Ödünç alabilir miyim translate French
911 parallel translation
Aslında bu kameralardan birini ödünç alabilir miyim?
En fait, je pourrais emprunter un de ces appareils?
Acaba bir içki ödünç alabilir miyim?
Je peux t ´ emprunter un verre?
Bir yılı beklemeden birazını ödünç alabilir miyim?
Mais puis-je y prélever de l'argent avant la fin de l'année?
Pijamalarınızdan birini ödünç alabilir miyim?
Ce serait merveilleux, si vous me prêtiez un pyjama.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
Tu me prêtes ta voiture un moment?
Buz kıracağını da ödünç alabilir miyim?
Tu me prêtes ton pic à glace?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Puis-je vous l'emprunter? - Bien sûr.
- O silahı bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?
Prêtez-moi votre fusil. Il est chargé!
Boynunuzu ödünç alabilir miyim?
Puis-je emprunter votre cou un instant?
İşin bittiğinde aynanı ödünç alabilir miyim?
Prétez-moi votre glace, un instant.
Kaleminizi ödünç alabilir miyim?
Je peux vous emprunter votre stylo?
Yan dairede kendi aramızda bir parti düzenliyoruz ve ben elimdeki buzları yere düşürdüm. Biraz ödünç alabilir miyim?
Nous faisons une petite fête et nous n'avons plus de glaçons.
Senden küpe ödünç alabilir miyim?
Je peux t'emprunter des boucles d'oreilles?
Küpelerini ödünç alabilir miyim?
Je peux t'emprunter des boucles d'oreilles?
"Kocanı senede iki hafta ödünç alabilir miyim acaba?"
Laissez-le moi 15 jours par an
Ödünç alabilir miyim?
Je peux voir?
Tavşanını ödünç alabilir miyim Bay Marlowe?
- Puis-je emprunter votre lapin?
Komutan, su korkutucu görünen tabancanızı ödünç alabilir miyim?
Commandant, me preteriez-vous cette arme a l'aspect redoutable?
Bir sonraki perdede kızınızı ödünç alabilir miyim?
Votre adorable fille voudrait-elle assister au prochain acte, dans ma loge?
- Bunu ödünç alabilir miyim?
- Je peux vous emprunter ça?
Bir iki dakika ödünç alabilir miyim?
Puis-je l'emprunter une minute?
Bayan Dreyfuss, biraz kahve ödünç alabilir miyim?
Je peux vous emprunter du café?
Şu tüfeği ödünç alabilir miyim?
Je peux vous emprunter cette arme?
Gutiere, arabanı ödünç alabilir miyim?
Vous ne me prêteriez pas votre auto, Guttieré?
Kızımı biraz ödünç alabilir miyim?
Et alors, je peux encore vous emprunter ma fille.
- Bir araba ödünç alabilir miyim?
- Puis-je emprunter une voiture?
Bundan az bir miktar ödünç alabilir miyim diyecektim.
Je me demandais si vous me prêteriez une petite quantité de ceci.
- Keçini ödünç alabilir miyim?
Puis-je t'emprunter ta chèvre?
- Ödünç alabilir miyim?
- Vous pouvez me la prêter?
Onu bu gece ödünç alabilir miyim?
Ce soir, peux-tu me prêter Xiao-bai?
Tatlım, kredi kartlarını ödünç alabilir miyim?
Je t'emprunte ta carte de crédit.
Bir süreliğine asistanınızı ödünç alabilir miyim?
Puis-je vous emprunter votre employé?
Profesör Millar, organ bankasından üç günlüğüne bir kalp ödünç alabilir miyim?
Professeur Millar. Puis-je emprunter un cœur pendant 3 jours?
Bir gömleğini ödünç alabilir miyim?
Je peux t'emprunter une chemise.
- Yıldönümü için bunu ödünç alabilir miyim?
Je pourrais récupérer ma cravate et garder celle-ci? Bien sûr.
Silahınızı ödünç alabilir miyim?
- Je peux vous emprunter votre arme?
Bunu ödünç alabilir miyim?
Vous me Ia prêtez?
Hey kamyoneti ödünç alabilir miyim?
Je peux prendre le fourgon?
Bunu bir süre ödünç alabilir miyim?
Je peux vous l'emprunter?
Bir dakikalığına sizi ödünç alabilir miyim diye merak ediyordum.
Pourriez-vous m'accorder quelques instants?
Lütfen ödünç alabilir miyim?
Et il faut absolument le mettre a l'eau.
Bir gece için onu senden ödünç alabilir miyim, lütfen?
Je peux vous l'emprunter pour une nuit?
Bunu ödünç alabilir miyim? Kafanı kullanayım.
Je peux utiliser ta tête?
Damadı bir dakika için ödünç alabilir miyim?
Je peux emprunter le marié une minute?
Gitarınızı ödünç alabilir miyim? Onu neşelendirebilirim diye düşündüm.
Pourrais-je emprunter votre guitare pour lui remonter le moral?
Onu ödünç alabilir miyim?
Je peux vous l'emprunter?
Ödünç alabilir miyim?
Vous me le prêtez?
Dürbününüzü bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?
Vous permettez?
Ottavio, arabayı ödünç alabilir miyim?
Ottavio, prête-moi ta voiture.
Bunu ödünç alabilir miyim?
Je peux vous l'emprunter?
- Bir şey değil. Ödünç bir mayo alabilir miyim?
Y a pas de maillots de bain?