English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zarb

Zarb translate French

42 parallel translation
Evet... bu başkasına da tuhaf geliyor mu?
Ça vous paraît pas zarb, à vous?
Tuhaf değil mi?
Zarb, non?
- Bu ters.
- Ouais. Zarb.
Vay, tuhaf bu.
Ça, c'est zarb.
Tuhaf bu.
Ça c'est zarb.
Bing tuhaf.
Bing, c'est zarb.
Bing artık o kadar da tuhaf gelmiyor, değil mi?
"Bing", c'est moins zarb tout à coup!
- O tuhaf, yabancı çocuk.
- C'est le gamin étranger zarb.
Amma garip gişeci!
Elle est zarb! Allumée...!
Bu pislik ölü görmekten korkuyor mu ne?
Zarb, le mec!
Tuhaf bir şey oldu... Yangıın!
Un truc hyper zarb vient d'arriver... Au feu!
Bu ne kadar acayip?
C'est pas zarb, ça?
- Tuhaf birisin.
- T'es zarb.
Garip güvenlik görevlisi Tony soktu.
Le garde zarb m'a ouvert.
Tuhaf!
Zarb!
Çok tuhaf biridir aslında
Son vrai nom, c'est Glenn Batten. Il a ce surnom car il est zarb.
- Ürkütücü.
Il est zarb.
- Yani, o şey, işin içine etti.
Ce truc était trop zarb.
Tamam, ucube şey.
- T'es zarb.
Bu çok tuhaf.
C'est zarb.
Bu bok iyice tuhaflaşacak.
Ça va devenir zarb.
Üst üste "Neil Sedaka" demek garip olmadı mı?
C'est pas zarb de répéter "Neil Sedaka"?
Senden o anlamda hoşlanmıyorum ve erkek arkadaşım var.
- Ça devient zarb. - Tu m'intéresses pas et j'ai un mec.
"Ezra Zarb" mı olacak?
Ezra Zarb?
David Zarb'dan bahsediyorsun.
Oh, tu parles de David Zarb.
Ben ameliyattayken Bay Zarb'a eşlik etmeni istiyorum.
Je vais te demander de bien vouloir tenir compagnie à M. Zarb pendant que moi j'opère.
Bay Zarb, siz yapmak ister misiniz?
Mr. Zarb, voudriez-vous nous faire l'honneur?
Bay Zarb'la gerçekten iyi ilgilendin.
Tu as été génial avec M. Zarb.
Çok garip.
C'est zarb.
Biraz garip değil miydi?
C'était pas un peu zarb?
Bu da bir şeydi.
C'était zarb.
Ben Bayan Plank'e "Bayan Plmanyak" diyorum.
J'appelle Mme Barb, Mme Zarb'.
Rahatsız ediyoruz, Bayan Plmanyak.
Excusez-moi, Mme Zarb'. Barb.
Manyak bir şeydi.
Super zarb.
- Senin gibi rastgele birini asla almazlar.
Ils ne laisseront jamais un zarb'comme vous entrer.
İyi, o zaman gördüğün garip köpekleri anlatamazsın.
D'accord, alors tu n'es plus autorisée à parler des chiens zarb'que tu vois.
- Onun tek umudu biziz.
Zarb. - On est son seul espoir.
"Tuhaf" kelimesinin telifini alabilecegimizi soylemistin.
Tu as dit qu'on pouvait acheter les droits du mot "zarb".
Hayir, telif hakkini alamamamizin tuhaf oldugunu soyledim.
Non, j'ai dit que c'était zarb qu'on ne puisse pas le faire.
Ne karışıklık ama.
C'est zarb.
Çok tuhafsın!
T'es zarb.
Harbi çok tuhafsın!
T'es vraiment zarb, putain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]