English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ T ] / Ten geldi

Ten geldi translate French

179 parallel translation
Rick'le Paris'ten geldi.
Rick l'a amené de Paris.
İzin verin, size Kont Poniatowski'yi tanıtayım. Paris'ten geldi.
Permettez-moi de vous présenter le comte Poniatowski, qui vient d'arriver de Paris.
Bu SHAEF'ten geldi.
Ça provient du SHAEF.
Bay Chardot Paris'ten geldi.
Monsieur Chardot vient Paris.
Ah, komiser bir kaç günlüğüne Los Angeles'ten geldi.
L'inspecteur vient de Los Angeles.
Bu Paris'ten geldi ; yurtdışından, birinci kalite!
Ce qu'il y a de mieux venant de Paris, première qualité!
Norveç'ten geldi.
Norvégien.
Emir Brüksel'den General Ames'ten geldi.
L'ordre vient du général Ames à Bruxelles.
Yönetmen harika, Paris'ten geldi.
Oui, un réalisateur de Paris.
İyi bir test olması için Phoenix'ten geldi.
Il est venu de Phoenix pour vous faire passer un bon test.
- Paris'ten geldi.
- Il est venu de Paris.
Bu demin Ellis'ten geldi.
Ellis vient d'envoyer ça.
Rusça hocamız, Minsk'ten geldi.
Notre prof de russe venait de Minsk et pesait une tonne.
O bir şey mi? Paris'ten az önce bir cevap geldi.
Je viens de recevoir une réponse de Paris.
Paris'ten müfettiş Janvier geldi.
Bonjour, patron... je vous présente votre collègue de Paris... l'inspecteur Janvier.
Dün St.Louis'ten acil bir telgraf geldi : "Hemen biraz para gönder."
Hier, télégramme de St. Louis : "Envoie-moi de l'argent."
Paris'ten resmi emir geldi.
Les ordres de Paris sont formels :
Ondan sonra kendi kendime "Artık Quebec'ten ayrılmanın zamanı geldi." dedim.
Alors après, c'est là que je me suis dit "Ma chérie, oublie Québec."
Münih'ten bir sonuç geldi bile.
Nous avons déjà un résultat de Munich.
Paris'ten en şahane modeller yeni geldi.
Nous venons de recevoir les dernières merveilles de Paris.
Kuzenim Indianapolis'ten bugün geldi. Onu burada göreceksiniz. Bana yardım edecek.
Mon cousin arrive d'Indianapolis pour travailler ici.
Gotham 4'ten onay geldi.
Nous avons confirmation.
İnciler 100,000'e sigorta edildi, bu yüzden hırsız onları 5'ten geri satmaya kalkınca, sigorta şirketi bize geldi.
Les perles étaient assurées pour 100.000, quand le voleur a proposé de les vendre pour 5, la compagnie d'assurance s'est adressée à nous.
Detroit'ten buraya onca yolu benden bir ricada bulunmak için geldi.
Il arrive de Detroit pour me demander un service.
Bu şey Melmac'ten buraya kadar geldi.
Vous n'avez pas bien saisi :
Para Zürih'ten bir bankadan geldi.
L'argent vient de Zurich.
O Cennet'ten değil, Cehennem alevlerinin içinden geldi.
Il ne vient pas du ciel, mais directement de l'enfer.
Özel bir Nazi Parti temsilcisi Reich'ten Aristokrat ve katı bir Yahudi düşmanı olan Yüzbaşı Von Lereneau'nun, ileride oğlu olucak Reich savaş kahramanını en seçkin Hitler Gençlik okuluna götürmeye geldi
Le Reich fit venir un émissaire... pour escorter le héros du Reich, futur fils du Capitaine von Lerenau... aristocrate et antisémite ardent... à une école d'élite de d'Hitler.
Mudson, Bradley ve Flint'ten Bayan Sullivan diye biri geldi.
Une Mlle Sullivan, de HB F ;
AIDS'ten sonra NRS geldi, sonra da UBT çıktı.
Après le SIDA, il y eut le NRS. Après le NRS, l'UBT.
Oğlum Frank'ten çok ilginç haberlerle dolu bir mektup geldi.
Franck, mon fils, nous a écrit une nouvelle bien étonnante.
Babil 5'ten şifreli bir ileti geldi.
Nous avons reçu un message codé de Babylon 5.
Philip Morris'ten bir sürü bilimsel araştırma geldi.
J'ai reçu des documents scientifiques de chez Phillip Morris.
Anlarsınız ya, Phyllis'ten ayrıldığımda, doğal olarak çok üzgündü ve bazı şüphelerinin peşinden koşmak konusunda çok daha kararlı hale geldi.
Et bien, vous voyez, quand j'ai rompu avec Phyllis, elle est devenue encore plus déterminée à prouver certains de ses... doutes.
Bu, Eddie Ortiz'ten az önce geldi.
Eddie Ortiz vient d'envoyer ça.
Az önce Babylon 5'ten bir mesaj geldi.
J'ai reçu un message de Babylon 5.
Bugün sana Ses Kutusu Ekspres'ten bir paket geldi. Oh... adamım..., oh... adamım.
Super!
Hey Ned! Bugün sana Ses Kutusu Ekspres'ten bir paket geldi.
Tiens, ça vient de chez Boîte Vocale Express.
- Atley jackson beni görmeye geldi. Kip'ten söz etti.
Atley Jackson est venu me dire un truc sur Kip.
Kasaba dışından Beach'ten John Heater geldi.
Extérieurs? Oui. John Heeder de Beech.
Kubrick'ten sonra, bilhassa klasik müziği kullandığından... ... filmin entelektüel anlatım gücünün mutlak... ... temel parçası haline geldi.
Après Kubrick, à cause surtout de son utilisation de la musique classique... elle fait partie de la narration... de la portée intellectuelle du film.
Paris'ten Revir'e. Zamanı geldi.
- Paris à infirmerie, ça y est.
SD-3'ten bir telefon geldi
Je viens de recevoir un appel du SD-3.
Jenna Rainbow Hills'ten daha iki gün önce geldi.
Jenna est sortie de Rainbow Hills il y a à peine deux jours.
- Jack'ten telefon geldi. - Ne diyor?
Je viens de recevoir un appel, je crois que c'était Jack.
Milli Güvenlik'ten istihbarat geldi. Sark'ı bulmuşlar. Uçakla Berlin'den Frankfurt'a gidiyormuş
La NSA a retrouvé la trace de Sark dans un avion se dirigeant à Francfort.
- Sorunun pizzadan değil de Kirk'ten kaynaklanmış olabileceği hiç aklına geldi mi?
Tu n'as jamais pensé que le problème ne venait pas de la pizza, - mais de Kirk?
Doktor Frederick'ten bir rapor geldi. Şöyle diyor, alıntı yapıyorum :
L'INNOCENT SÉDUIT... le célèbre pédopsychiatre, dans lequel il affirme :
Haşmetlerine dün burada kalan bir mahkûmdan Timothy Kirk'ten bir mektup geldi.
Il a reçu une lettre hier d'un détenu d'Oswald.
Chet'ten daha iyi adamların başına da geldi. Kendini çok daha kolay kaybedebilecek adamların başına.
C'est arrivé à des hommes plus forts, qui avaient la vie plus facile.
Ortalıkta ilaç ve gıda yok ama bol miktarda sigara ve petrol var. Emir Aleksiç'ten mi geldi?
L'ordre vient d'Aleksic?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]