Tanımak translate French
2,527 parallel translation
Ama onu tanımak zorundayım. Elena.
Je connais le risque mais je dois la connaître.
Hikâyen o kadar gerçekçiydi ki sadece karakterleri biraz daha yakından tanımak istedim.
Ton histoire semblait si réelle, Et je voulais... Apprendre à connaître ces personnages un peu mieux.
Sizi tanımak çok hoştu.
Je suis vraiment contente de vous connaître.
Ve zorlanmama gerek kalmıyor. Birbirimizi tanımak için şekilden şekle girmemiz gerekmiyor.
On n'a même pas besoin de tourner autour du pot pour se connaître.
Boonsong, Seni tanımak istiyorum ama yapamıyorum.
Boonsong, j'aimerais te reconnaître, mais je n'y arrive pas.
Seni tanımak güzeldi.
Enchanté de t'avoir connue.
Simpson Ailesi'ndeki soylu kimseleri tanımak için sabırsızlanıyorum.
J'ai hâte de voir de quelles nobles branches descend la famille Simpson.
Yerel bir kültürü tanımak gibisi yok.
L'occasion d'assimiler une culture indigène.
Beni tanımak istemezsin.
Il vaut mieux ne pas me connaître.
Yani zaten bir çocuğumuz var ve kulağımı tersten tutuyor gibiyim ama seni tanımak istiyorum. Seninle zaman geçirmek istiyorum.
On a déjà un enfant, et je fais ça un peu à l'envers, mais je voudrais te connaître.
Aslında onu tanımak problemini çözebilir. - O nasıl olacak?
Ça peut résoudre ton problème.
Bunu seni daha iyi tanımak amacıyla sormadım.
On n'en est plus à apprendre à se connaître.
Seni tanımak isterim ama işler- -
Même si j'aimerais... Assis.
Hayır. Bunun amacı Morgan'ı biraz daha tanımak.
On veut apprendre à connaître Morgan.
Seni tanımak güzeldi.
Très bien. Ravi de t'avoir connue.
Burada ikimiz de aynı taraftayız. O bebeklere şans tanımak istiyoruz.
Mais vous et moi, on veut sauver les bébés.
Gururu anlarım, memur beyler. Ama bana öyle geliyor ki sizin adamlarınız kendilerinden başka kimseye gururla dolaşma hakkı tanımak istemiyor.
Je comprends votre fierté, messieurs, mais il semblerait que la police ne reconnaisse à personne d'autre le droit d'éprouver ce sentiment.
Yani, buluşmalar birbirini tanımak için değil midir?
Les rencards sont faits pour se connaître, non?
Bu yüzden düşünmüştüm... Seni tanımak gerektiğini düşündüm.
C'est pourquoi j'ai pensé que tu devais le savoir.
Amerikalı değillerse, onları tanımak bile istemiyorum.
S'ils ne sont pas Américains, je ne veux rien savoir.
Seni tanımak istemiyor.
Elle veut pas te connaître.
Ben de sosyal bir aktivitenin adamımızı tanımak için iyi bir yol olacağını düşündüm.
Donc j'ai pensé qu'un rassemblement serait un bon moyen pour apprendre à connaître ce mec.
Belki sadece seni tanımak istiyorlar.
Peut-être veulent-ils simplement apprendre à te connaître.
Oh, Kendra, birbirimiz bu kadar tanımak isterken.
Oh, Kendra. Juste quand on commençait à bien se connaître tous les deux.
Şimdi Lisa'yı ve Anna'yı daha yakından tanımak istiyorum. Senin için de uygunsa şayet.
J'aimerais mieux connaître Lisa et Anna aussi, si tu es d'accord.
Haydi ama bu birbirimizi baba ve oğul olarak tanımak için altın bir fırsat.
C'est une opportunité en or de se connaître plus que comme père et fils.
Onları tanımak için biraz zaman ayırsan çoğunun ittifaka katılmaktan başka seçeneğinin olmadığını fark ederdin.
Si vous preniez le temps d'apprendre à les connaître, vous constateriez qu'ils n'ont pas joint l'Alliance par choix.
Sadece kızımın çıktığı kişiyi tanımak istemiştim. Önemli değil.
J'aime savoir avec qui sort ma fille.
Her şeyden önce. Karşımdakini tanımak için her zaman küçük bir şey veririm. Aman tanrım!
Pour commencer, j'aime offrir un petit cadeau pour faire connaissance.
En azından birini tanımak iyi olurdu.
Je connaîtrais déjà quelqu'un.
- Seni tanımak harikaydı, gitmem lazım.
- Un plaisir de t'avoir rencontrée.
- Tanımak istediğimden daha fazla.
- Plus que je ne le voudrais.
Seni tanımak istiyorum.
Apprendre à te connaître.
Tek amacım onları tanımak.
Je veux juste faire leur connaissance.
Sizleri tanımak benim için bir onurdu.
J'ai été ravi de vous connaître.
Aslında birbirimizi tanımak için kendimize bir şans vermeliyiz diye düşündüm.
Ce qui nous donnera une opportunité de mieux se connaître et, par exemple, de se relaxer...
Aslında birlikte yatağa girmeden önce birbirlerini tanımak istemezler mi?
Histoire de faire connaissance avant de finir au lit.
Evet, ama biyolojik kızlarımızı tanımak istediğimize göre düşündük de, belki ailece ara sıra bir araya gelebiliriz.
Oui, mais comme nous voulons faire leur connaissance, on pourrait peut-être se voir de temps en temps.
Onu tanımak mükemmel.
Apprendre à la connaître, c'est un bonheur.
Seni tanımak güzeldi.
Je suis très heureuse de t'avoir rencontrée.
Sizi tanımak harikaydı, umarım yakında birbirimizi tekrar görürüz.
J'ai été ravi de te connaître. J'espère qu'on se reverra bientôt.
Sadece... sadece seni daha iyi tanımak istiyorum.
Je veux juste mieux te connaître.
Sadece seni tanımak.
Juste te connaître. Ce que j'ai fait...
Ama bu yaratığa yaklaşmak ve onu tanımak istiyorsanız daha da önemlisi ölmesini istiyorsanız yumurtaları almama izin vermenizi tavsiye ederim.
mais si vous voulez approcher la bête, si vous voulez la connaitre, ou peut être même en finir avec elle. Je vous conseille vraiment de me laisser chercher ses oeufs.
Sizi çok iyi tanımıyorum ama tanımak isterim.
Je ne vous connais pas bien, mais ça me plairait.
Ben sperm babamı tanımak istiyorum.
Je veux connaître mon géniteur.
Ben onları tanımak istemiş olabilirim, ama... - Onlar beni tanımak istemedi.
J'aurais voulu les connaître, mais eux ne voulaient pas.
Ya da daha da kötüsü onun beni tanımak istememiş olmasına.
Ou pire, qu'il ne veuille pas me connaître.
Ama onu tanımak istiyorum.
Mais j'aimerais bien.
Çünkü seni tanımak istiyorum.
Tu attires ma curiosité.
Tanımak mı?
"Relations"?