Ukala herif translate French
59 parallel translation
Ukala herif!
Petit malin.
- Sana diploma mı verdi? - Ukala herif!
- Elle t'a filé un diplôme?
Pekala, gel bakalım ukala herif.
Ça va, fiston.
Ukala herif.
Petit malin.
Pekala ukala herif, unut gitsin.
Pardon, j'ai rien dit.
Hiç acelem yok, seni ukala herif!
Je suis pas pressé, petit malin!
Ukala herif.
Le salopard.
Bahse girerim bunu bilemezsin, ukala herif!
Je vous défie de trouver, gros malin.
Nereye gitmek istiyorsun, ukala herif?
Et où on va, gros malin?
O zaman ben arkaya oturacağım ve sen de o koca kafanı aşağıya indireceksin ukala herif!
Alors je reste assis derrière, et tu vas baisser ta putain de tête, gros malin!
Ukala herif.
Grande gueule!
Hey, ukala herif,..... Detroit arabalarının nesi var?
Frimeur, tu n'aimes pas les voitures américaines?
Tek öğrenmek istediğim, ukala herif, tek istediğim Ağustos'un ikisinde hem banka soyup hem de Fort Lauderdale'da nasıl bulunabildikleri?
Et tu vas me dire comment ils auraient pu braquer la Tarzana Bank le deux août alors qu'ils étaient à Fort Lauderdale!
İyi şanslar ukala herif!
Bonne chance, M. Je-sais-tout.
Ukala herif. Tansey'e borç takmış.
Il doit du fric à Tansey.
Pekala, ukala herif!
Connard!
Pekala, ukala herif.
D'accord.
Şimdi ne hissediyorsun ukala herif?
T'es content, maintenant?
O zaman sen at bakalım, ukala herif!
Alors, fous le joint dans le sac.
Cartman götünden yemek soktu ve şimdi ağzından sıçmaya çalışıyor. Devam et ukala herif!
Cartman essaye de chier par la bouche.
Anlat bakalım, ukala herif.
À toi de nous le dire.
Ukala herif.
Bien parlé.
Ukala herif.
Grand couillon.
Ukala herif.
Petit malin!
Ukala herif...
"Sois économe"!
Bak, ukala herif. Hayatımın geri kalanını hapiste geçirmeyeceğim.
M. Le Saint, je n'ai pas l'intention de passer le reste de ma vie en prison.
Karımdan uzak duracaksın, beş para etmez ukala herif.
Touchez pas à ma femme, vieux croûton merdique!
Ukala herif.
Oh, c'est ça... Joue au gros dur.
Beni dinle ukala herif.
Ecoute-moi, sale arrogant.
Ukala herif.
Kermit de merde.
Ukala herif!
Pauvre imbécile.
Tamamdır ukala herif.
Bon, M. Je-sais-tout...
Çünkü, ukala herif balkonuma atlamandan daha kötü bir şey varsa o da balkonuma atladıktan sonra orada mahsur kalman korkusudur.
lorsque le finaud, le pire serait qu'au lieu de sauter sur mon balcon tu y sautes mais que tu t'écrases là-bas dehors.
Kes sesini, ukala herif.
Courez! Tais-toi, petit malin.
- Pekâlâ, gidin başka yerde oynayın. - Sağol ukala herif!
- Allez jouer ailleurs, maintenant.
O ukala herif sırf Harvard'a gittiği için her şeyi bildiğini sanıyor.
Nick? Il croit qu'il sait tout parce qu'il est allé à Harvard.
Sadece soruya cevap ver, tamam mı ukala herif?
Contente-toi de répondre à la question, tu veux p tit malin?
Pekala, ukala herif, gerçek dayak nasıl atılır şimdi sana göstereceğim.
Ok, je vais te montrer ce qu'est une véritable correction.
"Ukala herif!"
Petit malin.
Yo, yo, hayır, sakın bana üfleyeyim deme, ukala herif.
Ne me souffle pas, génie.
Bu senin suçun ukala herif.
C'est de ta faute, satané cascadeur.
Kapa çeneni, ukala herif! Bir anlığına da olsa durup düşündün mü?
Tu n'as jamais compris que Père s'inquiétait pour le bien de nous tous.
Yani o kadar ukala bir herif ki.
Ce gars est si plein de lui-même.
Ukala, kendini beğenmiş herif. - Bir küvette bile batabilir.
Et qui coulera dans une baignoire.
- Gününü göreceksin ukala herif.
Tu vas arrêter, petit con.
Binbaşım deme bana. Seni arkadan bıçaklayan ukala b.k herif.
Me faites pas le coup du "major", espèce de sale traître.
- Alakası yok, ukala herif.
- Tu te trompes.
- Seni ukala şebek! - Ezik herif!
- Espèce de grincheux.
Ben Crosby. - Şu çok ukala biri. - Şu herif mi?
C'est la nouvelle vedette.
Bir tane ukala avukat bulur arkasını toplasın diye. Döndürür, eğer, büker. Geri zekâlı herif.
Il trouvera un avocat afin d'arranger tout ça, et de déformer la vérité, ce con de Teflon.
Ya da gerçekten ukala bir herif.
Ou c'est un enfoiré insolent.