English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vere

Vere translate French

95 parallel translation
Allah vere de, gül ağacına dokunmasa.
Qu'Allah fasse qu'il ne touche pas le rosier.
Allah vere de sesiniz sahte altınlar gibi çatlak çıkmasın boğazınızdan.
Au moins, gardez votre voix d'ange!
" Sen cevap vere dur Ne olurmuş yağınca yağmur?
" Encore une fois, Où pleut-il en Espagne?
" Sen cevap vere dur Ne olurmuş yağınca yağmur?
" Et l'embrun en Espagne
Seyir subayı olarak buna izin vere - Sadece bir kereliğine biraz sağduyulu ol.
- En tant qu'officier je ne peux...
Allah vere de bunu bir daha denediğinde onu yakalayabilsek.
Espérons qu'on réussira à l'attraper la prochaine fois qu'elle essaiera.
Tuğamiral Humphrey De Vere.
Le vice-amiral Humphrey De Vere.
Evet bu, Tuğamiral Humphrey De Vere'in daha doğrusu, kızının öyküsü.
Oui, c'est l'histoire du vice-amiral Humphrey De Vere ou, plutôt, celle de sa fille.
Sana hayat vere kişi benim... o yüzden büyüdüğünde bana teşekkür etsen iyi edersin... ve sana söyleyeceğim her şeyi yapsan da iyi edersin, tamam mı?
Je suis celui qui t'a mis au monde... alors t'as intérêt à me remercier quand tu seras grande, et faire tout ce que je te dis aussi, d'accord?
Bu çok hoş, ama şu anda ona vere - bileceğin en iyi şey bu değil.
Ce n " est pas vraiment le moment de lui donner ça.
Ben sana kazanan bir boks takımı sözü veriyorum.. Ve sen ise bana vere vere bu Todd Howard'ı veriyorsun..
J'ai promis une équipe aux anciens élèves et vous ne m'apportez que ce Todd Howard.
Bana, Lord Francis Vere anlatmıştı.
Je le tiens de bonne autorité de Lord Francis Vere.
Ben de Lord Francis Vere.
Teasle. Et je suis Lord Francis Vere.
Allah vere de sesiniz sahte altınlar gibi çatlak çıkmasın boğazınızdan.
Plaise à Dieu que votre voix n'ait pas trop vite le timbre fêlé.
Belki bir ödül vardır, ve bize vere...
Et une récompense? II y a peut-être...
Otururun, size telefon numaraları vere...
Je vous donne des numéros.
Allah vere de Haydargil hutbede lafını falan kesmese bari.
J'espère que Haydar ou ses amis n'essayent pas lui couper la parole.
Herkese ödünç vere vere bir sürü sopamı kaybettim.
J'ai perdu plein de clubs. J'en ai prêté au fil des ans...
- Gördün mü bak, hakkını vere... - Dekan Hess.
- Tu vois, elle va...
Her şey gözlerinin önünde işte. Aptal garsona ver vere uyduruk bir kolye verdi.
La serveuse avait eu droit qu'à un collier.
- Evet, ama bu olaya son vere...
- Oui, oui, je peux mettre fin...
- Geçmenize izin vere Başkan Palmer'ın tüm yakınlarına... Bırak beni!
Lâchez!
Chyna de Vere'den iz var mı?
Des signes de la présence de Chyna De Vere?
Eğer bu Chyna de Vere'nin kanıysa, iyice yaklaşıyoruz demektir.
Si c'est le sang de Chyna De Vere, on s'approche du but.
Connors'ın çiftliğine gittik, çünkü bir hafta önce Chyna de Vere kaybolmuştu.
Nous sommes allés chez Connors parce que Chyna De Vere a disparu la semaine dernière.
Chyna de Vere öldü.
Chyna De Vere est morte.
Ve ayrıca, Chyna de Vere'nin kim olduğunu da bilmiyorum.
De plus, je ne connais pas de Chyna De Vere.
Chyna de Vere'nin kocası, Preston.
Preston, le mari de Chyna De Vere.
Preston de Vere çok uzun.
Preston De Vere est trop grand.
- Chyna de Vere'ye ait.
- C'est celui de Chyna De Vere.
Chyna de Vere'nin.
Ce sont celles de Chyna.
Bu Chyna de Vere mi?
C'est Chyna De Vere?
Ve sen de bunların Chyna de Vere'nin kemikleri olduğuna eminsin.
Et vous êtes sûr que ce sont les os de Chyna De Vere?
Preston de Vere?
Preston De Vere?
Sağdaki Cyna de Vere'ninki.
Celui de droite est à Chyna De Vere.
Preston de Vere.
Preston De Vere.
Üzgünüm, mahkeme tarafından verilen yazılı bir belge olmadan öğrenciler hakkındaki kişisel bilgileri size vere...
- Désolé, le district ne vous remettra pas des informations personnelles sur les élèves sans une autorisation écrite émanant de...
Sosyete Bubbles De vere İngilteredeki en güzel kadındır, yapımcılarıyla Rio'ya lüks bir kaçamak yapıyor.
Un super entraînement. Un super entraînement. Alors... t'as conclu avec cette fille, hier soir?
Bayan De Vere
- Celle-là, ouais. Elle l'a prise à fond.
Bayan De Vere!
Mme Devere!
Çıkın odamdan Bayan De Vere.
Sortez de ma cabine, Mme Devere.
- Yo, kimseye vere...
- Pas question.
- Bana oy vere...
- Je vous ai? - Oui.
Allah vere de birşey olmasa.
J'espère qu'il n'a rien Hodja.
Kültür yayılması üzerine çalışan Vere Gordon Childe'ı oku.
Lisez Vere Gordon Childe sur le diffusionnisme.
Kraliçe Gertrude Hamlet'e, Perde III, Sahne iki 1602, William Shakespeare ya da muhtemelen Edward de Vere.
La reine Gertrude à Hamlet, acte III, scène 2, 1602, William Shakespeare, ou peut-être Edward de Vere.
Sana izin vere...
Je ne peux pas vous laisser...
Allah vere de, sesiniz kalp altınlar gibi çatlak çıkmasa boğazınızdan.
Priez Dieu que votre voix ne se fêle pas dans le cercle de votre gosier! Tout de suite une tirade!
Allah vere de, şu kız kışı çıkarsa bari.
J'aurai de la chance si celle-là passe l'hiver.
Vere.
Oh, Vern.
Bana telefon vere...
J'ai besoin que quelqu'un m'en prête un.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]