English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yemeğe gel

Yemeğe gel translate French

127 parallel translation
Olmaz, hayatım. Dryden'ler yemeğe geliyor. - Buraya gel.
Non, on a des invités ce soir.
- Yemeğe gel.
Viens manger.
Hadi yemeğe gel.
Allons, mange!
Zavallı Simone, daha ilk iş günün, Vince yemeğe gel.
Mon pauvre Simon, son premier jour de travail! Quel froid!
Yemeğe gel.
Venez manger.
Akşam yemeğe gel, sana harika bir pandispanya yaparım.
Au menu, du coq en pâte...
'Bize yemeğe gel. Kutlarız.'
Venez dîner avec nous pour fêter ça.
- Yemeğe gel.
- Viens manger.
Gel, vatandaş, gel, yemeğe gel!
Voilà, voilà, voilà, c'est l'heure du repas!
- Yemeğe gel.
- Venez dîner un soir.
- yarın yemeğe gel.
- Viens bouffer de la dinde.
Yemeğe gel, tatlım!
A table, ma chérie!
Papa, yemeğe gel.
- Papa, viens manger.
Kısa vadede ise, bu gece bana yemeğe gel.
A court terme, viens dîner chez moi ce soir.
Frank, bizimle yemeğe gel.
Je vous invite à dîner!
Kendini biraz toparlarsan, bu gece bize yemeğe gel.
Venez dîner ce soir... si ça peut vous aider.
Hadi yemeğe gel.
Allez, viens dîner!
Sanırım, sana yemeğe gel demiştim!
– Je vous attendais pour dîner!
Yemeğe gel, çabuk ol.
Viens, vite!
Leo, yemeğe gel!
Léo, viens souper!
Leo, yemeğe gel!
Léo, viens souper! Ah...
O zaman bu gece yemeğe gel.
Alors, dînez avec moi ce soir.
Junbao, yemeğe gel.
Je vais bien.
Bu avukatla çıkmaya gönüllüysen bizimle yemeğe gel sonra onunla galeriye gidersiniz istersen. Yanında bulunuruz, üstünden baskıyı alırız.
Si tu sors avec cette avocate, vous pourriez dîner avec nous, puis vous pourriez venir au salon de l'auto, histoire de ne pas rester seuls.
Bu gece bize yemeğe gel istersen, bu işi bir konuşalîm.
On pourrait peut-être manger ensemble ce soir, et en discuter.
- Bu gece yemeğe gel.
Viens dîner ce soir.
O zaman yemeğe gel.
Venez déjeuner.
Yemeğe gel.
Viens manger.
"Villaya, yemeğe gel." dedi.
"Viens dîner à la villa", a-t-elle dit.
Hadi yemeğe gel.
Viens déjeuner.
- Yemeğe gel. - Olur.
- Pour dîner?
- Bu gece yemeğe gel.
- Viens manger là ce soir.
Sorun morun yok. Haklısın. Akşam yemeğe gel.
Viens dîner à la maison.
Yemeğe gel oğlum!
A table!
Hayır. Yemeğe gel.
Alors venez dîner.
Gel, yemeğe geç kalacağız.
Viens, nous allons être en retard.
- Yemeğe zamanında gel, Arnie.
- Reviens à temps pour le dîner. - Je vais essayer.
Evet, sanırım bitirdim. O zaman hemen yemeğe gel.
Petit à petit.
Geneviève, yemeğe gel tatlım.
- Geneviève, à table, ma chérie!
Haydi Italo, yemeğe gel.
C'est bien.
Gel, hadi yemeğe bakalım!
Allons préparer le dîner!
Pazar öğlen yemeğe gel.
Viens déjeuner dimanche.
Yemeğe bize gel.
- Viens dîner chez moi.
- Yemeğe gidelim, gel.
- Sortons dîner.
Yemeğe gel, çabuk ol
Venez manger, dépéchez-vous
Helen, yemeğe gel.
Helen, à table!
Gel yemeğe gidelim.
Messieurs!
Greg, bu doğru değil. Buraya gel. Yaptığın bu harika yemeğe bak.
C'est pas vrai, regarde le repas merveilleux que tu as fait.
Yemeğe gel.
Viens dîner.
- Aşağı gel, yemeğe.
- Viens manger.
Yemege gel oglum!
Melllvar! A table!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]