Yangın translate French
10,210 parallel translation
Yangın çıkma riski olmuyor mu şimdi?
Ça risque pas de créer un putain d'incendie?
Yangın falan olmaz.
Pas de feu ici.
Yangın!
Au feu!
Yangın alev alıverdi.
Le feu a juste démarré.
- Yangını onlar mı başlatmış?
- Ont-ils provoqué l'incendie?
Hızlandırıcı ya da yangın çıkaracak bir cihazdan iz yok.
Il n'y a aucun signe d'accélérants ainsi qu'aucun signe de quelconque engin incendiaire.
Yangın çıktıktan sonra havalandırma sistemini takip etmesi gerekirdi.
Une fois démarré, il aurait dû suivre le système de ventilation.
Yangının nasıl hareket ettiğini göstereyim.
Laissez-moi vous montrer comment le feu s'est déplacé.
Yangın buradan dönüyor bu koridoru geçiyor sonra buraya geliyor ve bu koridoru da geçip merdivenlerden iniyor.
Le feu tourne juste ici, descend dans ce couloir, ensuite vient tout autour d'ici, ensuite descend ce bas-côté, puis les escaliers.
- Yani bu yangının kendi beyni mi var?
Donc le feu pensait par lui-même?
Ofis, yangının çıkışı için tek olası görünen nokta.
Et le bureau est le seul endroit où le feu semble raisonnable.
Kendi beyni olan bir yangını nasıl açıklarsın?
Comment t'expliques un feu qui fait ce qu'il veut?
Ya da adam çok aptal ya da yangın kazayla çıktı.
Ben soit il est débile, soit c'était un accident.
Tuhaf yangın modeli, eski bir ortağının üzerinde çalıştığı bir davaya benziyormuş.
Bradey aux incendies, il dit que le schéma bizarre de notre incendie ressemble à une enquête que son ancien partenaire suivait.
Çözemediğimiz bir yangın davası var.
On a un incendie qu'on n'arrive pas à comprendre.
- Bu yangın farklı.
- Cet incendie est différent.
Bu yangını hızlandıran bir şey olmamış.
L'incendie n'a pas été accéléré.
Hiçbir şeyin durduramayacağı yangın Roma'da kol gezdi.
Sans rien pour l'arrêter, le feu fit rage à travers Rome.
Schnapps kullanan bir herif vardı. İçmediği schnappsla yangın başlatırdı.
On a eu un gars qui faisait ça avec du schnaps... il en buvait un peu et se servait du reste pour démarrer le feu.
Ama bu herifin yangın çıkarmak için kullandığı bir şey yok.
Mais avec ce gars-là, on n'a aucun point de départ de feu.
Yangın tüpü tarzı bir şey olması lazım.
Avoir un genre d'extincteur.
Bak, yangın gerçekten şok etkisi yarattı ama daha önce de aksilikler yaşadık.
Ecoute, l'incendie nous a fait un choc mais ce n'est pas notre premier coup dur.
Yangının nasıl başlatıldığını ispat edemedikleri için Lanet onu kurtarmış.
Laney l'a tiré d'affaire parce qu'ils n'ont jamais pu prouver comment le feu avait démarré.
Efendim, benimle binanızda buluşabilirseniz size yangının nasıl çıktığını ve Bay Laney'nin kundakçıyla bağını gösteren belgeyi gösterebilirim.
Monsieur, si vous pouvez me rejoindre à votre magasin, je pourrai vous montrer comment l'incendie a été démarré, ainsi que les documents qui relient M. Laney à l'incendiaire.
Başta elektrik kaynaklı bir yangın olduğunu düşündük. Ama bundan daha karışık.
Au départ, on a cru à un feu électrique mais c'est plus compliqué que ça.
Sundip Havuz Besleme üç hafta önce büyük bir yangın vardı.
Sundip a eu un énorme incendie il y a environ 3 semaines.
- Anlıyorum. - Ve yangın tehlikesi olmasaydı...
Je comprends, et si il n'y avait pas eu le risque incendie...
İşte o zaman yangın tehlikesini görürsün.
Et là, vous l'aurez, votre risque d'incendie.
Ama polise yalan söylemek, çeteyle çalışmak, yangın çıkarmak da ne?
Mais mentir à la police, être de mèche avec les gangs, mettre le feu.
Evde yangın çıkarmıştık.
On était comme les deux doigts de la main.
- Yangın nasıl başlamış?
Comment le feu a commencé?
Yangın merdivenlerine yönelince plastik mermiyle indirdim.
Nous l'avions. Pourquoi as-tu tiré? Il se dirigeait vers l'escalier de secours,
Ama yangını sen çıkardın.
Mais... mais tu as mis le feu.
Herif, yangın söndürücüyü almış eline...
Le mec, il envoie des extincteurs...
Yangın söndürücüyü kullanmış. Bu doğru değil.
Il utilise un extincteur, c'est pas très fin.
Wilson, 50. seviyede yangın olduğunu söyledi.
Wilson a dit qu'il y avait le feu au niveau 50.
- Bunu ancak yangın musluğu takip edebilir.
Une borne d'incendie n'arriverait pas à tout éteindre.
Beekman Fabrika Yangını desem?
La maladie de Beekman?
Sadece yangın çıkışından aşağı inip, motora bineceğiz ve tamamız.
On doit juste se tirer par l'issue de secours, atteindre la moto et c'est bon.
Gabi, Josh'ın 30'uncu yaş günü için çocukluk battaniyesini yeniden ördüğünde Josh yoğun duygularını farketti, düğününü iptal edip aşkını itiraf etmek için yangın merdivenine tırmandığında gördüğü Cooper'la Gabi'nin öpüşüyor olduğuydu.
Quand Gabi a refait la couverture préférée de l'enfance de Josh pour ses 30 ans, Josh est tombé follement amoureux d'elle, a annulé son mariage, est allé chez elle pour lui avouer son amour sur la sortie de secours, mais il l'a trouvé en train d'embrasser Cooper.
Bundan daha romantik olabilecek tek şey yağan yağmurda elinde güllerle yangın merdivenine tırmanması olurdu.
La seule chose qui aurait été plus romantique c'est s'il était monté à la sortie de secours avec des roses sous la pluie.
Güllerle sağanak yağmurda bütün yangın merdivenini tırmandım.
Je monte l'escalier de secours sous la pluie avec des roses.
Yangın merdivenimizde.
Dans notre escalier de secours.
Neyse geçen gece güllerle yangın merdivenindeydi.
Bref, il était là hier soir sur l'escalier sous la pluie avec des roses.
Güllerle yangın merdivenine bile tırmandım.
J'ai même couru sous la pluie avec des roses.
Mutfakta gres yağından yangın çıktığı için gelen itfaiyeyi ve beni onların striptizci olduğuna inandırdığını hatırlıyor musun?
Et quand les pompiers sont arrivés pour un feu de graisse en cuisine et que tu m'as convaincue que c'étaient des stripteaseurs?
Yangın musluğundan içmiş gibiyim.
J'ai l'impression d'être submergé.
Frankie, kaçıyor. Muhtemelen yangın merdiveninden aşağı iniyor.
Frankie, il a pris la fuite, probablement par l'escalier de secours.
Adli Tıp Ofisinin üst düzey kriminalistlerinden... birinin delil tahribi yaptığının öğrenilmesi... ortalığı yangın yerine çevirir.
La seule rumeur qu'une experte criminelle dans le bureau du légiste puisse trafiquer des preuves est incendiaire.
Pied Piper'ın ifadesi tamam Jian-Yang'in yatırımcı bulma şansı püf oldu ve dün Monahan'ın mahkemede dediklerini de duydun.
Pied Piper a fait dans son froc, les chances d'investissement de Jian-Yang sont parties en fumée et tu as entendu ce que Monahan a dit hier au tribunal.
Bina yangını.
Structure en feu.