Yarın gidiyorum translate French
428 parallel translation
Ama ben yarın gidiyorum.
Mais nous devons partir demain.
Ben yarın gidiyorum...
Mais je pars demain.
Ama ben yarın gidiyorum.
Mais moi, je pars demain.
Yarın gidiyorum.
Je pars demain.
- Yarın gidiyorum.
- Je pars demain.
Yarın gidiyorum ve daha eşyalarımı bile toplamadım.
Je pars demain et je n'ai pas encore fait mes valises.
Belki de haklısın. Yarın gidiyorum.
- Tu as peut-être raison, Catherine, je vais partir demain.
Evet, veda etmeye geldim. Yarın gidiyorum.
Je suis venu vous dire au revoir.
Yarın gidiyorum, Alva.
Je pars demain, Alva.
Yarın Washington'a gidiyorum.
Je m'en vais à Washington, demain.
Yarın New York'a gidiyorum, baba.
Je pars pour New York demain.
Yarın dedemin vasiyetini hazırlayan avukatı görmek için Paris'e gidiyorum.
Je pars â Paris demain pour étudier le testament de mon grand-père.
Yarın buradan gidiyorum ve sen de benimle geliyorsun.
Demain, je quitterai le château, et tu le quitteras avec moi!
Ama yarın St. Petersburg'a gidiyorum.
Mais je repars pour St-Pétersbourg.
Yarın Amerika'ya gidiyorum.
Je pars pour l'Amérique demain.
Yarın Philadelphia'ya gidiyorum, Thatcher Kütüphanesi'ne, günlüğünü okumaya.
Demain j'irai consulter les "Mémoires" de Thatcher. J'y suis attendu.
Uygurlugu görmeye gidiyorum yarın dönerim.
Parti voir la civillizasion Je reviendrai demain.
Yarın akşam gidiyorum, dönüş süresi belirsiz.
Je pars demain soir Et pour longtemps
Yarın İskoçya'ya gidiyorum.
Demain, je pars en Écosse.
Yarın şafakta balığa gidiyorum.
Demain, dès l'aurore, je vais à la pêche.
- Eğer bu çok tuhaf bir tesadüf değilse ben de yarın sabah San Francisco'ya gidiyorum.
Quelle étrange coïncidence. Je pars à San Francisco demain.
Gine de çıkacağım. Ama uyarıyorum, beni Paris'e çağırmanızın doyurucu bir sebebini alamazsam yarım milyon Frank olsa da olmasa da ilk trenle gidiyorum.
Je le ferai tout de même, mais je vous préviens, à moins d'avoir ce soir une explication satisfaisante quant à votre demande de venir à Paris, je prendrai, congé par le premier train disponible, demi-million de francs ou pas.
Yarın Londra'ya gidiyorum Bayan Havisham ve sizinle vedalaşsam...
Demain, je pars pour Londres. Je suis venu vous faire mes adieux.
yarın şehirden gidiyorum da bir iki pürüzlü iş kalmıştı.
Je pars demain. J'aimerais régler une ou deux choses avec toi.
Bak, yarın onu görmeğe gidiyorum.
J'irai le voir demain.
Yarın çimento almak için Catania'ya gidiyorum.
- Je vais à Catane demain. - Pour quoi faire? Prendre du ciment.
Yarın polise gidiyorum. Merak etmeyin.
Demain, j'irai à la police.
Yarın yerine bugün gidiyorum buradan böylece ne o beni, ne de ben onu görmek zorunda kalacak.
- Je pars ce soir plutôt que demain, car ça fera une journée de moins où j'aurai à le regarder ou à me faire regarder par lui.
Yarın buradan gidiyorum.
Je pars demain.
yarım mil uzaklıktaki eve gidiyorum.
Je n'habite qu'à une lieue.
Yarın sabah Lévis'e gidiyorum..... 9 : 00 vapurunda.
Voyons-nous demain à 9h, au ferry-boat.
Yarın Sado'ya gidiyorum.
Demain, j'irai dans l'Ile de Sado.
- Yarın uzaklara gidiyorum.
- Je pars demain.
Çeyizimi getirmek için yarın Denvır'a gidiyorum.
Nellie Masson coud et brode a merveille.
- Veda mı? - Yarın İngiltere'ye gidiyorum.
- Père, vous êtes là et on ne m'a rien dit!
Yarın gece Narayama'ya gidiyorum!
Dès demain soir, je m'en vais à la montagne.
Yarın sabah gidiyorum.
Je pars demain matin.
Yarın sabah Nice'e gidiyorum... Yarım saat içinde gitmezseniz kıçınıza tekmeyi basarım.
A six heures, je pars... si vous ne partez pas... je vous fous dehors à coups de pied.
Bir araba kiraladım yarın Karen'ı ziyaret etmek için Gan Dafna'ya gidiyorum.
J'ai loué une voiture et demain, je vais voir Karen à Gan Dafna.
Yarın rezil olacağız maça bir bok çuvalıyla gidiyorum! Bunlara yüz ver hiç bir şey yapmazlar!
De quoi je vais avoir l'air?
- Yarın Rio'ya gidiyorum.
Rio, demain.
Yarın eve gidiyorum ve onda benim telefonum bile yok.
Je rentre demain et il n'a même pas mon numéro de téléphone.
Bu gece gidiyorum ama yarın ya da öbür gün döneceğim.
Cette nuit, mais je reviens demain ou après-demain.
Şimdi, izin verirseniz 4. yarışa ganyan basmaya gidiyorum! Çünkü sayenizde batırdıklarımı toparlamak istiyorum!
Mais ce qui est clair, c'est que j'étais venu pour jouer un coup sûr dans la quatrième et que grâce à vous, je n'ai plus la masse pour le faire!
Yarın Monteil'le avlanmaya gidiyorum.
Demain, je chasse avec Monteil.
Yarın sabah erkenden gidiyorum.
Il faut que je parte demain de bonne heure.
Yarın Santa Barbara'ya gidiyorum.
Je vais à Santa Barbara demain.
Yarın bir haftalığına Kansai'ye gidiyorum.
Je dois m'absenter une semaine.
Yarın Shinnosuke ile Edo'ya gidiyorum.
Je vais à Edo demain avec Shinnosuke.
Her neyse, yarın yine de Edo'ya gidiyorum.
De toute façon, je vais à Edo demain.
Yarın birleşik devletlere gidiyorum.
Demain je pars.
gidiyorum 1257
gidiyorum ben 24
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
gidiyorum ben 24
yarın 1367
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarın gel 39
yarın akşam 77
yarın sabah 8 21
yarın konuşuruz 62
yarın öğleden sonra 16
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın pazar 33
yarın gece 101
yarından sonra 30
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17
yarın görüşmek üzere 36
yarına kadar 33
yarın sabah görüşürüz 30
yarın sabah 190
yarın pazar 33
yarın gece 101
yarından sonra 30
yarın olmaz 23
yarın ne yapıyorsun 17