Web translate French
2,589 parallel translation
Bak, kazanmamdan sonra site ikimizin de reşit olmadığını öğrendi ve tekrardan 5000 dolara düştük.
Ecoute, après que j'ai gagné, le site web a découvert que nous avions tous les deux moins de 18 ans, alors nous sommes de retour aux 5 000 dollars d'origine.
- Her neyse, azmedip kendim için bir Yelp profili hazırladım.
Je me suis donné du mal pour créer une page Web sur moi
Web sitesi tasarımıydı, internete yüklenmeye hazırdı...
C'était le design d'une page web prête à être téléchargée sur internet.
Aslında, İnternet ağı da CERN'de icat edilmişti, böylece dünyanın her yerinden fizikçiler veri paylaşabiliyorlardı.
En fait, le World Wide Web a été inventé au CERN pour que les physiciens puissent partager ces données.
Web siteme gönderdiğin tüm isimsiz mesajları gördüm.
J'ai vu tous tes messages anonymes sur mon site Internet figure-toi.
Web siten var. İyiymiş. Çok iyi.
Tu as un site Internet, c'est super.
Ne, sonrasında bizi web sitende açığa çıkarabilmek için mi?
Quoi, pour que tu puisses ensuite nous exposer sur ton petit site internet?
Web sitesini kurmasına yardım etmiştim.
J'ai fait sa page Web.
Hey, web sitesi kurmama yardım eder misin?
Tu peux m'aider avec mon site Web?
Web sitesi didik didik edildi.
Il ne reste plus de traces du site Internet.
Bir web sitesi tarafından kamusal alana aktarılan korkunç miktarda sır...
Une montagne de secrets révélés au public par un site Web...
Web sitesi, kim olduklarını açık etmek istemeyen kişilerin sırlar yollayabildikleri elektronik bir posta kutusuna sahipti.
Le site comportait une boîte de dépôt électronique où les gens pouvaient envoyer des secrets sans divulguer leur identité.
Web sitesinin ana sayfasına gidince göreceğiniz şey bu.
Voici ce qu'on voit sur la page d'accueil du site.
Web sitesi, vergi kaçıran bir İsviçre bankası ile Kenya'daki hükümet yolsuzluğu ve cinayetlere dair kanıtlar ve yasadışı zehirli atıklarla ilgili gizli bir şirket raporu yayımlamıştı.
Le site a publié des preuves d'évasion fiscale par une banque suisse, de corruption et de meurtres politiques au Kenya et de déversements illégaux de déchets toxiques par une entreprise.
Onlar da hiçbir şey yapmamak yerine web sitesine koydular.
Au lieu de ne rien faire, ils ont décidé de monter le site Web.
Benim zorlu görevim, bütün filmi elden geçirip web sitesine konacak fotoğraflar seçmekti.
J'avais l'horrible tâche de scruter toute la vidéo et d'en sortir des images à mettre sur le site Web.
Ekip kurgulanmamış videoyu WikiLeaks web sitesine koydu.
L'équipe a mis la vidéo brute sur le site.
Julian'a teklifim şu oldu : Gizli malzemeyi WikiLeaks web sitesine koymak yerine, The Guardian ve aralarında The New York Times'ın da bulunduğu diğer medya gruplarıyla paylaşabilirdi.
Je me suis présenté à Julian en disant qu'au lieu de publier ses documents secrets sur le site WikiLeaks, il pourrait les divulguer à un partenariat formé du Guardian et d'autres médias, dont le New York Times.
Bir web sitesi yapacağını söyledi.
Il a dit qu'il créerait un site Web.
Web sitesine girebilmek için şifreye ihtiyacım olacaktı.
J'aurais besoin d'un mot de passe pour y entrer.
Julian'a web sitesine gönderilen ve masum insanların ölmesine yol açabilecek bilgileri yayımlar mı diye sordum.
J'ai demandé à Julian s'il publierait sur son site de l'information qui entraînerait la mort d'innocents.
WikiLeaks web sitesinde, redakte edilmemiş 75.000 belge yayımladı.
WikiLeaks en a publié 75 000 sur son site Web sans les censurer.
Bir başka gazeteci bir e-posta yollamış ve İsveç gazetesi Expressen'in web sitesinin linkini vermişti.
J'avais un courriel d'un autre journaliste contenant un lien vers le journal suédois Expressen.
Web sitesine gittim, şöyle düşünüyordum, " Bu bir şaka,
J'ai vu la page en pensant : " C'est une blague,
VISA ve MasterCard web sitesine bağış yapılmasını durdurdular.
VISA et MasterCard ont cessé de traiter les dons au site.
Örgütünüzün ve web sitenizin saldırı altında olduğunu düşünüyor musunuz?
Croyez-vous que votre organisation et votre site sont attaqués?
WikiLeaks web sitesi siber saldırıya uğradı ve sık sık çevrimdışı oldu.
Le site de WikiLeaks était la cible de cyberattaques et ne restait pas en ligne.
WikiLeaks'in gelirlerinin engellenmesine karşılık olarak Anonymous VISA, MasterCard, ve PayPal'e siber saldırılar düzenledi ve web sitelerini kapattı.
En réaction au blocus financier contre WikiLeaks le collectif Anonymous a lancé des cyberattaques et piraté les sites de VISA, MasterCard et PayPal.
Web Saldırıcıları WikiLeaks'te Kendilerine Dava Buldu
Pirates Web pour la cause de WikiLeaks
Web postu asan Assange destekçisi
Publié sur le Web par un partisan d'Assange
Sonunda bütün telgraflar WikiLeaks.org web sitesinin yansıları üzerinden bütün lnternet'e sızdı.
En fin de compte, les dépêches ont toutes été publiées sur Internet sur des sites miroirs de WikiLeaks.org.
Tamam, ama eğer Julius Baer gerçekten bir siteyi sansürlemek onların sorunlarını çözeceğine inanıyorsa daha bilginin 21. yüzyılda nasıl yayıldığını anlamamışlar demektir. Yani, bak...
Mais si Julius Bär croit réellement que censurer un site Web réglera tous leurs problèmes, ils ne comprennent pas comment l'information circule au XXIe siècle.
Tüm sahip olduğum şey bir site, birkaç sahte email adresi ve ve sen.
Tout ce que j'ai, c'est un site Web, quelques fausses adresses courriel et... Et toi.
Sadece bir internet sitesi, değil mi?
C'est un site Web.
Derin Ağ'da diğer örgütlerle iletişim kuruyor.
Elle communique avec d'autres cellules sur le web invisible.
Nakit ödediniz, değil mi? Hayır, herife kredi kartı numaramı verdim sonra da web sayfamdan kontrol etmesini istedim, sonra da Facebook'a yükledim, böylece herkes olan, biteni gördü.
Non, je lui ai filé mon n ° de carte, mon site web, et j'ai tout mis sur Facebook pour partager l'info.
Web sitesini gördün mü?
T'as vu le site web? Quel site?
Hangi web sitesi? Tabii ki, görmemişsindir.
Évidemment, tu l'as pas vu.
Hangi web sitesinden bahsettiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas de quel site tu parles.
İnterneti açın.
Cherche-le moi, sur le web.
Audrina Patridge bu güvenlik kamerası görüntülerini web sitesinde paylaştı.
Audrina Patridge a diffusé cette vidéo de sécurité sur son site Web.
İşte internet siteleri.
Voilà leur site web.
Carroll aynı web adresini hiçbir şekilde ikinci kez ziyaret etmemiş ki bu da çeşitli linkler kullandığını gösteriyor.
Carroll n'a jamais visité deux fois la même adresse Web, ce qui suggère qu'il utilise des URL différentes.
Joe Carroll'a ithaf edilmiş 47 web sitesi binin üzerinde blog, sohbet odası ve çevrimiçi forum var.
Joe Caroll avait 47 sites web dédiés, plus d'un millier de blogs, de chats, de forums en ligne.
Erkeklerin mahrem bölgeleri için bir araç. İnternet sitemde mevcut.
C'est un appareil de chasteté pour homme... disponible sur mon site web.
Web tabanlı bir haber şirketi.
C'est une agence de presse, basée sur le Web, créée par les utilisateurs.
Genellikle web tasarımı.
Surtout de création de site web.
O ise evde oturmuş internet sitesini güncelleyip fanlarına mektup yazıyordu.
Elle était chez elle, à mettre son site web à jour et envoyer des lettres à son fanclub.
Projeden kopmamak için mülakatı burada yaptık, bir de bilgisayarımızda kamera yoktu.
On fait l'entrevue ici pour les aider, et on n'a pas de caméra web à la maison.
Ve birisi Karen'a demiş işte, böyle şeylerden internette o kadar çok varmış ki, fazla büyütmezsen geçer gidermiş.
Et quelqu'un a dit à Karen qu'il y a tellement de vidéos de ce genre sur le web.
Ellerinde girdiğim her web sitesinin ve onları izlediğim her dakikanın açık seçik kayıtları vardı.
Je n'ai jamais eu aussi honte.