la position de ce navire."
Bu benim tahminim.
Je pense.
Sam, Dişi Kuş diye bilinen Otelde bunu planladı, ve tahminim oraya geri döneceğim.
Sam m'a dénichée dans un cabaret, et je vais y retourner.
Benim tahminim, bunu babandan uzaklaşmak için yapıyorsun.
À mon avis, tu le fais pour pouvoir quitter ton père.
Benim tahminim... on kat artacağı.
Ma fortune sera multipliée au moins par dix.
Benim tahminim o yarasa bir şekilde vampir virüsü taşıyordu.
Selon ma théorie, la chauve-souris avait contracté le microbe du vampire.
Tahminim doğru, zekice gizlenmiş yasadışı projeksiyon dubası.
J'avais vu juste, une bouée de projection savamment camouflée.
Şansımız tesadüflere kaldı, fakat bir tahminim var.
Si je choisis au hasard, mais j'ai ma petite idée.
- Benim tahminim öyle.
- Simple estimation, monsieur.
Tahminim şu ki mutasyon geçirmiş maymunlar Dünya'ya salınmak üzere geri getiriliyordu.
A mon avis ce sont des mutants qu'on a ramenés sur Terre.
Tahminim, bir işgalin başlangıcı olduğu yönünde.
A mon avis, ce pourrait être le prélude à une invasion.
Evet, fiziksel haliyle ilgili tahminim dışında hepsi bu.
Oui, mis à part mon rapport sur sa condition physique.
Benim tahminim ilk olarak Fred Carson'dan yana.
Mais à mon avis, c'est le premier : Fred Carson.
Tahminim hakim arabayı mezatta satmanı emredecek ve geliri Bay Wu'ya verilecek.
Le juge vous ordonnera de la vendre aux enchères - et l'argent sera versé à M. Wu.
Eğer tahminim yanlışsa Mr. Spock ölür.
Si je me trompe, M. Spock est mort.
Tahminim Doktor, değersiz olmalı.
Mes spéculations ne seraient d'aucune valeur.
Tahminim dostlarının aşı yaptırdığı.
A mon avis, ses amis ont été vaccinés.
Benim tahminim İskoçya.
Je dirais en Écosse.
Rose, galiba ne söylemeye geldiğin hakkında bir tahminim var.
Rose, je... je sais peut-être ce que vous êtes venue me dire.
Tahminim, seni bir dizi işlem yapman için programlamışlar.
Ils ont dû te programmer pour effectuer une série d'actes.
Bir tahminim vardı.
J'avais un pressentiment.
Tahminim, bunlardan binlercesi üremiş olmalıdır.
C'est sûrement leur zone de reproduction.
Tahminim kendine saygıdeğer bir imaj kazanmaya çalıştığı yönünde.
Je pense qu'il essaie de se construire une image respectable.
Tahminim, Allen'i o öldürdü ve o işi bana yönlendirmeğe çalıştı.
Il a dû tuer Alan, puis essayer de me faire porter le chapeau.
Benim tahminim bu binada bir yerde olduğu.
D'après moi il se cache dans ce bâtiment.
Ben genellikle yanılmam ve tahminim amcanın ölüm sebebi, kusursuz bir kazaydı ve suç ortağının ganimeti almak için kasayı uçurduğu anda oldu.
Je me trompe rarement et je crois que l'homme responsable de sa mort a eu le temps de passer le magot à un complice.
Tahminim, en iyilerini seçmiştir.
Il a choisi ses hommes.
Benim tahminim... bütün bunların içinde, profesörün kitabında yaptığı... suçlamaları ispatlayan bir bilgi bir çeşit tarih var.
J'imagine qu'il doit y avoir une date confirmant les dires du professeur.
Tahminim doğruysa, çöldensin!
Si je ne me trompe, vous venez du désert.
Tahminim doğru olmasa şimdi kimbilir nerede olacaktın?
Si je n'avais deviné juste, où seriez-vous?
Tahminim profesyonel olduğu.
Bien vu! C'est des pros.
Tahminim 5000'e gider.
Je pense qu'il se vendra pour 5000.
Eğer tahminim doğruysa... Saygıdeğer Richard J. Daley Meydanının çok yakınında olmalıyız.
Si mes estimations sont exactes, nous sommes près de la Plaza de notre ex-maire...
En sonunda konuştu. Tahminim :
J'ai changé de direction, je prenais les passages piétonniers.
- Soğukkanlı davranıyorlar. Ama bizi serbest de bırakmıyorlar. Tahminim, itirafname imzalamak...
Qu'ils ont peur... mais qu'ils ne lâcheront pas prise.
Benim de tahminim bu.
C'est bien ce que je pensais.
Ya da bir tahminim var.
Enfin, c'est juste une intuition.
General bu bilgiyi neden aldı bilmiyorum ama, efendim ama bir tahminim var.
Sans doute de ceux qui nous ont envoyé les ratés.
Benim tahminim, Glenda büyük bir gürültüye başladığında,
Ils vont avoir le temps de s'ennuyer.
- Hem de her açıdan. - Tahminim doğru mu?
- A tout point de vue.