English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yolla

Yolla translate French

3,336 parallel translation
Hemen destek yolla.
Donne des nouvelles de suite.
Telefona video çekip bana yolla.
Fais une vidéo et tu me l'envoies.
E - mail'le yolla.
- Par mail, si le fichier est lourd.
Aşk bir hastalıktır ve tüm hastalıklar gibi iki yolla tedavi edilebilir.
L'amour est une maladie. Et comme toute maladie, on peut l'éradiquer de deux façons.
Bugüne kadar hangi yolla yapıyordun ki?
Quelle méthode on utilisait jusqu'à présent?
En azından bu yolla yaşayabileceksin ve artık her nereye gitmek istiyorsan gidebilir her ne yapmak istiyorsan yapabilirsin.
au moins de cette manière tu vivra et maintenant tu peux aller où tu veux, faire ce que tu veux. Personne ne s'en prendra a toi.
Walter, bunların doğal yolla olmuş olması mümkün mü?
Walter, se pourrait-il que ce soit arrivé naturellement?
Bir mesaj yolla, hâlâ onun sevgisini kazanabilirsin.
Envoie un message et tu pourras la regagner.
Size olan sevgisi kıyımdan sonra nefrete dönüştü ve elinden gelen tek yolla size saldırdı!
Son amour pour toi à tourné à la haine dans le sillage de la décimation. Alors, il t'a frappé de la seule façon qu'il pouvait.
Ağır yara açacağını bildiği bir yolla!
Une qui, il le savait, infligerait une profonde blessure.
Cinsel yolla bulaşmayan bir hastalıktan öleceğini düşün diyorum.
- En supposant qu'il se meure d'une chose non sexuellement transmissible.
- Eldiven yolla bakalım.
- Passe-moi des gants.
Hangi yolla alındığına bağlı.
Ça dépend du système d'administration.
- Yolla şunu--çabuk.
- Envoie--dépêche toi!
Parayı şu dört adrese yolla :
Apportez l'argent aux 4 endroits suivants :
Parayı iki saat içerisinde yolla yoksa oğlun ölür.
Vous avez deux heures pour apporter l'argent, ou votre fils est mort. On a besoin de l'emplacement d'où a été passé l'appel.
Ve kim bilir, belki biz de bu yolla arkadaş oluruz.
Peut être qu'on deviendra aussi amis.
Bu senin için iyi, eğer şanslıysan, bu yolla o kaybolabilir ve sen de biraz daha yalnız kalabilirsin.
Je suis content. Peut-être que si t'as vraiment de la chance, il disparaà ® tra et tu seras seule à nouveau.
En azından bu yolla, senin korunduğun hissini verdim.
Comme à § a, au moins, j'à © tais sà " re que tu serais protà © gà © e.
Ramu'yu yolla...
Envoie Ramu.
Buralarda bazen işimizi bu yolla yapmak zorunda kalıyoruz, Ajan Barkley.
Parfois, ça se passe comme ça, ici, agent Barkley.
İstediğim yolla değil.
Ce n'est pas comme ça que je la voulais.
Bana fotoğrafını yolla, sana haber veririm.
Envoie moi une photo, et je te dirai.
Yolla içeri.
Fais le rentrer.
Bir de Carlos Del Sol'a bir mesaj yolla.
Et transmets un message à Carlos Del Sol.
Bu fotoğrafı, e-postayla yolla.
Envoi par e-mail cette photo.
Söylememiş olabilir ama bunu buraya seni aramaya gelmek gibi birçok yolla gösterdi.
Il ne l'a peut-être pas dit, mais il te l'a montré bien des fois. En venant ici, en te cherchant.
- Gökyüzündeki gözümüzü yolla dostum.
- Oui? - Fais voler la caméra.
Amacımı, bu resimle içgüdüsel bir yolla anlattığımı düşünüyorum.
Je pensais que ça montrerait but de manière forte.
Katil, Anja'yı bu yolla bulmuş olmalı.
Ça doit être comme ça que le tueur a trouvé Anja.
Evet, bu yüzden lanet parayı yolla.
Alors transfère-moi ce putain de blé.
Çinliler yapabildikleri her yolla casusluk yapıyorlar. - Gemide kaç kişi var?
Les Chinois nous espionnent de toutes les manières possibles.
- Bana adresini yolla.
Trouvez-moi une adresse et j'irai lui parler.
Yolla! Gol!
C'est un touchdown!
Fakat bunu - Ann'i de arkamıza almak için - onurlu ve saygılı bir yolla yapacağız.
Mais on va le faire avec classe et avec respect pour ne pas avoir Ann sur le dos.
Tamam, sandviçini verip yolla onu buradan.
D'accord, donne-lui un sandwich et fais le sortir d'ici.
- Bana Osmani'nin bir resmini yolla.
Envoyez moi une photo d'Othmani.
Pekâlâ, bana adresini yolla, ondan sonra yoldayken sana anlatırım.
Bien, envoyez-moi votre adresse par texto et... Je vous préviens quand j'arrive.
Durumunda değişiklik olursa bana haber yolla.
Faites-moi savoir si son état change.
Pedere haber yolla.
Amenez-moi un aumônier.
Çiftliğe bir alfa takımı yolla.
Envoies une équipe alpha a la ferme.
Ryan'a yolla.
Envoie le à Ryan.
Kızı içeri yolla.
Fais entrer la fille.
Bana rüzgarla haber yolla gitsin...
# Envoie-moi une missive à la faveur du vent... #
Güvenliği odama yolla.
Demandez à la sécurité de me rejoindre dans mon bureau.
Lydia, en berbat yolla da olsa bu adamı bulmak istiyorum.
Lydia, je veux trouver cet homme de la pire façon.
Yolla bakalım.
Allez-y.
- Herkes kendine özgü bir yolla yas tutar.
- Chacun fait son deuil à sa façon.
Tam bir golf mesajı, yolla.
Fait.
Numarasını yolla.
Envoye moi son numero!
- Onları içeri yolla.
Faite les entrer

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]