English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yavas

Yavas translate French

14,510 parallel translation
Durun bakalım. Yavaş yavaş.
Des petits pas.
İnsanlar yavaş yavaş metrodan ve toplu taşıma araçlarından çıkmaya başladılar ve yarım saat içinde binlerce kişi toplanmıştı bile.
Petit à petit, les gens sont arrivés en métro et en transports publics. En l'espace de 30 mn, il y avait déjà des milliers de gens.
Yavaş ol biraz.
Doucement avec ça.
Sakin, yavaş.
Très bien. Doucement, doucement.
Yavaş ol.
Doucement.
Yavaş, yavaş, yavaş.
Doucement.
Bu aşılardan FBI'a veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
Si tu parles au FBI, ou à n'importe qui, de ces injections... Je te laisserai mourir d'une façon plus douloureuse et plus lente que tu peux l'imaginer.
FBI'a, ailene veya herhangi birine anlatırsan aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
Tu en parles au FBI, à tes parents, à n'importe qui, je te laisserai mourir plus douloureusement et lentement que tu ne pourrais l'imaginer.
Yavaş yavaş etki edecek.
C'est une lente infusion.
- Sen hızlı gidiyorsun, ben yavaş giderim.
- Tu chantes haut, je chante bas.
Benimle aynı hizada yavaş yavaş geri gidin!
Bord arrière avec moi avec mon niveau! - Et... - [Tous les grognements]
Striptiz klubünde yavaş bir gece.
Petite nuit au strip club.
Daha yavaş!
Encore!
Yavaş ol, ben- -
Ok. Doucement. Je...
Bu, çevirmeli bağlantıdan bile yavaş.
C'est aussi lent que l'accès téléphonique
- Uyarı istiyorsan daha yavaş sür.
Vous voulez une mise en garde, allez moins vite.
Yavaş bir şekilde.
Très lentement.
Tamam, yavaş nefes alıp ver ve durmadan yukarı hareket et.
Ok, expire doucement et continuellement pendant la montée.
Daha yavaş gitsek daha iyi olurdu!
Plus lentement serait mieux.
- Yavaş ol, dostum.
- Du calme, mon pote.
Bu aşılardan FBI'a veya herhangi birisine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
vous décrivez ces injections au FBI, ou à qui que ce soit... Je vous laisserai mourir lentement et douloureusement.
Yavaş ve acılı bir ölüm olacak.
Tu auras une mort lente et atroce.
- Evet, yavaş gidelim.
Oui. Lentement.
Yavaş, yavaş.
Wow, doucement doucement.
Yavaş bir yarışçı, hızlı gitmeyi öğrenemez.
Un pilote lent ne peut pas apprendre à aller vite.
Çok yavaşım. Çok olumsuz.
Je suis très lent, c'est négatif.
Yavaş gitmem gereken ilk yarıştı.
C'est la première fois que je dois être lent pour réussir.
Ya çok hızlı yürüyor ya da çok yavaş sürüyor.
Soit il marche très vite, soit il conduit très lentement.
Yavaş ol dostum.
Tout doux.
Yavaş ol, zaten senin için bu bebek içeceğini içiyorum.
Je bois déjà ce smoothie de nourriture bébé pour toi.
Bu aşılardan FBI'a veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
Tu décris ces injections au FBI, ou qui que ce soit... Je te laisserai mourir plus douloureusement et lentement que tu ne puisses l'imaginer.
Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
Tu décris ça à tes parents, à quiconque, Je te laisserai mourir plus douloureusement et plus doucement que ce que tu ne peux imaginer.
Bu aşılardan FBI'a veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
Tu décris ces injections au FBI, ou à qui que ce soit... Je te laisserai mourir lentement et douloureusement.
Yavaş, Van Helsing, daha devam edecek misin?
Whoa, Van Helsing, ça va être long?
Yavaş, yavaş.
Très bien, très bien...
Yavaş yavaş nefes al, tamam mı?
Respire doucement pour moi, ok? Respire doucement.
Yavaş nefes al. Hemen EKG gerekiyor.
Elle a besoin d'un ECG, immédiatement.
Yavaş davranırsan B planına geçmekten memnuniyet duyar.
Prends ton temps et il préférera peut-être le plan A.
Terrence Taylor'u terk etmekle yavaş mı davranıyordu?
Terrence prenait trop de temps à quitter Taylor?
Yavaş ol.
Pas si vite.
Yavaş ol yahu.
Du calme.
Yavaş ol, yavaş Lily.
Doucement Lily.
Yavaş olmalısın.. .. detaylara dikkat etmek gerekir.
... doit le faire lentement avec une attention toute particulière pour le détail,
Evet, yavaş sürerim.
Ouais, je vais conduire doucement.
Yavaş git.
Vas-y doucement.
- Yavaş gider misin, lütfen?
Tu pourrais y aller doucement, s'il te plaît? Relaxe-toi.
Kesildiğinde ise Sylvester yavaş yavaş treni yavaşlayabilir.
C'est bloqué, Sylvester peux-tu ralentir le train progressivement.
Frenleri yavaş yavaş aç.
Freine lentement.
( HOMURTULAR ) Çok yavaş.
- Trop lent.
- Çok yavaş iniyor...
Ça charge lentement...
Yavaş ol, Phil.
Très drôle, Phil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]