Yeni geldi translate French
1,708 parallel translation
- Selam çocuklar. - Selam Penny. Eşya daha yeni geldi.
On vient tout juste de le monter, à l'instant.
Üç saattir buradayım. O adam daha yeni geldi.
Je suis arrivée avant lui.
Babası da yeni geldi zaten.
Son père est arrivé.
Bunu niye bana söylüyorsun? - Yeni geldi.
Pourquoi tu me dis ça?
Bu kız kardeşim, Billie. Bakersfield'tan yeni geldi.
Ma sœur arrive de Bakersfield.
Daha yeni geldi. Çok beğeneceksiniz.
Oui, vous allez adorer.
- Bu yeni geldi.
Pour sûr.
- Okula yeni geldi.
- Elle est nouvelle au lycée.
Onu öldürme. Eve yeni geldi.
Ne le tue pas, il arrive à peine!
Şehre yeni geldi.
Un nouveau venu en ville.
Bayan Sponder, bu yeni geldi : Hızlı Ekspres Elden Teslim
Mlle Sponder, ça vient d'arriver, envoi express, livré par coursier.
Irak " tan yeni geldi, bu akşam ona güzel vakit geçirtelim.
Je veux qu'il passe une bonne soirée.
Bu yeni geldi.
Ça vient d'arriver.
Raporlar yeni geldi. Şehir merkezi işçi yürüyüşleriyle kaynıyor.
Les manifestants travailleurs sont partout.
Çıktılar yeni geldi. Memur Rigg'den.
On sait à qui est l'empreinte.
Bunlar yeni geldi, bakmak istermisiniz?
- Regarde, c'est tout neuf.
Salvador'dan yeni geldi.
Il vient d'arriver.
Bu yeni geldi Şef. Elektrik gitti!
Ça vient de tomber, chef.
Saha ekiplerimizin başına Fort Bragg'den yeni geldi.
le nouveau responsable des opérations de terrain, il vient de Fort Bragg.
Evet, çünkü ipek duvar kağıtları Roma'dan yeni geldi ve annem dışarıya özen gösterir. Kısaca, içemeyiz, yoksa delirir.
Le papier peint en soie vient d'arriver de Rome, et Maman est sensible aux odeurs, donc on peut pas, sinon c'est la crise.
Bu yenigüvenlik şirketinden yeni geldi.
Ça vient d'arriver. Ça vient de l'agence de sécurité.
Ama annem daha yeni geldi eve!
Mais maman viens de rentrer!
Yeni kimliğini ayarlayanın o olduğu aklına geldi mi?
Vous vous êtes rendu compte que c'est lui qui a créé votre nouvelle identité?
En azından burada yapmak istediğim şeyi ben başardım ve topu yeni biyologlara bırakmanın vakti geldi sanırım.
Il est temps de passer le flambeau a la jeune génération de biologistes.
Stratejik Komutanlık'tan yeni emirler geldi mi?
Aucun nouvel ordre de STRATCOM *?
Sanırım yeni teknolojileri araştırma vakti geldi. Şimdi birşeyler anladın mı?
Il faudrait que je passe aux nouvelles technologies, mais vous avez compris l'idée...
Bir gün yeni açılan bir gece kulübünden bazı malzemeler geldi. Bir randevu sitesinin reklamı vardı,..
Un jour, j'ai reçu un prospectus pour un... un club... un club qui faisait la pub de son site de rencontres.
Bir gün yeni açılan bir gece kulübünden bazı malzemeler geldi.
J'ai reçu un prospectus d'un club, la pub de son site de rencontres.
Evet, Berlin'den yeni geldi.
Oui, elle vient de Berlin.
Diğer elbisenin başına bir bela geldi, ama... ama biz çocuğa yeni elbise aldık.
Son autre costume ne lui tenait pas chance, mais... nous avons acheté des effets neufs pour le garçon.
Yeni kalp geldi bile.
- Le nouveau cœur est déjà là.
Kasabaya yeni şerif geldi.
Je vais te botter le derrière.
İspanya savaşları yüzünden yetimhaneye bir sürü yeni çocuk geldi.
Nous avons de plus en plus d'enfants que les Espagnols ont fait orphelins.
- Yeni mi geldi?
- Une nouvelle?
Ve bir de yeni bir adam geldi. Mutant. Biraz telaşlı bir tip.
Et il y a aussi le nouveau, qui est un peu coincé.
Hikayemizi yeni doruklara taşıma vakti geldi!
Il est temps de passer à l'étape supérieure!
Yeni erkek arkadaşın olduğu için mi kahvaltıya geldi?
Il est venu déjeuner ici parce qu'il est ton nouveau petit ami?
Kaos toplumu yöneten olgu haline geldi bu lanet yeni yıl öncesi parti insanların aklında ki son şey oldu.
Le chaos devient maître de cette civilisation. Je pense donc qu'une fête de nouvel an est le dernier truc auquel les gens pensent.
Yeni bir şey düşünmenin vakti geldi.
Trouvez autre chose.
Bu kadın seni Illinois'deki yeni okuluna götürmeye geldi.
Cette femme va te conduire à ta nouvelle école, dans l'Illinois.
Muhtemelen CNN'den yeni e-posta geldi.
Il y a un nouveau mail de C.N.N.
Emin değilim. Kardeşlerin daha yeni yaptı. Ensest olur gibi geldi bana.
Je ne crois pas, ton frère vient de l'avoir, ça ressemblerait un peu de l'inceste, je trouve.
Mark Antony'den yeni isimler geldi.
D'autres noms de Marc Antoine.
Yeni emirler geldi. İyi dinleyin.
Voici les ordres :
Antonio'nun başına yeni bir şey geldi... Bu şey beni değiştiriyor mu?
Cela me change-t-il, suis-je différent?
Bahar yeni geldi buraya...
Un nouveau printemps est là
Bu gelenekler için çok heyecanlıyım ama bu aile olarak ilk Noel'imiz olduğu için bence yeni gelenekler başlatma zamanı geldi.
Ces traditions sont passionnantes, mais bon, comme c'est notre premier Noël en famille, on pourrait peut-être en inventer de nouvelles. - Quoi, par exemple?
Clara, Doktor Agnew yeni kitabıyla ilgili konuşmak için geldi.
Désolée, Clara. Dr. Agnew est venue parler son nouveau livre,
Ümitsiz vaka olduğumu düşünebilirsin ama yeni şeyler yapmaya çalışıyorum. Dün gece benim için büyük yenilik oldu. İyi geldi.
Ça va avoir l'air pathétique, mais j'essaie de nouveaux trucs en ce moment, et hier soir, c'était... tout nouveau pour moi, donc c'est sympa.
Doğum günü için yeni bir Mercedes hediye edilmesi de çok iyi geldi.
La voir recevoir une Mercedes pour son anniversaire, c'est très réconfortant.
Afganistan'dan yeni bir haber geldi mi?
Des nouvelles d'Afghanistan?
yeni geldim 35
yeni geldik 18
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
yeni geldik 18
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldiler mi 17
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldiler mi 17