English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Z ] / Zayıflık

Zayıflık translate French

843 parallel translation
Bir zayıflık buldun mu?
Tu as trouvé ses points faibles?
Beyhude jestlerle çok fazla zayıflık gösterdin, değerlendirdik dediğin buysa.
Vous n'avez pas trop cherché à obtenir des résultats.
Örgütte zayıflık varsa hemen bulmam gerek.
Si on a des points faibles, je dois les repérer.
- Kısa bir zayıflık anıma rastladı.
- J'ai eu un instant de faiblesse.
Nöbet geçirmesinin sebebi fiziksel zayıflık değil.
Ses crises ne viennent pas d'une faiblesse physique.
Bu kişide büyüklük ve zayıflık, güç ve akılsızlık bir aradaymış.
En lui fusionnaient grandeur et faiblesse, force et folie.
Bu bir zayıflık belirtisi! Bay Cohill, Pennell'in pikniğe gitmemesi için bir neden göremiyorum.
Aucune raison d'empêcher Pennell d'aller pique-niquer!
Zayıflık belirtisi!
C'est un signe de faiblesse!
Henüz tam bir asker sayılmazsın, Asla özür dileme, bu bir zayıflık belirtisidir.
Dans l'armée, on ne s'excuse jamais, c'est un signe de faiblesse.
İhtiyar, "Asla özür dileme, bu bir zayıflık belirtisidir!" der.
Le vieux dit : "Jamais d'excuses c'est un signe de faiblesse!"
Size göre zayıflık işareti olmalı.
Je suppose que pour vous, c'est un signe de faiblesse.
Zayıflık olmayabilir.
Peut-être pas de faiblesse.
Bunun insani bir zayıflık olduğunun farkındasınız...
C'est une faiblesse très humaine.
Sana layık olmayan bir zayıflık bu.
C'est une faiblesse indigne de vous!
Fakat işimize yarar tek bir zayıflık için beynini araştırıyorum.
Je sonde son esprit pour trouver le point faible qui le perdra.
Ne zayıflık!
Ce faible!
Diğer erkekler bunu bir zayıflık olarak görürler ve bundan utanırlar.
Certains appelleraient cela une faiblesse.
Bir zayıflık var. Aletlerimiz potansiyel etkinin 1400 km'den sonra hızla düştüğünü gösteriyor.
Il perd beaucoup de son effet perturbateur... au-delá de 1500 yards.
Zayıflık veya ayaklanma emaresi gösterirse Tanrı yardımcısı olsun.
II ferait bien de se montrer ton obéissant serviteur!
Hiçbir öğrencim böyle zayıflık göstermez.
Aucun élève à moi ne commettrait une telle bêtise.
Bir zayıflık diyelim.
Disons, appelons ça une faiblesse.
Bir zayıflık!
Une faiblesse!
Önce, zayıflık ve kararsızlık. Sonra korku, peşindeki şeyin korkusu kalbini kavrıyor.
L'incertitude fera place à la crainte... de la "chose", derrière vous!
Çocuklarımızı şimdilik Caraolos'a göndermek zayıflık olur.
Renvoyer les enfants à Karaolos serait une preuve de faiblesse.
Kadınlar zayıflık değildir, onlar olması gereken ihtiyaçlar.
Les femmes ne sont pas une faiblesse, mais une nécessité.
Eğer kişinin nefsi yeterince güçlü be temizse yaratığın ruhu çok yaşlanmadan önce onu vücuttan çıkartırız, fakat bir nedenden dolayı nefis güçsüzse anne babadan miras kalan bir zayıflık bir kazara doğum, o zaman...
Si l'âme de l'homme est forte et pure, on peut exorciser l'esprit de la bête avant qu'elle n'y passe trop d'années, mais si pour quelque raison, l'âme est faible, une faiblesse innée, un accident de naissance, alors...
Ve karşı tarafta yaratığın ruhunda ne zayıflık varsa samimiyet, kardeşlik, sevgi insan ruhunun kazanmasını sağlar.
D'un autre côté, ce qui affaiblit l'esprit de la bête, soit la chaleur humaine, la camaraderie et l'amour, élève l'âme.
Karınızın istediği bir şeyi yapmak zayıflık alameti değildir.
Accéder au désir de sa femme n'est pas un signe de faiblesse.
Ben o konuyu kapattım. Yardım konusunu konuştuk. Bunu zayıflık olarak görmüyor musun?
Ce dont on a parlé, ces aumônes, vous trouvez que c'est une faiblesse?
İnsanlarsa bunu... Böyle dediğim için kusuruma bakma ama... İnsanlar bunu zayıflık işareti olarak algılıyor.
On prend ça pour un signe de soumission, pour un signe de faiblesse.
Böyle bir teklifi zayıflık işareti olarak algılarlar.
Ils pourraient y voir un signe de faiblesse.
İstemenin nesi zayıflık? Herkes ister.
Il n'y a rien de faible à vouloir quelque chose ; tout le monde veut.
Tüm vaazından anladığım tek şey, "zayıflık".
De tout votre sermon, je ne comprenais "minceur".
Hoş görünü zayıflık sanabilirler.
La prochaine fois, ils abuseront de ta faiblesse.
Gücü görünce kediye, zayıflık görünce de yaygaracı domuzlara dönüşüyorlar.
Ils respectent le fort et chahutent le faible.
Eğer bu savaşçı felsefeyi sürdürüyorsa, onlara asla zayıflık göstermemeliyiz.
S'ils ont gardé cette philosophie martiale, il faut se montrer forts.
Ama Dr McCoy'da insani bir çok zayıflık var - duygusal, yumuşak.
Le Dr McCoy, lui, déborde de faiblesses humaines : il est sentimental, faible.
Sekiz tüp var ve bir tanesinde zayıflık oluşmuş.
Il semblerait qu'il y ait un problème avec un des huit tubes.
Zayıflık ve kadınsı bir ruh yok.
Pas une âme molle, efféminée.
Acı ya da zayıflık gösterme.
Ne montrez aucune souffrance ni faiblesse.
Eğer en ufak bir zayıflık gösterseydiniz bu bölüm çok farklı bitebilirdi.
il y avait danger. C'est votre sang-froid qui a empêché cet épisode de mal finir.
Sende zayıflık göreceğim aklıma gelmezdi.
Il y a quand même un peu de fragilité en vous.
Size merhamet etmek sistemde ciddi şüpheler uyandırabilir, ya da zayıflık olarak algılanabilir.
Un acte de clémence changerait-il son opinion vis-a-vis du pouvoir? Ou y verrait-on un acte de faiblesse?
Fakat doğandaki bu yumuşaklık, ateşli silahların nihai amacı bakımından, zayıflığı gösterir ve sadece kendinin değil bütün mücadelenin de çöküşüdür.
Mais votre modération pour ce qui est du but ultime des armes à feu... trahit votre faiblesse, votre décadence, et celle de toute votre race.
Bence bu zayıflık.
Je pense que c'est une faiblesse.
O bir zayıflık.
Des experts me les ont fait passer...
Artık dünya üstünde zayıflığa yer yok.
Le monde n'a pas de place pour les faibles.
, Değil Ne olursa olsun önlerinde zayıflık gösteriyor.
Je vois.
Bir anlık zayıflığımıza denk geldi ve çiftçilerin değerli altınlarına gözümüz kaydı.
L'occasion était trop belle... On a essayé de voler l'impôt des paysans.
Zayıflık, korku, hata yok, sadece bir amaca yönelmiş olma duygusu.
Juste un but.
Bu zayıflığı aştım, bu arada seni hala bu zayıflık kontrol ediyor, bilesin Kaptan. Değiştim.
J'avais changé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]